Did You Remember Me?

95 3 0
                                    

TAYLOR

Alex'in sesiyle gözlerimi araladım. 

"Anne," diyerek mırıldanıyordu. 

Gözlerimi ovuşturarak yatakta doğruldum. Ona baktığımda, terden sırılsıklam olmuştu. Tanrım. 

Koluna hafifçe dokunarak, "Alex," diye mırıldandım. Ancak uyanmamıştı.

"Bu benim suçum," dedi. 

Gözleri hala kapalıydı. Anlamsızca ona bakmaya devam ettim. Rüyasında annesini görüyor olmalıydı. Annesinin birkaç yıl önce öldüğünü haberlerden okumuştum. İkimizde annemizi kaybetmiştik, tabii benim annem kanserden ölmüştü. Onun annesine ne olduğu hakkında ufak bir fikrim yoktu. Nasıl öldüğü hakkında medyaya bir bilgi verilmemişti, sadece öldüğünü yazdıklarını hatırlıyordum. Alex, bu benim suçum, demişti. Yoksa, annesini falan mı öldürmüştü? Bu kadarını yapmış olamaz, diye düşündüm.

Tekrar koluna hafifçe dokundum. "Alex, uyan."

Alex daha yüksek sesle, "Özür dilerim," dedi. 

Uyurgezer ya da öyle bir şey olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Onunla sadece bir kez uyumuştum ve böyle bir şey yaşamamıştım. Uyandırmaya çalışmama rağmen uyanmıyordu. Lanet olsun. Kolunu daha sert tutarak sarstım. Alex tek hareketle üzerime çıkarak, beni nefessiz bırakacak derecede boğazımı sıkmaya başladı. Onu uyandırmanın iyi bir fikir olmadığını şu anda anlamıştım. Lanet olsun. Hızlı hızlı nefes alıyordu. Başından düşen ter damlaları yüzüme damlıyordu. Gözlerini yüzüme sabitlemiş vaziyetteydi. Giderek nefes almam zorlaşıyordu. 

"Bunu ona sen yaptın," diye bağırdı.

"Alex, benim Taylor," diyebildim son kez alabildiğim nefesimle.

Alex üstümden kalktı ve yatağın ucuna oturdu. Boğazımı tutarak öksürmeye başladım. Tanrım, nefes alabiliyordum. Az kalsın beni öldürecekti.  Birkaç saniye daha boğazımı sıkmaya devam etseydi, ölümüm Alex'in ellerinden olacaktı ve son gördüğüm yüz onunki olacaktı. Tanrım.

"Üzgünüm," diye mırıldandı. Arkası bana dönüktü. Bacaklarını aşağı sallandırmış halde yatağın ucunda oturuyordu. Başının aşağı eğik olmasından, gözlerini yere diktiğini anladım. "İyi misin?"

Cevap vermedim. Yüzünü bana döndüğünde başımı salladım. Ellerini terden ıslanmış olan saçlarının arasından geçirdi ve ayağa kalktı. Boğazımı ovuşturmaya devam ediyordum. 

Bir anda, "Annene ne oldu?" diye sordum. 

"Bu seni ilgilendirmez," dedi sesini yükselterek. "Gitmeliyim."

"Nereye gidiyorsun?"

"Sanırım bu da seni ilgilendirmez."

Öylece kapıyı hızla çarpıp odadan çıktığında, hayretle bakakaldım. 

Ashley anında odama daldı. "Biraz önce odadan çıkan, Alex miydi?"

Başımı salladım. 

"Onun burada ne işi vardı peki?"

"Biz," diye mırıldandım Ashley'e bakarak. Sabırsızca sağ ayağını yere vurarak bekliyordu. "Uyuyorduk."

Ashley kaşlarını kaldırarak baktı. "Uyuyor muydunuz?"

Başımı salladım.

"Tanrım, Taylor buraya nasıl geldi?"

"Bilmem gizlice tırmanmış falan olmalı," dedim gülerek.

BAD CHOICEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin