Tae : Neyse gidiyor muyuz artık?
Y/N : Gidelim artık.
Buz pateni yapacağımız yere gelmiştik. Ayakkabılarımızı çıkarıp buz patenlerini giymeye başladığımız sırada:
Y/N : Acaba geri mi dönsek? Dizlerim titriyor Tae.
Tae : Saçmalama hadi gel.
Deyip elimden tuttu ve beni sürüklemeye başladı. Elleri ellerimdeydi. Şuan ona dokunuyordum. Bu müthiş bir histi. Sonra birden panikleyerek:
Y/N : Taeeee! Dur dur! Beni bırakma!
Y/N : Burası çok kaygan.
Tae : Şaka yapıyorsun? Nasıl kaygan olur burası.
Y/N : Yaa!
Diyerek koluna vurdum.
Tae bu durumda oldukça eğleniyordu.
Tae : Hadi gel.
Dedi ve elimden tutarak yavaşça kaymaya başladı. Sonra bana dönerek iki elimden kavradı. Şuan heyecandan ölebilirdim. Kalbim patlayacaktı.
Tae : Şimdi seni bırakacağım. Hazır mısın?
Y/N : Ne hazırı? Ne bırakması! Sakın...
Ben cümlemi bitirene kadar Tae beni bırakmıştı.
Y/N : Duruyorum... Baksana duruyorum...
Sevincim kısa sürmüştü. Çünkü sırt üstü yere yapışmıştım. Yattığım yer de gözlerimi açtığım da Tae tepemde durmuş bana bakıyor ve gülümsüyordu.
Tae : Y/N iyi misin? Bu kadar beceriksiz misin gerçekten?
Dediği anda tutup onu da düşürdüm.
Y/N : Evet en azından senin kadar beceriksizim. Sana yapamıyorum demiştim!
Diyerek surat astım. Tae bu halime oldukça gülüyordu. Beni kaldırıp biraz daha kaydırdıktan sonra konuşmaya başladı.
Tae : Y/N ben acıktım. Ne yiyoruz?
Y/N : İskender yiyelim.. İskender... Of düşününce bile ağzım sulandı. Hadi çabuk gidip yiyelim.
Tae : Y/N İskender ne? Beni zehirlemeyeceksin değil mi?
Y/N : Bu denli güzelliğe zehir katacağıma direk seni zehirlerim Tae. Hadi koş gidelim.
Dedim ve koluna girerek onu sürüklemeye başladım. Buz pateni için geldiğimiz yer bir AVM idi. Bu yüzden uzun süre yiyeceğimiz yeri aramak zorunda kalmadık. Direkt yukarı çıkarak siparişlerimizi verdik ve yemeye başladık.
Tae : Y/N.. Bu şey müthiş...
Y/N : Biliyorum.. Mükemmel olan her şeye açığım.
Bunu söylerken ellerimi iki yana açmıştım. Bu sayede bir kez daha Tae'nin mükemmel gülüşünü görmüştüm. Bu gün oldukça iyi, kibar ve keyfi yerindeydi. Hoşuma gitmişti. Kendimi randevuda gibi hissetmiştim.
Y/N : Zamanın kısıtlı değil mi?
Tae : Aslına bakarsan evet.. Gitmem gerekiyor yakında.
Y/N : Gitmeden sana kahve ısmarlamak istiyorum. Hem fallarımıza bakarız ne dersin?
Tae : Fal mı? Kulağa farklı geliyor. Olabilir aslında ancak ben kahve içemiyorum. Yine de deneyeceğim.
Ona gözlerimi kısarak gülümsedim. Gülümsemem karşısında bana uzun uzun bakıyordu.
Tae : Umarım seni hep güldüren insanlarla karşılaşırsın Y/N..
Buradan çıktıktan sonra bir kafeye giderek oturduk. İkimiz için birer Türk kahvesi birer tatlı söylemiştik. Hem muhabbet etmek, hem de dinlenmek istiyorum.. Ardından kahvelerimiz gelmişti.
Y/N : Gerçekten içmek zorunda değilsin. Zorlama kendini..Başka bir şey sipariş edebilirim sana..
Tae : Hayır içeceğim. Şu fal dediğin şeye bakmanı istiyorum.
Küçük bir çocuk gibi gülümsüyordu. Kahvelerimiz bittiğin de bardağımı kapatmıştım. Tae'de bana bakarak aynı şekilde kapatmıştı.
Tae : Bu kadar mı?
Y/N : Hayır soğumasını bekleyeceğiz.
Tae : Peki.. Bu kahve çok sert.. Nasıl içiyorsunuz?
Y/N : Zamanla alışıyorsun. Hatta bağımlılık bile yapıyor.
Diyerek gülümsedim.
Fİncanı soğuduğun da elime alarak dilek tutmasını istedim. Tae'de gözlerini kapatarak hevesle dilek tutmaya başladı. Çok anlamıyordum ama bir şeyler kıvıracaktım.
Y/N : Burada kalp var.. Kocaman.. Ama tek taraflı gibi görünüyor. Yalnız bu her kimse sanki senin varlığına alışmış. Sen olmadığın da boşluğa düşüyor gibi görünüyor.
Tae : Bunları oradan mı gördün cidden? Bakıyım.. Ben de bakıyım..
Merakla kafasını gözümün önüne getirdi. Bir fincana bir de bakarak;
Tae : Yoksa sen cadı mısın?
Şaşkınca gözlerle dediğine kahkaha atmıştım.
Y/N : Hayır sadece gördüklerimden anlam çıkarıyorum.
Sonra birden durulup:
Y/N : Bu kız.. Hani şu mesaj atan.. Onun adı ne?
Tae : Mari..
Y/N : Ondan gerçekten hoşlanıyor musun?
Tae : Evet..
Bunu söylerken tebessüm ediyordu. Onu sevdiği çok belliydi. Gözlerimin dolmaması için kendimi sıkıyordum.
Tae : Onu düşündükçe mutlu oluyorum Y/N.. Aslında bakarsan ondan hoşlanıyorum. Sanırım ben onun her şeyine aşığım..