ღ2ღ

37 7 1
                                    

Keyifli okumalar:)

Medya: Anka



Derin bir nefes alarak hızla yatağımda doğruldum. Kendime geldiğimde fark ettim ki en yakın arkadaşım olan Ayla 'kıhkıhkıh' diye saçma bir gülüşle karşımda dikiliyordu. Sudan korkardım ve uykumun en güzel yerinde suratıma koca bir bardak su boşaltıldığından korkarak uyanmam normaldi.



Dik dik Ayla'ya baktığımda hala gülmeye devam
ediyordu. Sabah sabah burda ne işi var demeyecektim çünkü alt katımızda oturuyordu ve kendi evinden çok burada vakit geçirdiğine eminim. En son gülmeyi bıraktığında halen daha ağzından kıkırtılar kaçıyordu ağzından.




  "Ya Ayla amacın ne senin? Dürtsen de uyanırdım seslensen de. Eğlence mi arıyorsun kızım kendi kendine?" diye homurdanırken ayağa kalkmış ve yüzümü yıkamak için odamdan çıkmıştım. Arkamdan bağırdı.


  "Hadi hadi daha kahvaltı yapıp çıkacağız."


  Yüzümü güzelce yıkayıp duruladım. Gece dağılan saçlarımı da bozup tekrardan topuz yaptım ve odama döndüm. Yatağıma baktığımda su içinde kaldığını gördüm. Yastığımı ve pikemi alıp pencereye koyduktan sonra dolabımın önüne geçtim.


  Bugün Ayla ile alışverişe gidecektik. Alışveriş dediğime bakmayın market alışverişi. Dolabımdan sarı kalın askılı bir bluz ve bahçıvan şort tulumumu alıp giyindim. Saatimi koluma taktıktan sonra hazırdım. Bir de şeftalili nemlendirici sürünce tam olmuştu. Saçımı biraz ıslattıktan sonra taradım ve mutfağa gittim. Ayla mutfakta annemle oturmuş dedikodu yapıyordu.


  "İşte sonra tansiyonu falan düşmüş annesinin. İsteme falan iptal olmuş."Ayla bir yandan salamı ağzına atarken bir yandan anneme olan biteni anlatıyordu. Annem de çayını yudumlarken onu dikkatle dinliyordu. Ablam okulda, abim ise işte olmalıydı.


  "Maşallah günlük dedikodu seansına bu saatten mi başladınız?" Annem bana yandan bir bakış atıp burnunu kıvırdı ve Ayla'ya geri döndü. Onlar konuşurken bende bir yandan onları dinliyor bir yandan yumurtamı yiyordum. Annem sevdiğim gibi pul biberli yapmıştı ve mükemmel bir şeydi. Kahvaltımızı bitirdiğimizde Ayla'yla topladık ve bulaşık makinesine yerleştirdik. Kahvaltılıkları buzdolabına koyma işini Ayla'ya bıraktığım için bana homurdanıyordu ama olsun.


  "Hadi çıkalım da yapalım alışverişi."


  Annemden kartı aldım ve beyaz spor ayakkabılarımı giyip bir de şapka taktıktan sonra evden çıktık. Ayla da siyah bir şort ile turuncu bir tişört giymiş altına siyah spor ayakkabılarını geçirmişti. Koluma girdikten sonra alt caddede olan markete doğru yürümeye başladık. Markete vardığımızda Ayla ile birbirimize bakıp sırıttık.

 

İkimizde aynı anda market arabalarına koştuğumuzda dışarıdaki tek tük insanlar bize garip bakışlar atıyordu. Ayla'dan biraz daha önce arabalara vardığımda boş bir tanenin içine resmen atladım yani. Yüzümü buruşturarak kalçamı ovuşturdum hayvan gibi atlarsam olacağı buydu. Ayla ilk somurttu daha sonra benim acı çeken halimi görünce güldü.



  "Allah'ın sopası yok işte hanımefendi. Bana kahvaltılıkları bırakmanın cezası." Ona gözlerimi devirerek kalkmaya çalıştım ama nafile kalkamıyordum. Bir iki kez daha deneyince yalvaran gözlerle Ayla'ya baktım. En sonunda vicdana gelip beni çıkarttığında beni itti ve arkasına bakmadan arabayı alıp gitti.

GALATA'NIN ALTINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin