One And Only

153 15 40
                                    

"Jaehyun, ben artık cidden dayanamıyorum. O çok güzel, çok çok fazla. Güzelliği karşısında söyleyecek bir şey bulamıyorum. Güneşten parlak, aydan güzel olan yıldızım.. Sence ona açılmalı mıyım?"

Zoraki bir gülücük yerleştirdi Jaehyun yüzüne. Sicheng'ın güzelliği karşısında hipnoz olmuş bir vaziyette onu izlerken söylediklerini zar zor anlamıştı... Ama anlamıştı. Sicheng'ın Jungwoo için hissettiklerini Jaehyun, Sicheng için hissediyordu, belki daha yoğun. Ama Jaehyun'un gelip Sicheng'ın güzelliğini anlatabileceği birisi yoktu. Aşkını kendi içinde yavaş yavaş yanarak yaşıyordu o. Jaehyun anlatmazdı, dinlerdi. Anlatacak birisi yoktu ama dinleyecek tek kişi Jaehyun'du.

"Yapma bunu."

Bencillik mi etmişti? Hayır, o yine Sicheng'ı düşünmüştü. Açılamazdı çünkü sonunda üzülen yine Sicheng olacaktı.

"Hayallerimi her zaman yıkmak zorunda mısın? Ne olurdu ki evet desen..."

"Jungwoo'nun bir sevgilisi olduğunu sen de biliyorsun Sicheng. Ve Doyoung ile kaç yıldır birlikte olduklarını, birbirlerini ne kadar sevdiklerini. Bilmek istemiyorsun belki ama biliyorsun. Ona açıldığında yıllarca beraber olduğu sevgilisini bırakıp sana gelmeyecek. Üzgünüm ama gerçek bu."

Sicheng, kafasını ellerine indirdi. Bir ağacın altında saatlerdir oturuyorlardı. Bağdaş kurmakta uyuşmuş ayaklarını ileriye uzattı ve sırtını ağaca yaslayıp ellerine bakmaya devam etti. Ellerinin üzerine konulan eller ile...

"İşte seni bu yüzden seviyorum Jaehyun. Bu yüzden sadece sana güveniyorum. Bana doğruları söyleyen tek kişisin. Yanımda olan tek kişisin."

Kafasını Jaehyun'a çevirip gözlerine baktı.

"Jaehyun."

Adının en güzel şekilde söylendiği dudakları öpmek istedi Jaehyun.

"Efendim."

"Ellerimi asla bırakma olur mu? Sadece sana sahipken beni asla bırakma. En yakın arkadaşım olmadan yaşayamam. Sensiz yapamam."

En yakın arkadaş... Tabii ya. Sicheng'ın ellerini bıraktı ve önüne döndü. Sicheng ile aynı pozisyonu aldı ve karşılarındaki banklardan birinde oturan Jungwoo'yu izlemeye başladı. Bu çocuk olmasaydı, belki..

"Sicheng kendimi bildim en yakın arkadaşız. Birden bire nereden esiyor kafana ayrılık bilmiyorum ama birbirimizi bırakmayacağız."

-------

"4 yerinden bıçaklanarak çöp konteynırına atılan gencin kimliği tespit edildi. Kim Jungwoo'nun ailesine sabır diliyoruz umarım en yakın zamanda toparlanırlar. Gencin katili 22 saattir hala bulunamadı ve Jungwoo'nun neden öldürüldüğü bilinmiyor. Sevgilisi Kim Doyoung tek şüpheli olarak göz altına alındı ve ifadesinde 'Birbirimizi seviyorduk, ona asla böyle bir şey yapmam. Lütfen, lütfen katili yakalayın. Kim neden yapar bunu? Jungwoo, yabancılara karşı çok çekingen birisiydi kime ne zararı dokunmuş olabilir." diyerek göz yaşlarına boğuldu. Şu anlık bize gelen bilgiler bu kadar, yeni şeyler olduğunda sizi bilgilendireceğiz. Akşam 6 haberleri-"

Sicheng, elindeki kumandayı televizyona fırlattı. Yıldızı ölmüştü. Yıldızını söndürmüşlerdi. Kim yapardı bunu, hangi cani? Bağıra bağıra ağlayarak yere çöktü ve kafasını elleri arasına aldı. Arkasından ona sarılan Jaehyun'dan kurtuldu.

"Git."

Jaehyun, gözlerinden akan yaşları silmeden ayağa kalktı. Kapıya doğru ilerledi ve ayakkabılarının üzerine basıp dışarı çıktı. Sersem adımlar ile taksi bulmak için yürümeye başladı. Sicheng, onu yalnız bırakması doğru muydu bilmiyordu ama yanında kalması doğru değildi bunu biliyordu. Karşıdan gelen taksiyi elini zorla kaldırarak durdurdu ve arka koltuğa kendini attı. Sarsıla sarsıla ağlıyordu, fazla şiddetli.

My Angel's Star / Jaewin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin