Haziran, 2014
Kartal/İSTANBULGözlerimi açtığımda odamda olduğumu fark ettim ve derin bir nefes alıp yatakta doğruldum.
Vücudum terden sırılsıklam olmuştu. Aniden çalan çalar saatimin uğursuz sesi beni hazırlıksız yakalayıp korkutmuştu.Yataktan kalkarken gördüğüm rüyayı düşündüm. "Allah'ım, ne kadar garipti gördüklerim! Bu rüya olamaz ancak kâbus olur." dedim ve derin bir nefes alıp yataktan çıktım. Üzerimi değiştirmek için çift kapılı ve beyaz renkteki ahşaptan yapılmış giysi dolabıma yöneldim. Artık işe gitmek için hazırlanmam ve gördüğüm rüyayı bir kenara bırakmam gerekiyordu.
Güneş, gökte bütün ihtişamı ile parıldarken etrafa yakıcılığını yayıyordu. Günlerden Cumartesi idi ve saatler 08.00'ı gösteriyordu. Bugün iş gününün sonuydu ve yarını iple çekiyordum.
Liseden beri tanıdığım iki en iyi arkadaşım ile beraber bir yıldır aynı evde yaşıyoruz. Haftaya Cumartesi liseden tanıdığımız sınıf arkadaşımız Ayşe için yapılacak olan doğum günü partisine davetliyiz. Aslında o kadını hiçbir zaman sevemedim ve bunun nedenini de bilmiyorum.
Her ne kadar gitmeye istekli olmasam da davete katılmak mecburi idi. Bu yüzden de işten erken çıkıp, Carrefour'a gitmeyi ve partiye uygun kıyafetler almayı planlıyorduk.
Bir anda kapıma vurulmasıyla daldığım düşüncelerden sıyrıldım. Giyeceklerimi dolaptan çıkartırken Özlem'in "Zeynep! Kalktın mı?" diyen sesini işittim.
"Evet, kalktım." Dedim ve üzerimi giyindim. Odadan çıktım ve koridorun sonundaki banyoya ilerledim.
Kurfalı'nın merkezinde üç odası ve kocaman salonu olan yeni yapılmış bir apartmanın dördüncü katında yaşıyoruz. Böyle bir yerde bu kadar uygun fiyata daire bulmak oldukça zordu.
Banyoya girdim, aynanın karşısına geçtim ve aşırı solgun olan tenime baktım. Belime kadar uzanan ve darmadağınık olan kızıl saçlarım sayesinde daha da solgun görünüyordum. Kehribar rengi gözlerimin altı yorgunluk ve uykusuzluktan çökmüştü. Makyaj yapınca erkekleri fazlasıyla etkilediğim söylenir. Bu yüzden bu görüntüme pek de aldırmıyorum.
Yarım saat sonra saçlarıma şekil vermeyi başarmanın mutluluğu ile banyodan çıktım. Saçlarla uğraşmaktan o kadar yorulmuştum ki, en yakın zamanda kestirmem gerektiğine karar verdim.
Odama geçtim ve beyaz renkteki ahşaptan yapılma aynalı tuvalet masamın önünde, kırmızı renkteki silindir pufun üzerine oturdum. Makyaj malzemelerimi çıkardım. Artık süslenmeye başlayabilirdim. Bu sırada mutfaktan burnuma enfes kokular gelmeye başlamıştı. Bu koku bana kahvaltının hazır olduğunu haber veriyordu. Hemen mutfağa yöneldim, makyaj sonraya kalabilirdi ama yemek... Çok açım!
Aslında iki yıl öncesine kadar evli ve üç yaşında çok güzel bir kızı olan mutlu bir anneydim. Ama 2012 senesinde geçirdiğimiz trafik kazasında ikisini de kaybettim. Kocam yabancı olduğu için onun cenazesi ve kızımınki Amerika'ya gönderildi. Onları görmemin imkânı artık yoktu ve bu da beni deliye çeviriyordu.
Tam iki sene oldu onlar beni bırakıp gideli ve ben kendimi toparlama konusunda başarısız oldum. Kocam ile aldığımız evi kapattım ve buraya Türkiye'ye yerleştim. Bunun üzerine iki en iyi arkadaşım Sinem ve Özlem benimle yaşamayı teklif ettiler. Aslında önceleri kabul etmiyordum ama gece yarıları sokağa çıkıp içki içmek için barlara gitmeye başlayınca mecbur bıraktılar. Ne yalan söyleyeyim çok da iyi oldu. En azından birlikte bir ev tuttuk ve Özlem ile küçük bir butik mağazası açtık. Artık yalnız kalmak zorunda değilim. Artık konuşup dertleşecek arkadaşlarım ve çok da iyi yaptığım bir işim var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TILSIM SERİSİ 1. KİTAP BAŞLANGIÇ(E-KİTAP OLACAK)
Vampirekocasını ve kızını kazada kaybettikten sonra hayatı altüst olan Zeynep Carter, iki yakın dostu olan Sinem ve Özlem ile birlikte Kartal'da yaşamaya çalışmaktadır. Özlem ile birlikte Kartal'ın merkezinde Gotik giyim üzerine mağaza işletmekte olan Zeyn...