Rabia
**** Kalbim avuçlarında bir ömür boyu titrerken ,ben sessizliğin ne olduğunu yeni yeni öğreniyordum ...sol yanım sen ve beni tanırken bu yüreğe hasret tohumları ekiyorsun sana uzanan yollarda....
************Yeni bir hayat uzanıyordu bana açılan kapıda...bu yeni hayatta atacağım her bir adım beni korkutuyordu...
"Yusuf "adını bile söylemekten çekindiğim bana eş olmuş adam....sen benim bu küçük dünyamdaki boyumu aşan acılarıma ortak olan tek kişi ....
Bakışlarım ,cama vurup aşağı doğru süzülen bahar yağmurunun damlalarını izlerken, beynim Yusuf ile son konuşmamızı tekrar tekrar hatırlatıyordu....Ne düşüneceğimi bilemeyecek kadar büyük bir boşluktaydı dipsiz kuyudaki kalbim ....Olduğum yerden başımı çevirip her br detayı özenle hazırlanmış, yeni hayatlarına adım atacak gelinlerin mutluluğuna şahit olan odaya baktım.. Benim için bir formaliteden başka bir şey olmayan bu düğün fazlaca özenilmişti...karşı duvarı boydan kaplayan aynada yansıyan kendimi baştan aşağı süzdüm.Bembeyaz gelinlik ruhumun yalnızlığını örtmüş bu uzun düğün gecesinde beni mutlu bir gelin gösteriyordu.
Aynanın önündeki küçük saate baktım saat 04:00 gösteriyordu. Usulca koltuğa oturdum...Gelinliğin ağırlığı altında yorulmuştum...Bir kaç dakika sonra kapının tıklatılmasıyla cılız sesimle "girin"diyebildim.Kapının açılması ile içeri giren Ravza yenge ve kayinvalidem gözlerinin içi gülerek yanıma yaklaştı...Oturduğum yerden kalkıp dudaklarıma bir gülümseme taktım....Kayinvalidem gözlerinden damlayan bir kaç damla yaş ile dudakları fısıldadı:
-Çok güzel olmuşsun Rabia..
-Teşekkür ederim...diyebildim..Meral annem usulca yanaklarından süzülen yaşları sildi söyleyecekleri bitmemiş olacakki bir müddet bakışları yüzümde gezindi ve hüzün dolu sesiyle:
-Gitmek kolay olandı...Peki ya geride kalanlar....hangi anne yüreği evladını bir ateşe atarak gidebilir....Rabiam ben bundan sonra bir anneden daha fazlası olacağım.....
Kalbimde yeni yeni kabuk bağlamış yaram en derin yerinden yeniden kanamaya başladı....." Annem " kalbimi dipsiz kuyulara atan annem.....ben şimdi ondan kalanlar ile boğuşurken o kimbilir kurduğu hayatında mutlu mesut yaşıyordu. ..
Meral annemin kollarına kendimi bıraktım...Usulca ıslattı gözyaşlarım beyaz tülbentimi......Ravza yengem hüzün dolu ortamı dağıtmak için eliyle omuzumu sıvazladı ve ekledi:
- Geçmişi arkamızda bırakmanın tam vakti...Rabbim bundan sonra ki hayatlarımızda yüreklerimizi sevgi ipliği ile sıkaca bağlayan insanlarla imtihan etsin .....
Ravza yengemin söyledikleri ile toparladım kendimi ....evet güçlü biri olmam hakkında kendime söz vermiştim .....Meral annemin uzattığı peçete ile yüzümü sildim...
Sessizliğin ardında çalan kapıda görünen Asya minik adımlarıyla bana doğru koştu ben olduğum yere çömelip kollarımı ona açtım bir yandan beni öpüyor bir yandan da konuşuyordu:
-Rabia yengeciğim çok güzel bir gelin olmuşsun ....
Asya benim yaşayamadığım mutlu çocukluğumdu sanki....ben onun koca kalbimde kayboluyordum ....Üstündeki beyaz dantel elbisesi ve siyah uzun saçlarının sırtından dökülmesi ile yeterince tatlı görünüyordu ...Bir yandan önüne düşen kakülü minik elleri ile çekerken konuşmasına devam ediyordu:
-Amcamda çok yakışıklı bir damat olmuş
İkiniz birbirinize çok yakışıyorsunuz ....bu düğün çok güzel bir düğün olacak çünkü benim en sevdiklerimn düğünü....
Asya yine bıcır bıcır konuşması ile az önceki hüzünlü ortamı unutturmuştu...Usulca yanaklarına bir buse bıraktım:
-Bu düğünün çok güzel bir prensesi var onun kim olduğunu biliyormusun...
Söylemem ile kıkır kıkır gülümsedi ve minik elleri ile ağzını kapattı....
Meral annem Asya nın saçlarına bir öpücük bırakıp ekledi :
-Hadi biz misafirleri karşılamaya gidelim Asyam .Annende Rabia yengeni son hazırlıklarını yapıp salona gelsinler....
Asya babaannesine başını evet anlamında sallayıp minik elleri ile babaannesinin elini tutup odadan çıktılar....
Ravza yenge usulca yanıma yaklaştı....Başımdaki tülbenti düzeltti ve beyaz duvağı yüzüme örttü daha sonra ekledi:
-Hazırsın Rabiacığım birszdan Yusuf gelecek sonra sizi salona alacağız. Tüm misafirler geldi zaten...
İçime dolan küçük heyecanla tamam dedim...Daha sonra odadan çıkan Ravza yengenin arkasında bıraktığı koca oda büyük bir sessizliğe büründü ....yüzümü kapayan tülün arkasında iri mavi gözlerimle boş odayı tekrar süzdüm.Ne yapacağımı bilemeyecek kadar tecrübesizdim.....
Geçen bir kaç dakikalık zamandan sonra koca sessizliği bölen kapının tıklatılması kalbimin hızlı hızlı atmasına sebep oldu...İyice kısılan sesimi zor toparladım ve tüm gücümle "girin " dedim....Bakışlarım yerlerdeki fayansları tararken açılan kapıdan bana yaklaşan ayak seslerinden başka bir şey duymuyorudum........Usulca bana uzatılan bir deste beyaz gül görüş alanıma girdi .....Bakışlarım benden izinsiz Yusuf'a döndü .....yüzünün her hattını izlemeye başladım .....yanağındaki çukur gamzesi iyice belirginleşmişti...uzattığı deste gülü itinayla aldım ....ince uzun parmakları ile ceketinin cebinden bir kutu çıkardı.Gerçek bir evlilik olduğunu düşünseydim Yusuf'un heyecanlandığını yemin edebilirdim...Fakat bu evlilik gerçek olmayacak kadar apacıktı.....Gözlerim kutuda gezinirken kutuyu açtı kutuda görünen ince zarif kolyeyi parmaklarının arasına aldı.....ve sesi kulaklarımı doldurdu...:
-iznin olursa .....
cümlesini tamamlamadan başımı olur anlamında aşağı yukarı salladım...yüzümü örten beyaz duvağı açtı ...parmaklarının arasında tuttuğu kolyeyi ucundan tutup boynuma taktı......bu geçen bir kaç dakika tüm gerçeklerden beni çıkarıp başka bir zamana götürdü ...Ben kalbime düşen bu yeni hisleri anlamaya çalışırken ,çoktan dönülmez yollara girdiğimi çok sonra yaşayarak görecektim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM AVUÇLARINDA TİTRERKEN
RomanceBu benim hikayemdi.....kırgınlığım ve acılarımın içinde sığındığım....Ürkek yüreğimle kalbimi sevdiğimin avuçlarına bıraktığım...... Her defasında tökezleyip düşendim ben.....Hiç biri onla dolu kalbimle düşüşüm kadar açıtmamıştı...... Ey sevgili...