7

608 40 34
                                    

Magnus;
"Sence nerdelerdir ?"  Diye sordum. Alec omuz silkti. "Biz yokken bir halt olmuş ama bizim haberimiz yok." Dedi Alec sinirlice.

Gülümsedim."Niye bu kadar stres yapıyorsun ki ?" Dedi magnus arkasına yaslanarak. "İsabelle ağlayarak etrafta dolaşıyor, jace bayıldı ve evde max'e bakacak kimse yok. Ben nerdeyip peki?" Dedi Alec biraz gaza basarak.

"Benim yanımdasın." Dedim sakince. Alec birden bana döndü."Ne yalan mı ? Ayrıca yola bakmaya devam et." Dedim sırıtarak.

Alec gözlerini devirerek yola bakmaya  devam etti. Arabayı biraz incelddikten sonra camı açıp kafamı dışarı çıkardım.

Daha şehire ulaşmadığımız için yıldızlar hala gözüküyordu. Yerime geri oturup güldüm.Aklıma gelen şey ile sırıtacaktım ki bundan vazgeçtim.Nefes alamıyormuşum gibi yaptım." Alec arabayı kenara çeker misin ? Midem bulanıyor." Dedim hızlıca.

"Az önce iyidin?" Dedi Alec kaşlarını çatarak." Üstüne kusayım şimdi senin?" Dedim kızgınca.Alec gözlerini devirip arabayı kenara çekti." Hızlı ol." Dedi Alec arabaya yaslanıp.

Kafamı olumlu sallayıp biraz uzaktaki ağaca doğru koşmaya başladım."Magnus?!"  Diye bağırdı alec.

Onu dinlemeden o büyük ağaca koşmaya devam ettim. Alec peşimden geliyordu." Magnus nereye gidiyorsun?"

Onu umursamadan koşmaya devam ettim.Ağacın önünde durduğumda Alec yanıma varmıştı.Nefes nefeseydi."Miden bulanmıştı hani?!" Diye bağırdı.

Omuz silktim." Çoğu şeyde yalan söylerim. Ama sende kendin gibi değilsin." Dedim.Alec bana anlamayan gözlerle baktı." Şehirde ve burda çok farklısın. Daha doğrusu zaten farklısın fakat bazı şeyleri saklıyorsun.Bunu konuşmak için seni buraya çektim." Dedim.

Alec derin bir iç çekip otların arasına oturdu. "Magnus seni 2 gündür falan tanıyorum. Ve bu iki gün içersinde olmaması gereken her şey oldu." Dedi Alec.

Gülümsedim." Durum o kadar vahim diyorsun. Açık konuşayım sorun sende." Dedim. Alec bana kaşlarını vatarak baktı."Bende yanlış olan şey neymiş?" Dedi Alec.

"Neden olmadığın biri gibi davranıyorsun ki?" Dedim onun yanına oturarak."Eğer böyle olmazsam kendimi nasıl koruyacağım? İnsanlar beni nasıl sevecek?" Dedi alec.
Ona doğru yaklaştım."Seni olduğu gibi sevecek biri mutlaka vardır." Dedim omuz silkerek.

Onun elini tuttum. Alec güldü." Hayır, aşka inanmıyorum." Dedi Alec bir ot kopartarak.Bu sırada elini çekmişti.

Sırıttım." Peki buna neden olan o özel kişi kim ?"  Dedim. Alec bana kaşlarını çatarak döndü." Anlayamadım ?"  Dedi Alec.

Kıkırdadım." Aşka olan inancını yok eden kişi kim ? Ya da kimden ayrıldında böyle oldu ?" Dedim ona dönerek.

" Öyle bir kişi olmadı."

"Peki bu ikinci yalanın.  Ne saklıyorsun Alec ligtwood ? Bak bana her şeyi söyleyebilirsin. Açıkçası melek kanı taşıyan , iblislerle dövüşüp fanileri koruyan bir insansan bile merak etme sırrın benimle güvende." Dedim.

Alec birden kahkaha attı." Simon ile vakit mi geçirdin ?" Dedi Alec. Kıkırdadım. "Hayır fakat sorumu geçiştirdin. Ne saklıyorsun ?" Dedim zorlarcasına.

Alec gözlerini devirdi. " Bunu iki günlük tanıdığım birine söylemenin doğru olduğunu sanmıyorum."  Dedi Alec sırıtarak."İki gün boyunca tanıdığın biri ile seviştin." Dedim ona meydan okurcasına.

"Başlatan kişi sendin. Ayrıca ne kadar sorarsan sor sana ne olduğunu söylemeyeceğim."

Açıkçası merak ediyordum. Bu kadar önemli olan şey neydi ? İlaçlar neydi ?

DON'T FUCKED MY LİFE - MalecHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin