Uraz...
Hâlâ aynıydı ve bu benim canımı yakıyordu.Saçları uzamıştı.Ve yeni dövmeler yaptırmıştı.
Gözünde ki ışık sönmüştü.Onu sen söndürdün aptal!Hayret ilk defa doğru bir şey söyledin iç ses.
17 yıl aradan sonra onu görmek ve tehlike olduğunu hatırlatması gülümsememe sebep oldu.Çocuklarım...
İclal'e mesaj mı gönderiliyordu?O inatçı keçi yüzünden ağzımı açamamıştım bile.
Ama eğer bu benim düşmanlarımdan birisiyse...İşte o zaman yılların yüzünü paslandırdığı mesleğime dönerim.
Otelden hızla çıkıp Atakan'ın okuluna ilerledim.Zaten yakındı ve bu yakınlık benim işime yarayacaktı.Çünkü düşünmek için yürüyüş yapacaktım.
Okulun girişinde ellerim deri ceketimin içinde beklemeye başladım Atakan'ı.Zil çaldığı zaman çıkıp sıraya geçen öğrencilere bakıp gülümsedim.
Lisede ne anılarımız vardı Damla'la.
"Baba!"bana seslenen oğluma baktım.Eli omzunda bir çıcukla bana yaklaşıyordu.
Yanıma ulaştıklarında Atakan'ın yüzünde ki neşeyi gördüm.
"Baba bak bu çocukluk arkadaşım Can."
"Memnun oldum Can.Bende Atakan'ın babası-"
"Uraz.Biliyorum efendim.Bende tanıştığımıza memnun oldum."diyerek elini uzattı.Sevecen bir tavırla elini sıktım.
Atakan'a baktığımda bir yerlere dalmış gülümsüyordu.Onun baktığı yere baktığımda onu gördüm.İclal'i...
Çantasının kulpuna sımsıkı tutunmuş gülümsyerek diğer öğrencilere selam veriyordu.Kalbim hızlanırken kafasını bizim tarafa çevirdi ve beni gördü.Onun bana ne kadar çok benzediğini farkettim.
Gerilerken ben ona yaklaşmaya çalıştım.Ama o telefonuna sarılmış biri ile konuşuyordu.
Cuma olduğu için tören olacaktı ve ben kızıma daha uzun bakabilecektim.
İstiklal Mârşı'ndan sonra müdürün bir kaç nasihatini oflayaraj dinledi çocuklar.
Arkamdan gelen yüksek motor sesi ile o tarafa döndüm.
Kaskını çıkaran kadına nutkum tutulmuş şekilde bakıyordum.Kızıl saçlarını rüzgarda uçuşurken motordan indi.Ve deri ceketinin önünü açtı.O...O kadar havalı ve mükemmel duruyordu ki.Ah!Allah'ım,bu kadar muhteşem bir insan bu Dünya'ya fazlaydı.
Yanıma yaklaşıp ellerini ceketinin cebine soktu.Ve gülümsedi.İclal'e bakıyordu tıpkı benim gibi.Zorla konuşmaya çalıştım.
"O-O bana çok benziyor."
"Evet.Huyları da hafiften benziyor.Umarım ileride sen gibi eşini aldatmaz.''
Bilerek canımı yakmaya çalışıyordu.Arabalar çoğalırken bir raba sesi ile kahkaha attı yanımdaki kadın.
"Geldiler."dedi keyifle arkasına dönerken.Bende arkama dönüp kime dediğine baktım.Yanlış oldu.Kimlere baktığını demeliyim.
Bir kız kızıl saçları ve mavi gözleriyle Azra'ya ,ok benzerken diğer erkek çocukta kahverengi saçları ve yüz hatlarıyla bana benzediğini farkettim.Yutkundum ve 17 yıl öncesinin gözümdrn geçmesini izledim.
"Tanıştarayım,bu kişiler altı yaşında terk ettiğin ikiz çocuklarım.Berat ve Berrak.İclal'in abla ve abileri oluyor bu iki kişi."diyerek çocukları bana gösterdi.Ne kadar da büyüyüp serpilmişlerdi.
"Merhab-"
''Hadi ama!17 yılın ardından sonra bizi böyle karşılaman hoş değil.İlk başta özür dileyip ikizimin ve benim kalbimi kazanman gerekiyor.Ondan sonra samimi bir baba olarak 'merhaba'diyebilirsin."
"Oğlum ben-"
"Nereden senin oğlun veya kızın oluyoruz biz?Kusura bakma ama bizi ve annemi terk eden bir adama ben baab demem ve o da bana oğlum diyemez."
"Berat sakin ol lütfen."diye kolundan tuttu Berrak.
"Sakin mi?Sakin mi?Ah!Cidden kafayı yiyeceğim.Sen delirdin mi Berrak?Bu adam bizi terk eden adam.Hani annemi aldatan.Uraz Soylu olan."diyerek ufak bir kriz geçirdi.Kalbimi kırıyordu ve bundan zevk alıyordu.Göz yaşlarımı salıp onların kavgasına baktım.Damla'ya baktığımda bomboş bakıyordu çocuklarımıza.Bana demişti.İntikamımı en sertinden alacağım demişti.Yutkunup onlara baktım.
"Ne olursa olsun o bizim babamız."
"Sen erken falan doğdunda beyin hücrelerin bu kadar ilkel?Bizi terk eden adam bizim babamız olamaz."
"Biyolejik olarak olur."
"O zaman biyolejik olarak senin ve İclal'in babası olabilir ama benim hiçbir şekilde babam değil."
"Neden benim de babam olsun ki?" yutkunup kalbimi ağrıtan cümleyi kuran kişiye baktım.Berat o tarafa dönmüştü ve gülümsedi.Damla yüzündeki boş ifadeyi silip gülümsedi.
"Prensesim,"diyerek yaklaştı abisi.İclal elini kaldırıp kafasını salladı.
"Sen konuştun sıra bende prensim." diyerek önüme geçti.Ve ağzını açıp konuşmaya başladı.
"Hiç utanmadın mı annemi aldatırken?Hiç utanmadın mı annemi uyuturken?Hiç utanmadın mı evde iki tane çocuğun varken aileni bir kadın için bırakıp giderken?" ona bakıp gözlerimi yumdum.Bunlar daha ağırdı sanırım.Cıkladı ve ellerini iki yana açtı.
"Utanmamış olmalısın ki hâlâ yüzümüze bakıyorsun."
"Abili kardeşli kesin şunu."dedi Berrak olgunlukla.İclal onun tarafına ilerledi ve elini bacaklarına çarptı.
"Babana,yani hayel ettiğin ve kapılarını gözlediğin aynı zamanda bizi terk eden adama kavuştun abla.Git sarıl ve 17 yılın hasretini gider.Ha,bu arada sakın ona laf etme.Kendini bütün gün suçlayıp annemi üzmeni istemem."diyerek Damla'nın motoruna ilerledi.Annesine seslendi."Hadi anne." "Tamam tatlım."diye tam gidiyordu ki duraksadı.
"Sana demiştim Soylu olan tipsiz soysuz.Tehlikeli sularda yüzüyorsun ki bu kişiler,"diyerek çocuklarımızı gösterdi.
"Bu çocuklar sadece benim yanımda Girilmesi Tehlikeli Ve Yasaktır tabelası.Eğer o bölgeye o tabelayı çiğneyip girersen,"sesindeki tını fırtına öncesi uyarı gibi bir şeydi.
"Sana görünmeyen içimdeki canavarı çıkarırım ve bu sefer kalbine cam parçaları batırırım.Çocuklarım bile böyle sana karşı nefret doluysa asıl aldattığın kişiyi görmek istemezsin."tam motoro doğru ilerliyordu ki bir ses hepimizi durdurdu.
"Baba..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATIRA (HATIR SERİSİ 2) Askıda
Teen FictionAnnesinin kaderini yaşamaktan korkan mükemmel bir kız.İclal... Kim olduğunu bilmeyen ailem dediği kişiler gerçek anne babası olmayan bir erkek.Atakan... Peki ya bu ikili karşılaşınca neler gelecek başlarına? Kim karşı çıkacak bu ilişkiye? Kim tepkis...