Prologue

393 42 34
                                    




İdil nehrinin batı kıyısında bir şehir vardır. Eskiler onu Stalingrad diye bilir ama siz büyük ihtimalle Volgograd olarak duymuşsunuzdur.

Uzun ve yemyeşil o çayırların üzerinde kurulan kasabada yaşayan bir çocuktu Natalia.
Ta ki Nazi birlikleri o köyü yakıp bir harabeye çevirene dek.

2. Dünya Savaşı -1941 -Aralık-
Stalingrad

"Anne ! Baba ! Nerdesiniz !"
Küçük kızıl saçlı çocuk ağlıyordu. Öyle ağlıyordu ki bütün kasaba onun sesiyle yankılanıyordu.
Annesinin saklan dediği yerde oturmuş bağırarak ailesini çağırıyordu.

Küçük kızın burnuna yanık kokuları geliyordu. Alt kattan yükselen duman anında bulunduğu odaya dolmuştu.
Küçük kızın ağlamaktan sesi kısılmış, gözleri kan çanağına dönmüştü.
"Anne..."diye mırıldandırken duman onun nefes almasını engelliyordu. Küçük kızın gözleri kapanırken tek düşünebildiği annesiydi.

***

Küçük kız gözlerini açtığından nerede olduğunu bir süre anlayamadı.
Sert bir zeminde yattığını fark edince doğrulmaya çalıştı fakat öksürük krizi buna izin vermemişti.

"Ah uyandın mı küçük kız."
Natalia bu yabancıyı kesinlikle tanımıyordu. Annesi onun yabancılarla konuşmasını yasaklamıştı.
Sesini çıkarmadı.

"Rahat ol. Ben Ivan. Ivan Petrovich."derken kıza yaklaşmış ve alnına ıslak bir bez yerleştirmişti.
"Haydi biraz uyu."dediğinde Natalia kafasını sallayarak gözlerini kapattı.

**

Ivan bir sovyet askeriydi. Yakılıp yıkılmış kasabadan çıkmaya çalışırken duymuştu küçük kızın seslerini. Yarını yokmuşçasına çığlıklar atıyordu. Ivan kaybettiği kızını düşündü. İçi yanıyordu.
O kızı oradan kurtarmalıydı.
Tamamen içgüdüsel olarak oraya gitmiş ve kızıl saçlı küçük kızı oradan almıştı.

Şimdi ise onunla ne yapacağı hakkında bir fikri yoktu.

Moskova- 1942-

"Ivan, sen yemeyecek misin ?"
Ivan küçük kızın maviye çalan yeşil gözlerine baktı.
Kafasını sağa sola sallayarak "Sen ye Natalia."dedi ve gazetesine geri döndü.
Küçük bir kızla 1 senedir cephelerdeydi. Buna daha fazla devam edemezdi. Onu bu tehlikelere atması akıl almaz bir olaydı. Asla kabul edilemezdi. Natalia tahminen 13-14 yaşlarındaydı.

Dimitriy'nin bahsettiği okulu düşündü. Natalia'yı görünce onu sonsuza kadar cephelerde yanında gezdiremeyeceğini söylemiş ve bir okula vermesi gerektiğini söylemişti.
Önerdiği okul ise kulağa fena gelmiyordu.
Yatılıydı. Parasızdı. Üstelik tüm eğitim hayatını burada geçirebilecekti. Daha rahat olacaktı, cephelerin aksine.

"Yemeğini yediyse hazırlan Natalia. Seni götürmek istediğim bir yer var."
Küçük kız gülümseyerek adamı onayladı. Bir sene boyunca ona her şeyden daha fazla bağlanmıştı.

***

"Ivan ! Beni bırakma ! Lütfen her sözünü dinlerim. Ne istiyorsan yaparım. Yalvarırım beni bırakma burada."
Küçük kızın haykırışları içini burktu Sovyet askerinin. Ama buna mecburdu. Burada daha mutlu olacağını ümit ediyordu. Güzel bir eğitim alacaktı. İllaki bu savaş duracaktı.

"Üzgünüm Natalia. Beni unut. Ben senin hiçbir şeyin değilim."

Kızın ondan nefret etmesini istedi. Ama küçük kız fazla zekiydi.

"İnanmıyorum Ivan ! Sana kızmam için diyorsun. Ne olur gitme ! Senin son konserveni yedim diye mi bırakıyorsun beni buraya ?"

Asker yüreğinin parçalandığını hissetti. Ama suratında mimik oynamıyordu. O bir Rus'tu.

"Hayır. Seni istemiyorum Natalia."

Natalia çırpınmayı bıraktı. Kırılmış olduğu her halinden belli olan gözleriyle son kez Ivan'a baktı ve orta yaşlı kadının onu içeriye çekmesine izin verdi.

"Hepsi senin iyiliğin için güzel kızım."

***

1944 - Red Room - Black Widow Ops Programı - Moskova

Yüzünde mimik oynamayan kadın odada bulunan 40 genç kızın ellerini kelepçelerken konuşmayı sürdürdü.
"Doğal seçilim kızlarım. Bugün sizlerle bu konuyu test ediyoruz. Hayatta kalan oyunu sürdürmeye devam eder."

Kadın son sözünü bitirdiği anda altlarında bulunan kapan açıldı ve Natalia ile beraber 40 genç kız kendini -10 derece suyun altında buldu.
Natalia soğuktan bilincini kaybedeceğini hissederken hayatta kalmak zorunda olduğunu kendine tekrar etti.
Hayatta kalmalı ve ailesinin intikamını almalıydı.

Burada bulunan 40 genç yetim kız bunun ateşiyle yanıyordu. Gerçeklerden habersiz.

Natalia ellerini salladı. Kelepçelerde kurtulmanın bir yolunu bulmazsa 40 saniye içinde vücudu uyuşmaya başlayacak 5 dakika içinde de donarak ölecekti.
Dün bunun eğitimini sözlü olarak almıştı.

Natalia sağına soluna bakarak kelepçeleri çıkartabilmek için işine yarayacak bir şey aradı. İleride gördüğü direğe doğru yüzerken suratı suyun soğukluğundan kaskatı kesilmişti.
Natalia çevik bir hareketle kelepçeleri demire geçirirken takla attı ve suyun da verdiği hafiflikle kelepçeleri demire bağlamayı başardı.

Vücudunun uyuşmasına 10 saniye kalmıştı.

Natalia alabildiğince hızla yukarı doğru yüzerken tek düşünebildiği intikamdı.

O deneyden sonra 16 yaşındaki 40 kızdan sadece 28'i hayatta kalmıştı.

**

Yelena elindeki yemek tepsisiyle Natalia'nın önüne otururken konuştu.

"Yeni eğitmenler geliyormuş. Aralarında 2 tane kış askeri bulunduğu söyleniyor."

Natalia buna karşılık hiçbir tepki vermeden önündeki lapadan yemeye devam etti.

"Daha önce hiç kış askeri görmemiştim. İlginç bir deneyim olacak değil mi ?"diye devam edince Natalia Yelena'nın gözlerine bakarak kafasını salladı.
Yelena buna takılmamıştı. Natalia çok konuşan bir tip değildi zaten.

***

2015 - New York - Avengers Üssü

"Kış askeri diye bir heriften bahsediyorlar."

Natasha kış askeri lafını duyunca şakaklarına ağrı girdiğini hissetti.
Ellerini oraya götürerek ovuştururken "Ne tür bir askerden bahsediyoruz ?"diye sordu Steve'e.

"Rusya'nın geliştirdiği süper asker diyebilirim. Sen bir şeyler biliyor musun Nat ?"diye sorunca Natasha kaşlarını çattı.
Bu iki kelime onun çok fena başının ağrımasına sebep oluyordu.
"Düşüneceğim. Şimdi biraz dinlenmem gerekiyor."diyerek odasına adımladı.

Kış askeri

Neden bu iki kelime ona bu kadar rahatsızlık vermişti ki ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 27, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Don't Call Me Like That | WINTERWIDOWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin