**Bölüm 10** Batı

62 16 7
                                    

 Borkul, karavanın en önünde yürürken hemen arkasında iki bayrak dalgalanıyordu.

 Beyaz arka planda sarı bir yıldız, ilk uğradığı köylüler için umudu simgeliyordu. Kendilerine yıldızlılar diye hitap eden köylüler, bayraklarıyla gurur duyuyorlardı. Gülümseyerek, dans ederek sanki savaşa değil, kutlama yapmaya gidiyorlardı. 

 Taşev köyü ise başka bir konuydu. Felecia'nın "yardımı" ile isteksiz de olsa katılmışlardı. Çünkü başka seçenekleri yoktu. Köyleri tamamen yanmış, başkentle olan bağlantıları kontrol eden liderleri ise yangında can vermişti. Taşevli köylüler simge olarak kendilerine kürek belirlemişlerdi. Eski yaşadıkları yeri yansıtan sert ve inatçı bir kürek. 

Karavanın iç işleri ile ilgilenen Leo taşlılara da kendilerinden birisi gibi davranıp yardım etmek istemişti. Ama köylüler sürekli olarak güvensizlik ve paranoya ile karşılık veriyorlardı. Sabah eğitimlerine kimi zaman katılmıyorlar, katıldıklarında ise sürekli şikayet ediyorlardı. 

 Girt ve goblinleri hallerinden memnunlardı. İstedikleri yere gidip istedikleri kişilerle kalabiliyorlardı. Kimse goblinlerden nefret etmezdi. Sesli olsalar da dost canlısı ve uyumlu olmaları ile ünlüydüler. Ama Elyon ve orklar insanlardan pek hoşnut değillerdi. Elyon, Borkulun savaşçı orklarına hiç bir zaman alışamamıştı. Ama insanların şikayetleri ya da dedikodularına maruz kalmaktansa dağınık orklarla birlikte olmayı tercih ediyordu. Orkların kavgacı oluşları yüzünden Borkul orkları karavanın önünden gönderiyor, sadece yemek ve yatak vakitlerinde karavana geri katılıyorlardı. Zorlu, ama şimdilik başarılı bir düzen kurulmuştu

  Ork lideri dalgın bir şekilde yürürken eski bir tunik giymiş bir goblin ve ork gözcüsü yanına geldiler. " Yağmacı kabilesi gördük. " dedi goblin nefes nefese. 

 Borkul yerinde duraksayarak yüksek bir sesle " Ne taraftalar, haklarında ne bilgi edindiniz ? " dedi. 

Ork sınırlarının içindeydiler ama kabileler tarafından tarafsız ilan edilmiş bir yoldan yürüyorlardı. Yine de eski yıllarda bu kendisini durdurmamıştı. Başka orkları da durdurmayacağından emindi. 

Ork gözcü eliyle seyrek ormanı işaret ederek " Ormanın içinden geçiyorlar. Yanlarında taşıdıkları bir vagon görmedim. " dedi ork dilinin kalın ve pürüzlü tonuyla. 

Bu iyi değildi. Hiç iyi değildi. 

Borkul karavana durmasını işaret ederek orta bölüme doğru koşar adımlarla yürümeye başladı. Elyon ve Leo vagonların arasında belirerek Borkul'u takip etmeye başladılar. Ne olduğunu sormamışlardı. İkisi de liderlerinin önemli bir şey olmadıkça karavanı durdurmayacağını tahmin edebiliyorlardı. 

Leo bir yandan ikiliye yetişmek için düzensiz adımlarla sendeliyor, diğer yandan da kendisine endişeli bir şekilde bakan halkı sakinleştirmeye çalışıyordu. Odyun'un yanına gelirken Odyun kaşları çatık bir şekilde kendisine bakıyordu. 

" Orklar mı ? " dedi gerginliğini gizlemeye bile çalışmadan. 

Borkul başını sallayarak onayladı. 

Leo sesini kısarak " Emin misin ? " diye fısıldadı. 

Borkul " Ormandan yürüyorlar. Vagonlarını bir yere saklamış olmalılar. Bunlar saldırı öncesi taktikler. Yamyam bile olabilirler. " dedi hızlıca, düşüncelerini toparlamak için uğraşmadan. 

Yamyamlığın cezası yakılmaktı. Medeni ırklardan sayılan herhangi birisini yemek suçtu. Fakat bazı orklar medeni sayılmadan önce diğer orkları bile yiyebiliyordu. Medeniyet onların halktan kovulmalarına sebep olsa da iştahlarını törpülememişti. 

EjderKral : Ölülerin Sandığı(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin