Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 176: Tehlikeli Kaçış (1)

Mustafa' da dahil olmak üzere kimse bu adamın farkında değildi. Ama bir gerçek vardı. Bu adamın sahip olduğu güç ile buradaki herkes birleşse bile adamı yenmeleri imkansıza yakındı.

Çünkü adam 7. Seviye Kader Alemi ekimine sahipti. Deniz ve Ayşe ile aralarında sadece 3 seviye olsada aradaki fark cennet ve dünya gibiydi.

Çünkü 6. Kader Alemi'n den sonra kişinin sahip olduğu güç miktarı muazzam bir değişime uğruyordu. Bu yüzden 7. Seviye ve üzeri Kader Alemi ekimine sahip insanlar herkes tarafından en çok korkulan ve en çok saygı duyulan insanlardı.

" İşini şimdi mi bitirmeliyim yoksa biraz daha mı bekliyeyim. "

Siyah pelerinli adam savaş alanında ki Ayşe' ye baktığında gözlerinde öldürme niyeti rahatça okunuyordu. Ama saldırma zamanından emin olamıyordu.

Çünkü o da herkes gibi hazinenin ne tür özelliklerinin olduğunu bilmiyordu. Kurbanının elinden kaçma ihtimali olabilirdi. Bu yüzden savaşı izlemeye devam etti.

...

Mustafa yeni saldırı güçünden memnundu. Yasmin ile çalışıp yaptığı proje hatasız bir şekilde çalışmıştı.

Kendisini üzen tek şey bu silahı başka bir zaman kullanamamasıydı. Şu an savaş alanında dağılmış yoğun Qi enerjisi olduğu için bu saldırıyı yapabilmişti. Başka zaman bu kadar yoğunlukta bir enerji ile karşılaşması çok güçtü.

" Seni piç hazinenin arkasına saklanmayı bırak. "

Hamza gözlerinden parlayan bir öfke ile bağırdı. Mustafa' nın dışarıya çıktığında kendisi ile dövüşeceğini sanmıştı. Ama sanki kendisi orada yokmuş gibi davranıyordu.

" Bu noktaya geldiğimize göre artık kendimizi tutmamıza gerek yok. "

Mustafa aşağıdaki insanlara baktı, daha sonra bedeninden güçlü bir öldürme niyeti çıktı. Bu insanlara en ufak bir empatisi yoktu. Hepsinin ölümü kızlara saldırdıklarında çoktan kararlaştırılmıştı. 

Yoğun öldürme niyetini insanlar çıplak gözle bile görebiliyordu. Bu hem kendilerini şaşırtmış hemde korkutmuştu.

Deniz ve Ayşe başlarına bir kask geçirdi. Birazdan yapılacak saldırıyı biliyorlardı.

Savaş gemisinin bir bölümü şekil değiştirip aşağıya doğru büyük bir hoparlör şeklini aldı. Ardından çok yüksek frekanslı bir ses çıkarmaya başladı.

Mustafa bu taktiği daha önce Yılmaz' a karşı kullanmış ve çok etkili olmuştu. Bu yüzden bu saldırıyı tekrar kullanma kararı almıştı.

" S..tir buda ne böyle?"

" Başım çatlatacak gibi. "

Burada ki herkes saldırı yönteminin sadece Qi enerjisi ile yapılacağını sanıyordu. Bu yüzden Qi dışında yapılan saldırı yöntemlerine karşı hazırlıksızlardı.

Daha önce formasyon oluşturan insanların formasyonu bir bir çökmeye başlamıştı. Formasyonları zehir ve Qi gücüne dayanıklı olsada ses için bir önlem özelliği yoktu. Formasyon içinde bulunanlarda dışındaki insanlar kadar etkileniyordu. Bu koşullar altında formasyon düzenini devam ettirmeleri imkansızdı.

Bazı insanlar şuan Mustafa' nın diğer kimliğini fark etmişlerdi. Yaklaşık 20 gün önce gerçekleşen katliamın sorumlusu ve insanlar tarafından Şeytanın Suikastçisi olarak anılan kişiydi.

Bu gerçeği insanlar fark ettiklerinde alınlarında boncuk boncuk soğuk terler oluştu. Herkes o katliamın ne kadar korkunç olduğunu biliyordu.

Merve' nin sözleri şuan zihinlerinde yankılanmıştı. Bir suikastçiyi kızdırmışlardı. Herkes bir savaşçıdan çok bir suikastçiyi kızdırmaktan korkardı.

Çünkü güçlü bir suikastçinin ne zaman ve nerede saldıracağı belli olmazdı. Bu yüzden hayatları boyunca sürekli diken üstünde olurlardı. Sürekli ölüm korkusu ile yaşamak insanı delirtirdi.

...

" Ne güçlü öldürme isteği. "

Siyah pelerinli kişi Mustafa' nın yaydığı öldürme niyetini gördüğünde şaşırmıştı. Bu genç yaşta bu kadar yoğun öldürme niyetine sahip olmak için bir kişinin yürümeye başladığı ilk andan itibaren sürekli birilerini öldürmesi gerekirdi.

Siyah pelerinli kişi saldırı ve öldürme niyeti yüzünden şaşırsada beklediği fırsatın geldiğini hissetmişti. Gözlerindeki bakış keskinleşti. Yüzündeki ifade ciddi bir hale büründü ve " Şimdi tam sırası. " dedi.

Kelimelerin içinde yatan öldürme niyeti Mustafa ile eşdeğer hatta daha fazlaydı.

Bedeni hafif titrediğinde artık bedeni ışınlanmış gibi yok oldu.