Yorumlayalım lütfen
'Çalan zille sonunda dikkatimi başka yöne çekebilmiştim. Bu sabah yeni nakil öğrenci gelmişti, koca sınıfta benle birlikte sadece Jungkook'un yanı boştu. Tabii oda Jungkook'u seçmişti.
Son Naeun, sabahtan beri gülüşmelerini dinliyordum artık gına gelmişti, sıkıntıyla derin bir nefes verdim.
Jungkook'la olan son kavgamızın üzerinden bir hafta geçmişti.
O bir hafta boyunca birbirimizin yüzüne dahi bakmamıştık, tabii daha çok ben bakmamıştım. Çünkü o sürekli benle konuşmaya çalışmıştı.
Açıkcası hayatımda birini daha istemiyordum. Oda gidecekti, diğerleri gibi. Üstelik onun ilki de olmayacaktı. Bunu bir daha yaşamak istemiyordum.
Sınıftan çıkmadan önce onlara bir kez daha baktım, onun da bana bakacağını tahmin edemeden.
Yüzünde ki gülümseme solmuş bana doğru bakıyordu, daha fazla bakmadan sınıftan çıktım.
Sabah geç uyandığım için birşey yemeden çıkmıştım, 4. derse girdiğimi düşünürsem baya bir açtım.
Kantine indiğimde sıra olmaması sevindirmişti. Seri adımlarla bir tane tost alıp cam kenarın da bir masaya geçtim.
Şubat ayında olmamıza rağmen hava o kadar da soğuk değildi. Yavaş yavaş tostumu yerken aynı zamanda instagram da geziyordum.
Yanımda ki sandalye çekilince dikkatimi oraya verdim. Turuncu saçlar görüş açıma girince kim olduğu konusun da çokta zorlanmamıştım.
Park Jimin
Lisenin başında tanışmıştık, çok konuşmasakta kafa dengi çocuktu. "Selam güzellik, neden tek başınasın?" çenesini eline yaslayıp bana döndü.
"Biliyorsun, yalnız takılmayı severim."
"Ah, evet evet biliyorum." dedi, elini havada sallarken.
"Sonunda yalnız ölüp gideceksin, ben ona üzülüyorum." her seferinde böyle demesi içimde gözlerimi devirme isteği yaratıyordu.
"Ne güzel işte, arkamda bırakacak birileri olmaz en azından." bu sefer o gözlerini devirmişti.
"Yine bir depresyon modu, sen adamı erken yaşlandırırsın." dedi, gülerek.
Omuz silkip geri tostuma döndüm. "Taehyung gelmiş, hiç haber vermiyorsun."
İlgi odağımı tekrar ona yönlendirip tek kaşımı kaldırdım. "Senin nereden haberin oldu?"
"Bana dün akşam mesaj attı, hep beraber birşeyler yapalım diyor, kutlama falan yani."
"E..?" dedi devam etmesini beklerken, aynı zamanda da tostumun son lokmalarını alıyordum.
"Bende diyorum ki, bizim mekanda bir parti verelim. Hem okulu çağırır hem bizimkileri toplarız nasıl fikir?" göz kırpıp fikrimi sordu.
"Sen şuna yeni kız lazım desene." dedim, yarım ağız gülerek. Hemen geri çekildi.
"Ben öyle bir insan mıyım Ae Cha." aynı zamanda gözlerini kısması onu çok şirin yapmıştı.
Gülerek cevap verdim, "Tam da öyle bir insansın Park Jimin.""Neyse ne canım! Sen onaylıyor musun onu söyle?"
"Benim için hava hoş." dedim, geriye yaslanarak. Yanağımdan makas alıp ayağa kalktı. "Tamamdır o zaman, organizasyonu her zaman ki gibi bana bırakın anlaştık mı?"
"Sence o tarz işlerle uğraşacak birine mi benziyorum" dedim, sağ elimi sandalyeye yaslarken.
"Doğru dedin, sen sonunda ölüm olduğunu bilmesen yaşayacağını bile sanmıyorum."
İşaret parmağımı ona doğrulup konuştum, "Doğru dedin Chimchim."
"Ya! Bana okulda öyle seslenme." dedi, kaşlarını çatarak.
"Tamam kızma... Chimchim."
"Şimdi seni var ya." ben daha ne olduğunu anlamadan başımı kolunun altına almıştı.
"Ya! Saçlarımı bozuyorsun." kurtulmak için aynı zaman da koluna vuruyordum. Tabii hissediyor mudur onu bilemem.
"Bir daha diyecek misin?"
"Hayır..hayır demeyeceğim." dedim, nefes nefese.
"Güzel." ardından beni serbest bırakmıştı. "Partide görüşürüz!"
O görmeden arkasından dil çıkardım.Bende masadan kalkmak için hazırlanırken telefonuma gelen bildirimle geri yerime oturdum.
09*****: O sana bu kadar yakınken, beni senden uzaklaştıran nedir?
Gözlerimle etrafı aradım ve tam karşımda ki masa da onun gördüm. Bana bakıyordu, ne şekilde baktığını bilmiyordum. Belki özlem..
Telefonun ekranını kapatıp ayağı kalktım. Haklıydı, ama yine de ona karşı adım atmakta zorlanıyordum işte.
Zil daha yeni çalmıştı, herkes hareketlenmeye başlayınca gözlerimi ondan çekip sınıfa çıktım. Sanırım bir süre daha kaçacaktım.
VOTE +YORUM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NULL | JJK
Teen Fiction"Yine içiyorsun?" dedi bana dönerek bir süre yüzümü inceledi. Ne yani daha önce beni görmüş müydü? "Okulun ilk günü de içiyordun." bu sefer bana bakmamıştı. "Yani?" dedim, donuk Bi tavırla. "Zararlı. " dedi, kısaca. Omuz silktim. Sigarayı tekrar d...