O ne zaman gelse kasırgalar yaşanırdı. Bedenlerimizi çevreleyen her şey bu kasırgalara kurban giderdi, hiçbirini kurtaramazdım.
Paltosunu alıp çıktığında toplamaya mecalimin olmadığı tüm o kırıkların arasında titreyerek ağlardım. Geri gelmeni bekler, bana saracağın kollarındaki sıcaklığın hayalini kurardım.
Eve geri dönene kadar adını haykırırdım.
İçerisine beraber atladığımız kasırgalardan elimi tutarak beni kurtarırdın, sanki sen pek ala dışındaymışsın gibi.