Bölüm 8:Düşler Ülkesinde

4 2 0
                                    

Ne diyordu biri şair miydi neydi artık. Biz planlar yaparken hayatın beklenmedik getirileriyle ilgiliydi. Hayatın bu olduğunu söylüyordu. Doğruydu. Hayat beklenmedikti. En güzel şeyler hep beklenmedik şekillerde birden çıkardı karşımıza. Dostluk gibi. Hayal, Deniz, Selin... En saçma anlarda, en saçma şekillerde.Hiç kuşkusuz en özel olanı en güzel olanıydı. Sahi biz nasıl tanıştık Hayal'le? Hiç bahsetmiş miydim?

İlkokula aynı okulda gittik biz. O ön sırada oturan örgülü kızdı. Pek konuşmadık biz. Aynı okulda anasınıfına gitmiştim bir önceki sene. O zamandan beri Yağmur'la oynardık oyunlarımızı. Onunla otururduk. Ne yalan söyleyim, şımarıktı biraz.Tamam küçüktük falan ama cidden fazlaca şımarıktı. Cadı. Sakin ol Naz. İki sene böyle geçti. Dedim ya konuşmazdık biz diye. Farklıydık biz. İki kutup gibi farklı. Bunu 3.sınıfta Yağmur'un gözyaşlarına rağmen öğretmenin bizi Hayal'le oturtmasıyla anlaşmıştık. Tam bir dönem birlikte oturduktan sonra şu an hatırlamadığım bir sebepten dolayı tartışmış ve ikinci dönem eski yerlerimize geri dönmüştük. Sonra ne mi oldu? Şımarık Yağmur'la asla anlaşamamaya başladım. Yine bir eylülde okulun ilk gününde henüz tören yapılmadan bahçede koşuştururyorduk. Okulun arka bahçesi daha dardı. Daha karanlık.Duvarları yüksekti çünkü. Arka bahçede Yağmur'u ebelemeye çalışırken düşmüştüm. O kadar canım yanmıştı ki acısını asla unutmayacağım sanırım. Dizlerimin parçalandığını sanmıştım. Mavi gözlü kız çocuğu düştüğüm yerden kaldırıp dikkatli dikkatli baktı.

"Dikkat etsene az."

Bir taraftan eteğimdeki tozları çırpıyorduk. Düşüşümün üstünden bir hafta geçmişti. Yağmur'la o 10 yıllık hayatımdaki en büyük kavgayı etmiştim sanırım.Pazartesi günü sınıfa elimde Hello Kitty'li beslenme çantam sırtımda pembe sırt çantam sınıfa girdiğimde mavi gözleri üstümde hissettim.Beni çağırıyor gibiydi. Ama buna gerek yoktu. Zaten gelecektim. Hiç düşünmeden yanına oturdum.Sonra ne mi oldu? Büyüdük, değiştik. Geçirdiğimiz bir dönemde bile değişmiştik. Hala farklıydık. Ama bu kez farklılıklarımızla bir bütün oluyorduk. İşte o pazartesiden beridir tam 7 yıldır her Allah'ın okul günü Hayal'le oturuyorum. Bir şey söyleyeyim mi? Hiç pişman değilim.

Silkinip kendine gelirken gözümün önündeki el ele tutuşmuş küçük Naz ve küçük Hayal'in görüntüsünü sildim. Bu 'beklenmedik' mesajın iyi şeyler getireceğinden ben pek emin değildim. Hadi Naz. Artık gir ve cevapla. WhatsApp'a girdim. Ben gönlünü alayım diye mesaj provası yapayım, dediği şeye bak. Dalga geçiyor beyefendi.

Siz:Kalbini kırdım diye üzüldüm sadece. Uğraştığım falan da yok. Yazıyordum zaten. 00.23

Yiğit:Kızma küçük hanım. 00.23

Yiğit:Seni iyi olduğumuza ikna etmek için ne yapabilirim? 00.24

Ne yapabilirsin? Bir düşüneyim. Ciddi ciddi bunu mu düşüneceksin Naz?

Yiğit:Tatlı ısmarlasam mesela yarın sana? 00.25

Yiğit:Çikolatalı pasta? 00.25

Düştüm. Üzgünüm buraya kadardı. Her şey tamam ama çikolatalı pasta hassas noktam. Ama. Yarın alışverişe gidiyoruz. Hayır ama ya. Farketmez yarın gideceğim.

Siz:Olur tabii. Kabul etmezdim ama çikolatalı pastaya zaafım var. Hayır diyemem,ayıp olur. 00.26

Yiğit:Çikolatalı pastaya? Bana değil de çikolatalı pastaya ayıp olur? 00.26

Çok eğleniyorum şu an.

Siz:Evettt. 00.27

Siz:Ama yarın alışverişe gideceğiz. Öğleden sonra olur değil mi? 00.27

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 29, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEKLENMEDİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin