Baş Belası // Im Jaebum(✓)

15🌸İlk O Başlattı!

Sevinç içerisinde 3-4 saat önce Jaebum ile yaşadıklarımızı düşünüyor ve seke seke ilerliyordum.

Aniden Mark çıktı karşıma. Elinde meyve suyu vardı. Beni fark eder etmez meyve suyuyla beraber arkasına döndü. Allah'tan çarpmadım.

Çarpışmadığımızı anlayan Mark yeniden bana doğru döndü.

"Ödümü kopardın Alya. Hayırdır, çok mutlu görünüyorsun."

Gülümseyerek sorduğu soruya karşılık utanarak başımı eğdim. Ellerimi arkamda birleştirdim.

"Evet,çok mutluyum. Biz Jaebum ile tertemiz bir sayfa açmaya karar verdik Mark. Geçmişi tamamen unutacağız. Hatta şu andan itibaren karşılaşırsak bu ilk karşılaşmamız olacak. İlk defa tanışacağız onunla."

"Öyle mi?"

Elindeki meyve suyunu ayaktayken bir anda kafasına dikti. Koskoca bardağı bir anda bitirmesini beklemiyordum. Şaşkınlıkla ona bakmayı sürdürdüm.

Boşalan bardağı dudaklarından çekti. Yeniden bana baktı. Ancak bu sefer kaşlarını çatarak bana doğru yaklaştı.

"Alya, başını bir yere mi vurdun?"

"Hayır,vurmadım."

Endişeli bir şekilde sordu. Ardından tam karşıma geçip parmağını hafifçe başımın sağ tarafında gezdirdi.

O parmağını gezdirdikçe gezdirdiği yerdeki şişliği fark ettim.

Gülen yüzüm anında soldu.

Yine mi başlıyoruz? Bu sefer ne oldu?

"Başını vurmadıysan bu şişlik... Olamaz değil mi?"

Korkudan dolayı biraz kekeleyerek cevap verdim.

"Bi-bilmiyorum. Sen söylemeseydin fark etmeyecektim bile."

Ona cevap verir vermez beni kolumdan tuttu. Tuttuğu gibi az önce çıkmış olduğum revire doğru sürüklemeye başladı.

Karşı koymadan onun beni götürmesine izin verdim.

Revire girdik. Beni cam kenarında bulunan yatağıma doğru ilerleterek oraya oturtturdu.

Yatağıma diyorum. Çünkü geldiğim günden beri revirde kalıyorum. Cam kenarındaki bu boş yatağı sahiplenmiş bulunmaktayım. Neden diye soracak olursanız... Şirket benim için daha güvenli. Yurt şirketten uzakta ve gidip gelirken her an peşimdekiler tarafından rahatsız edilebilirdim.

"Hemen doktor olan arkadaşını ara. Hadi,şimdi!"

Cebinden kendi telefonunu çıkararak bana uzattı. Yine itiraz etmedim. Telefonunu elime aldım. Bir yandan da yatağın yanındaki küçük komidinin üzerinde duran çantama uzandım ve kendi telefonumu içinden çıkardım.

Sinyal konusunu sorun etmiyordum. Çünkü zaten nerede olduğumu biliyorlar. Sadece aramalarımı bu telefon üzerinden yapmıyorum. Dinlenme ihtimaline karşı önlem alıyorum. -Ki telefonumu dinlediklerine kalıbımı basarım.

Telefonumu açtım ve doktor olan arkadaşım Mina'nın numarasını bulup Mark'ın telefonuna yazdım. Hemen ardından arayarak telefonu kulağıma götürdüm.

Mark yine harekete geçti.

Kulağıma götürdüğüm telefonu elimle beraber indirerek hoparlörü açtı ve sesi dışarı verdi.

"Mark,lütfen."

"Yanında olacağıma söz verdim. Her zaman yanında olacağım. Seninle ilgili her şeyi de bilmeliyim. Kusuruma bakma."