Suga Yapma!

355 18 1
                                    

Jennie'nin ağzından
Üzerime geliyordu. Aptal Lisa'nın bana giymem için verdiği aptal gömlek sayesinde kalçamdan altı heryerim dışarıdaydı. Normalde sorun değil ama şu an Suga bacaklarıma yiyecek gibi bakıyordu. Off korkuyorum...

Duvarla onun arasındaydım. Siyah gömleğiyle çok seksiydi ama şu an sanırım ben daha seksiydim. Keşke bunu giymeseydim. Bir elini duvara dayamıştı, diğer eli belimdeydi. Benim ellerim duvardaydı. Suga'nın sinirli olduğu belliydi. Burnundan soluyordu.

"Seni şuracıkta becermemem için konuş! Neden benden kaçıyorsun? Ve Neden aramalarıma cevap vermedin? Geçerli bir sebebin varsa iyi olur. Yoksa... ACIMAM!" Diye fısıltıyla bağırıyordu. Evet fısıltıyla. Komik değil mi? Benim durumum daha da komik..
Ahh ne diyeceğim şimdi. Sadece korkak gözlerle onun yüzüne bakıyordum. Oysa sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Bugün haberim olmuş olmasa bile onun sinir hastası olduğunu anlayabilirdim. Oda karanlıktı şu an tek ışık Suga'nın gözlerinden fışkıran alevin ışığıydı. Cevap vermiyordum. Sadece ağlıyordum. Onun da sabrı taşmıştı. "Konuşur musun? Ya da ben başlayayım mı?" Diye sordu. Duvardaki eli bacağıma gitti. Şimdi omzunda ağlıyordum. Engel olmayacaktım. Bir yanda ailem, bir yandan Suga yeterince hayatım berbattı. "Ne yapmak istiyorsan yap! Dayanıcak gücüm yok.."
Dedim ağlamaklı sesimle..

Ağlıyordum. Oysa kalçamı okşuyordu. Bir yandan başımı omzundan çıkarıp dudaklarıma yapıştı. Sert öpüyordu. Kalçamdaki elide sertleşmişti. Karşılık veriyordum ama utanıyordum. Sonunda ayrılıp "Birdaha bana böyle davranma..! Bedelini ödersin. Canın acır Jennie. Canını acıtırım." Dedi. Korkudan başımı hızla salladım. Alnımı öpüp elimden çekip salona çıkardı. "Ben gidiyorum." Dedi ve yine dudaklarımı öptü. O sıra da Jimin ve Rose bizim odadan çıktı. Suga benden ayrılıp Jimin'e pis bir bakış attı. Sonra Jimin'e "Ben Jungkook'u alıp gidiyorum. Sende şu bahçede Jisoo ile öpüşen Tae'yi alıp gel!" Dedi. Ben, Rose, Jimin ve Jungkook başımızı cam kapıdan görünen bahçeye baktık. Gerçekten öpüşüyorlardı. Ben bile farketmemiştim. Suga kapıdan çıkıp gitti. O gidince bir 'Ohh' çektim.

Jisoo'nun ağzından
Rose ve Jennie odalara sürüklenince engel olucaktım ama Tae elimden tutup "Olmaz!" Diyerek beni yerime oturttu.
Ben: Ne demek 'Olmaz!' Ne hakla ya..!
Tae: Olmaz dediysem olmaz! Gidemezsin. Hem merak etme onlara zarar vermezler.
Ben: Off.

Lisa ve Jungkook'ta sehpanın etrafındaydı. Lisa hala içiyordu. Hemen onu engelledim. Jungkookla aptalca sohbet ediyordu. İnanmıyorum ona aşkını itiraf etti. Jungkook'ta espriler yapıp onun bu haliyle eğleniyordu. Ona bu konuşmalarını hatırlatıcam bittin kızım sen Ahh yaşasın kötülük. Beklemediğim anda Tae elimden çekiştirip bahçeye çıkardı. Bana "Bana bir cevap vermicek misin?" Diye sordu. Bende "Sen bana cevap vermek zorunda olmadığımı söylememiş miydin? Bende bir cevap vermiyorum." Dedim. Şu an çok pis tatlıydı onu çok seviyordum. Bunu ona söyliyecektim ama biraz eğleniyordum. Hızlı bir nefes alıp "Off yine de merak ediyorum." Dedi ve sıkıntıyla nefes alıp "Sevmiyorsan bile söyle olmaz mı? Hı." Dedi. Gülmeye başladım. Bu gülmem giderek kahkahaya dönüşüyordu. Onunsa siniri bozuluyordu. Hemen dudağına yapıştım. İlk önce şaşırdı ama sonra o da beni öpmeye başladı. Ellerini belime sardı. Bacaklarıma da dokunuyordu ama utandığımı anlayınca okşamayı bıraktı. Ayrıldığımızda "Bende seni seviyorum." Dedim. Gülümsedi ve sarıldı ben de ona sarıldım. Ayrıldıktan sonra yanağımı öpüp elimden tuttu. İçeri gittiğimizde Suga ve Jungkook hariç herkes içerdeydi. Lisa koltukta sızmıştı. Jennie ve Rose yan yana öylece duruyorlardı. Özellikle sanki üzerlerinden kamyon geçmiş gibiydi. Jimin, Tae'ye "Hadi gidelim." Dedi. Tae'de "Tamam." Deyip beni öperek gitti. Onlar gittiğinde soru dolu bakışlarla Jennie ve Rose'ye baktım. Aynı anda "Nolur soru sorma unni." Dediler. Sonra odalarına gittiler. Bende Lisa'yı salonda bırakıp odama gidip uyudum. Saat 03.00 olmuştu. Yarın nasıl uyanıcağımızı bilmiyorum.

BlackloveBtsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin