BÖLÜM 13

579 27 0
                                    

“Pekâlâ, bana kalsa arkadaşının burada olmaması daha iyi olur aslında ama… Sen bilirsin Zeynep. Ama seninle konuşacağım konu sadece seni ilgilendiriyor. Eğer arkadaşının bunları öğrenmesini istiyorsan onun da başına gelebilecek kötü olayların sorumlusu olacaksın demektir. Bunları göze alıyor musun?” diye sordu gözlerimin içine bakmaya devam ederken.

“Beni tehdit mi ediyorsun?” dedim sinirlerime daha fazla hâkim olamayarak sesimi yükseltmiştim.

“Hayır, ama başkaları bunu söylemeden yapabilir.” Dedi ‘cevabını ver!’ dermiş gibi tek kaşını kaldırıp gözlerini gözlerimden ayırmadan.

“Peki, sen kazandın! Özlem bizi biraz yalnız bırakır mısın?” dedim yalvaran gözlerle ona bakarak.

Derin bir iç çekip “Pekâlâ.” Dedi ve öldürücü bakışlarıyla adama bakıp odadan dışarı çıktı.

“Evet, sizi dinliyorum.” Dedim anlatacaklarını dinlemek için pür dikkat ona bakarken.

“Bizi kimsenin duymasını istemiyorum, bu yüzden biraz daha yakınınıza gelip kısık seslerle konuşmayı tercih edeceğim.” Dedi yatağa gelip yanıma ilişirken. “Pekâlâ.” Dedi ve derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. “Arkadaşın senin öldüğünü sandığı o bayılma sırasında, neler olmuştu? Hepsini bana anlatmanı istiyorum.” dedi gözlerime bakarak.

“Şey... Bayılmadan önce internette biraz araştırma yapıyordum ve aniden bayılmak üzere olduğumu fark ettim. Özlem’e seslenmeye çalıştığımda ise hiç sesim çıkmıyordu ve aniden kendimden geçtim.” Dedim ve rüyamda gördüklerimi düşünmeye başladım. Böylece olanları anlatmakta zorluk çekmeyecektim.

“Sonra ne oldu? Rüya falan mı görmeye başladın?” diye sordu gözlerini kısıp beni inceleyerek.

‘Acaba bu adamın aklında ne var? Neden bu konuyla bu kadar ilgileniyor?’ dedim kendime onun meraklı bakışlarına karşılık verirken. “Şey… Garip ama… Evet, rüya görmeye başladım. Ama bu rüya gerçekten çok garipti.” Dedim kafamı pencereye doğru çevirip dışarıyı izlemeye başlarken.

‘Galiba bu adama güvenebilirim!’ dedim birden kendime. Ama yine de her ihtimale karşı kendimi korumaya almam daha iyi olur, değil mi?

“Nasıl garipti? Neler gördün?” diye sordu daha da meraklanmış bir şekilde. Sanki ona bakmamı istermiş gibi kafasını bana doğru uzattığını pencereye yansıyan halinden görebiliyordum.

“Şey… Değişik bir yerdeydim. Yerler… Bulutlarla kaplıydı. Sanki… Sanki gökyüzündeymişim gibiydi.” Dedim olanları hatırlamaya çalışarak.

“Caine aşkına!” dedi birden hiç beklemediğim bir anda. Anlaşılan o da bunu söylemeyi beklemiyordu çünkü gözleri şaşkınlıktan kocaman açılmıştı.

İlk defa böyle bir isim duyuyordum ama nedense daha önceden de birinin ağzından bunu duymuş gibiyim tamam vampirlerle ilgili birkaç araştırmamda bu ismin kime ait olduğunu öğrenmiştim ama bu adam vampir olmadığı halde neden bu ismi söylüyordu. Garip olanı ise bana bakışları gerçekten de korku doluydu. “Bir… Sorun mu var?” diye sordum şaşırmış bir şekilde adamın yüzüne bakarken.

“Şey… Başka neler gördün peki?” diye sordu neredeyse ünlü biriyle röportaj yapan gazeteci gibi olayla ilgilenerek.

Her ne kadar her şeyi anlatmamaya karar vermiş olsam da, kocama varana kadar rüyamın hepsini anlattığımı şaşkınlıkla fark etmiştim. “…Ve birde… Beni almayı başarıp dünyayı yöneteceğini söylüyordu.” Diyerek rüyamı sonlandırmış oldum. “Neden bu kadar ilgini çekti bu konu?” diye sordum gözlerimi kısıp, vereceği cevabı beklerken.

TILSIM SERİSİ 1. KİTAP BAŞLANGIÇ(E-KİTAP OLACAK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin