Bazı anlar vardır hayatta,mutlusundur ama kalbin yavaş yavaş yok oluyordur. Acı çekersin ama gülümsersin. Sen gülerek ağlarsın insanar sana 'Deli' der. Asıl deli olan onlardır,sen ise güçlü olansın.
Gülerek ağlamak...İki zıt kelimyi aynı anda uyguluamak zor değil. Adı bile var hatta! Adı 'Mutluluk Göz Yaşları'. Ama ben ona göz yaşı demem. O denizin tuzlu suyunun kıyıya vuruş anıdır.
Attığım çığlıklar ağzımı tutan eller ile boğulup giderken pes edip hızlı hızlı atan kalbime inat sakince bakledim. İşte o an huzura kavuştum.
"Sakin ol! Medcezir'im..."
Sanki kalbimin etrafında uçan tüm yarasalar yerini bir günlük ömrü olan kelebeklere bırakmıştı. Sanki ben ilk defa şeker yiyen bir çocuk kadar mutluydum.
O an ilk damla düştü. İkinci,üçüncü derken hızlandı. O bana sarılırken sadece yağmurun ve denizin dalga sesleri vardı. Saçlrımı kokluyordu, hissediyordum.
"Deniz kokuyorsun."
Gözlerimi kapattım ve bende onun kokusunu içime çektim. O ilk yaz gecesinde yakılmış bir ateşin kokusuna sahipti. O gece gibi kokuyordu. O geceydi...
"Sen de gece gibi kokuyorsun."
Gülümsediğini biliyordum. Hislerim kuvetlidir. Yavaşça elini kaldırdı ve yanaklarımda kurumuş göz yaşlarımın üzerinde gezdirdi.
"Özür dilerim."
Yağmur ikimizin göz yaşları ile birleşirken onun da zor bir hayatı olduğunu anlamıştım.
"Özür dileme.Lütfen."
Bir şey demedi. Bunu fırsat bilip aklımı kurcalayan soruyu sordum.
"Onca güzel,akıllı,sorunsuz kız varken neden?"
Derin bir nefes aldı. Gerçekten neden hastalıklı birini istiyordu ki?
"Medcezir'im. İkimizde yorgunuz,bitik durumdayız. Bizi ancak biz tamir ederiz."
Doğru muydu? Ne yaşamıştı bu kadar kötü?
"Sen...Sen ne yaşadın bu kadar ağır?"
Biraz kıpırdadı. Yagmur hafiflerken ikimiz de sırılsıklamdık. Birbirimizede sırılsıklamdık biz. Kelimelerini tartıyordu. Sanırım bu zordu onun için. O bunu kabullenemiyordu. Daha sonra bir yerden başlaması gerektiğini anlayıp hızlı bir giriş yaptı.
"Benim babam annemi aldattı."
Sessizce ve bir o kadar da şaşkın bir halde onu dinlemeye devam ettim.
"Geçenlerde telefonda bir kadın ile konuşurken duydum. Kızımı alıcam sizden diyordu. Medeczir annem bunu duyarsa..."
Bir süre sessiz kaldı. Yağmur dinmişti ve biz sırılsıklamdık. Güçlü bir nefes verdi ve tekrardan konuştu.
"Biliyor musun? Ben hiç baba sevgisi almadım. Evet, her dediğimi yaptı, ne desem ikiletmeden gerçekleştirdi. Ama hiç öpmedi be! Sarılmadı, aslan oğlum diyip sırtımı sıvazlamadı. Sırf beni sevsin benimle gurur duysun diye o kadar çalıştım çabaladım ki... Müzik, spor, resim, edebiyat... Aklına hangi dal gelirse gelsin, hepsinde çalıştım ama o hiç sevmedi. Geçen yine çalıştığı yere gittim. Sabah yanında senin resminin içinde olduğu bir defterim vardı onu unuttmuşum."
Duyduğum şeyle gözlerimi kocaman açttım. Ani bir hareketle ona dönüyordum ki birden beni durdurdu. Son anda fark ettmiştim ne yaptığımı.
Mahçup bir ifade ile konuştum."Şey... Çok özür dilerim. Refleks şeysi ile şey oldu... Yani birden şaşırdım şey ettim... Ahh! Devam etsene sen."
Hafif bir kahkaha attıp kadife sesi ile tekrar konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEDCEZİR
Novela JuvenilMedcezir'im ben.Gel gitlerle dolu hayatımda tek başımayım. Şarkılarla huzur bulurum. Benim 24 saatim telefon, televizyon,kitap ve şarkılardan oluşuyordu. Fakat o gün fark etmesemde asosyal hayatım bir anda değişmişti. Gelen bir mesaj ile hayatıma ne...