Hemen hızlı hızlı hazırlanıp sadece rimel sürdüm ve Yahya'yı bekledim.
Kısa süre sonra telefonum çalınca ayakkabılarımı giyip aşağı indim, Yahya gelmemişti, tahmin edin kim vardı arabada :)) Yufuss! Dalga amaçlı arabanın camına yaklaştım"Buyrun kime bakmıştınız?"
Yusuf'ta hiç bozuntuya vermeden devam etti
"Ihm burda oturan güzeller güzeli bir kadın varmış.. Eeeğ adı neydii? Heh Hayat Hanım tanıyor musunuz?"
"Evet tanıyorum" diyip gülümsedim sonra arabanın kapısını açtım ve oturdum.
"Hadi gidelim Yufus bey."
"Ya bu Yufus işi nerden çıktı yaa"
"Ya instagramda fan sayfaların sana öyle diyordu hoşuma gitti"
"Ee benim güzellerim öyle derlerse tabi hoşuna gider Hayatcığımm"
"Sen hem kardeşine, hemde kardeşlerine çok iyi bi abisin. Onlar seni sende onları çok seviyorsun"
"Senide seviyorum" dedi gözlerini gözlerime sabitleyerek ve ciddi bi yüz ifadesiyle
"N-nasıl?" duraksadım
Çok bozulmuştu bu dediğime
"Arkadaşım olarak yani" dedi ve yola döndü.
Buruk bi gülümseme vardı yüzünde.
"Eee geldik Hayat Başkan hadi in bakalım arabayı parkedip geliyorum."
"Tamamdır Yufus Reis"
Dedim ve arabadan indim bahçeye girmek için merdivenlerden çıktım Hamzayla Alya koşarak yanıma geldiler.
"Hayat Ablaa!" diye kucağıma atladı Hamza. Alyada tshirtümden çekiştiriyordu Hamzayı öpüp
"Naber yakışıklımm"
"İyiyim Hayat abla sen"
derken Alya hâlâ tshirtümden çekiştiriyordu. Hamzayı kucağımdan indirip Alyayı aldım yanaklarından öptüm bol bol.
Sonra arkadan gözlerim kapandı. Alyanın
"Dayi gemiiişş!" demesiyle uyandım mevzuya :D
"Prensesim bak getirdim Hayat ablanı demiştim ben sana dimi" diyip Alyayı kucağımdan aldı.
"Yalnız tam bir aile tablosu evlensenize ya siz" deyip yanımıza geldi İbo.
Far görmüş tavşan gibi İbo'ya baktım, Yusuf'ta İbonun karnına dirseğini geçirdi.
"Ahh napıyosun abi ya!" dedi kendinş yere atıp kıvranan İbo :D
Sonra Yusuf kucağında Alyayla bana döndü kahkaha atmaya başladı.
"N-ne gülüyosun be!"
"AHAHH- YANAK- YANAKLARIN KIZARMIŞ AHHAHSHAHAHAH"
Hemen ellerimi yanağıma doğru götürdüm.
"Hiç komik değil bi kere hıh" diyip havuzun oraya doğru gittim, Nasibe Teyzem döktürmüştü yine kızartmalardan tutun böreklere kadar! Bi kuş sütü eksikti, o an duygulandım ve gözlerim doldu. Benim annemde böyle sofra kurardı. Sonra ağladığımı farkettim. Yusuf geldi yanıma.
"Hayat ben ağla diye gülmemiştim yaa özür dilerim" diyip sarılmasına karşılık verdim.
"H-hayır ondan değil. Şu sofranın güzelliğine bakar mısın. Benim annemde böyle sofra kurardı ev mis gibi kızartma kokardı. O geldi de aklıma" dedim burnumu çekip.
"Bak ne dicem, şimdi gel otur ye yemeğini sonra beraber sahile gideriz olur mu? Hatta istersen lunaparka da gidebiliriz he güzelim?"
Gözyaşlarımı silip tamam anlamında başımı salladım. Yusuf burnumu sıkıp
"Sümüklü seni!" dedi
"Sensin sümüklü ya!"
İçerden Nasibe Teyze ve Zümre Abla çıkınca yanlarına gidip sarıldım. Onlar büyütmüştü beni neredeyse. Kızı gibi görürdü Nasibe Teyze beni, Zümre Abla da kardeşi gibi.
"Hoşgeldin kızım noldu sana gözlerin kızarmış?"
"Bir şeyim yok Nasibe Teyze ya iyiyim."
"iyi peki öyle olsun bakalım"
"Zümre ablaam." Diyip ona da sarıldım sonra kompke tam takım masadaydık. Yusuf arada ağzıma bir şeyler tıkıyordu. Her ne kadar doysamda.
"Ayy Yusuf tamam doydum doyyydumm"
"Olsun olsun ye. Kilo al biraz hem baksana bi deri bi kemik kaldın sen son zamanlarda" dedi kolumu kaldırarak.
"Tamam yicem ama şimdi değil doydum gerçekten."
"İyi tamam o zaman hadi kalkalım artık sahile gidelim."
"Tamam çantamı içerden alıp geliyorum o zaman"
"Arabadayım bekliyorum"
Hemen kalkıp içeri gittim çantamı alıp masadakilerle vedalaştıktan sonra koşarak arabaya gittim.
"Geldiiimm!"
"Hadi kemerini bağla uçuyoruz"
Uzun zaman sonra yeni bölüm iyi okumalar okurkuşlarım 😘💘