Öğretmenlerden birisi Barışı geriye doğru savurduğunda sarışın çocuğun yavaş yavaş kulakları duymaya ,algısı açılmaya başlamıştı. İşte o zaman kendine gelmiş gibi gözlerini etrafta gezdirdi. Etrafını saran kalabalığa baktı tek tek.
Gözlerine değen gözlerde ki şaşkın ifadeleri izledi.
Okulun en parlak ve efendi öğrencilerinden biriydi o. Derslerinde hep en iyisi, öğretmenlerin gözdesi. Yaramaz öğrencilere parmakla gösterilen örnek öğrenci.
Şimdi ise herkesin şaşkınlıkla baktığı bir serseri gibiydi. Öğretmenler bile kavganın başlarında inanamamışlardı. Bunca zaman tek bir yanlış hareketini görmedikleri Barış, bir öğrenciyi bayıltana kadar dövmüştü.
Öğretmenlerden biri telefonla ambulansı ararken bir yandan da Barış'a kızgın kelimeler sarf ediyordu. Fakat karşısında ki genç ifadesiz bir şekilde kalabalığı süzüyordu. Barışın gözleri Doğa'nın şaşkın gözlerinde durduğunda sersem adımlarla ona doğru yürüdü.
Doğa'nın yakınında ki kalabalık azalırken bütün gözlerde üzerindeydi. Adımları kısa saçlı kızın önünde durduğunda sadece Doğa'nın duyabileceği bir tonda konuştu genç oğlan.
"Onun yanına git Doğa. İyi değil"
Doğa anlamadığını belli eder şekilde kaşlarını çatarken sordu. "Kim ?" Barış öğretmenin kendisine seslenmesine aldırmadan titreyen bir sesle cevapladı karşısında ki kızı. "Berkin... o iyi değil. Onun yanında ol"
Doğa cevap veremeden okulun bahçesine bir ambulans girmişti. Genç kız ise çatık kaşlarla gözlerini ilk olarak Barışın kan lekeleri olan eline ardından da yerde ki baygın çocuğu sedyeye koyan sağlık ekiplere baktı.
Başından beri öfkeyle Barış'a konuşan hoca sarışın çocuğun kolundan tutup okul binasına doğru sürüklemişti. Dağılan kalabalığın ardından öylece ayakta dikilen Doğa'nın sorgular bakışları karşısında ki çocukta kaldı. Kendisi gibi çatık kaşları ve burnunda ki donmuş kan ile biraz önce Recep'in yattığı yere bakıyordu.
Serdar bakışlarını yerden kaldırdığında kendisine tiksinerek bakan kıza çevirdi gözlerini. Doğa daha fazla dayanamamış ve bir kaç adımda Serdar'ın karşısında durmuştu.
"Ne yaptınız Berkin'e ? Barış nasıl bu hale geldi ?"
Serdar çatık kaşlarını daha çok çatarken kızın ela gözlerinde dolandı gözleri. Aynı merak ve kızgınlıkla başka bir soru da kendisi yöneltmişti. "Niye yaptı Barış bunu ? Hem de ibne dediği çocuk için"
Doğa bu sorunun cevabını az çok biliyordu fakat kendisi bile emin değildi. Aynı kendi soruları gibi bu soruyu da yanıtsız bıraktı. Daha fazla karşısında ki çocuğa bakmaya dayanamayıp arkasını döndü ve hızlı adımlarla okuldan çıktı.
Dakikalar sonra tanıdık evin önünde durduğunda adımlarını daha da hızlandırıp kapıya vurdu bir kaç kere. Doğa vurdum duymaz , kendinden başkasını düşünmeyen bencil biriyken ilk defa içinde endişe hissediyordu.
Ne yaşanmıştı bilmiyordu fakat Barış'ı bu raddeye getiren olayın küçük bir mevzu olmadığını biliyordu. Kapı saniyeler sonra açılırken kendisinden 2-3 yaş küçük uzun saçlı bir kız ile göz göze geldi.
Berkin'in kardeşi Şüheda daha önce gördüğü kız ile burukça gülümsedi. "Abin evde mi?" Abisinin ruh gibi eve girişini bir tek küçük kız görmüştü. Ne olduğunu ne kadar sorsa da abisinden tek kelime laf alamamış ve genç oğlanın banyoya girmesi ile o da sorularından vazgeçip tekrar salona inmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKVARYUM BXB
Fiksi RemajaKüçük bir akvaryumda birbirlerini yutmaya çalışan Pirana gibiydiler. Ve bu vahşi balıklardan biri bir gün içlerinden birini yutamadı. Onu yok edemedi. Ondan nefret edemedi. Sadece... ...onu çok özledi. Bir akvaryumda kaç balık yaşar ? 🐠 NOT: Hikaye...