Asker

46 29 5
                                    

Uyan!
Duyduğun vızıltılar sinek değil!
Bedenini teğet geçen mermiler.
Yanındaki kirli yüzler,
Belki bir daha görmeyeceğin ailen değil,
Son göreceğin kişiler!

Kirli bedenini bile yıkamadan koyacaklar seni,
Boyundan kısa, tahtakurusu dolu tabuta.
Yirmi küsür yaşındasın belki,
Elinde kitap,
Okuman gerek.
Senin ise elinde durmadan tutukluk yapan bir tüfek,
Bilmediğin canları almaya gidiyorsun.
Bilmediğin diyarlara...

Yaptığın haylazlıkları hatırlıyorsun,
Zamanında çaldığın şekerleri,
Kapıları çalıp kaçtığın günleri belki de,
Hayatın gözlerinin önünden geçiyor Asker!
Film şeridi gibi derler ya aynen öyle işte.
Son dakikaların...

Birazdan annenin gözleri dolacak,
Seni ne zorluklarla büyüten baban,
O dağ gibi adam hüngür hüngür ağlayacak,
Bir ders arasında öğrenecek küçük kardeşin,
Abisinin öldüğünü.
Tüm hayatı mahvolacak.
İşte senin hikayen burada bitecek asker,
Unutacaklar seni zamanla.

Yaşamak ve Ölmek ArasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin