2.Bölüm/Mavi Kelebek

4.2K 223 110
                                    

Okulun bahçesine girdik. Etrafa bakıyorduk. Güzel bir duyguydu. Oturduğumuz banklara baktık. Durdum ve az sağa geçtim. Arka bahçeye giden. Dar yola baktım.

"Mertle ilk tanıştığımız yer." Dedim ve Merte baktım. "Güzel gözlerinden yaşlar süzülüyordu." Dedi ve belime sarıldı.

"Bırakın maziye dönmeyi. Biz Mavi Kelebeği bulalım hadi." Berkayın lafıyla içeri girmiştik.

Koridorlara bakıyordum. Her anı gözümde tek tek canlanıyordu. En çok da 12. Sınıfta ki anılar. Çünkü Selim yoktu. Ruhsuzlar yoktu.

En üst katta ki konferans salonuna gelmiştik. İçeriye girdik yavaşca. Bir anda projeksiyon dan ışık belirdi. Korkmuştuk.

Ekran da yazı yazıyordu.

"Selam Yaşayan Ölüler. Benim kim olduğumu kısa bir süre öğrenemeyeceksiniz. Ama öğrendiğiniz de şok olacaksınız. Hayatınızı değiştirmeye geldim. Artık yolda yürürken bile korkun. Çünkü ensenizdeyim. Dediklerimi yaparsınız tabi ki korkmanıza gerek kalmaz. Haber bekleyin yeter."

Korkudan iyice Merte sokulmuştum. "Kim lan bu!" Dedi Rüzgar.

"Sen kimsen baştan söyleyelim biz korkmayız senden. Boşuna heveslenme." Diyerek bağırdı Berkay. Bir anda projeksiyondan ses geldi.

"Bakalım bir daha ki buluşmamızda da aynı şeyi diyebilecek misin Berkay."

Yazıyı okuyunca iyice ürpermiştim.

"Mert gidelim lütfen." Mert yüzümü avuçlarına aldı.

"Şş sakin. Korkma rüyam." Mert içime biraz da olsa su serpiyordu.

Sımsıkı tuttum ellerini. "Ya bence de çıkalım." Sevgi ve Merve de bana katılmıştı.

"Neyse çıkalım. Kızları bırakalım da araştıralım bakalım kimmiş bu Mavi Kelebek." Berkayın lafıyla Sevgi koluna yavaşca vurdu. "Bırakın işte peşini."

Mert derin bir iç çekti. "Kimin yaptığı az çok belli. Selim piçi."

Merte baktım. "Ya hadi gidelim." Israrlarımız üzerine okuldan çıkmıştık.

Berkay durdu ve telefona baktı. Mesaj gelmişti. Gelen mesajı sesli okudu.

"Benden korkman gerekeceğini öğreneceksin."

Gergin bir ortam, sessiz bakışmalar olaya hakim olmuştu.

"Bırakın kurcalamazsak ve üstüne düşmezsek bence o da bırakır peşimizi." Elife katılmıştım.

"İyi hadi uzaklaşalım şuradan. Bana birşey yapamaz zaten." Dedi Berkay ve Sevginin ellerini tuttu.

Merve saate baktı. "Benim derse yetişmem gerekli. Ay hemen gidelim Rüzgar."

Mert bana baktı. Gözlerine bakamamıştım. Bir yalan uydurdum.

"Ben de ablamla taksime gideceğim." Dedim. Aslında doğruydu taksime gidecektim.

"Bende tamirhaneye geçeyim. Son dört gün kaldı sonuçta." Dedi ve çeteye baktı. "Biz kaçar."

Çeteden ayrılıp durağa yöneldik.

"Rüya sen korkma bak biz numarayı ifşa etmeye felan çalışırız. Kolay kolay birşey yapamaz zaten." Başımı salladım. "Tamam bana da haber edin ama." Dudaklarını yanağımda bastırdı. "Tamam haber edeceğim."
*********************
Erenin ağzından

Sonbahar güneşinin vurduğu boş, yıkık, boyasız fabrikada yürüyordum. Sadece ayak seslerim vardı.

Boyaları dökülen merdivenlerden yavaşca çıktım ve karşımda ki tahta kapıdan girdim.

Okulda ki Çete 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin