İnsanların hayranlık dolu bakışlarının hedefindeki genç adam bu duruma alışkın gibiydi. Kendinden emin duruşu ince uzun figürüne eşsiz bir hava katıyordu. Motor yolculuğundan dolayı saçları dağılmıştı, motoruyla aynı renk olan siyah deri ceketinin yakaları yukarı kalkıktı. Dudaklarının arasına yerleştirdiği lolipopu fütursuzca çeviriyordu. Dışarıdan bakanlar için özenle oluşturulmuş bir figür gibiydi. Yakışıklı yüzü ve özenli tarzı sağolsun insanların bakışlarına alışkındı.
Bu genç adam Özel Dedektiflik Bürosu'nun biricik sahibi Zhao Yunlan'ın ta kendisiydi. Son zamanlarda ekibiyle birlikte elde ettiği başarılar sağolsun ismini duymayan kalmamıştı. Eh, ismini duymuşlardı ama fotoğraflardan kaçmak için elinden geleni yaparak yüzünü gizlemişti. En düzgün fotoğrafları bile ya bulanık ya da yarımdı."İsmimi değiştirebilirim ama yüzüm biraz zor olur." demişti bir keresinde. "Bir özel dedektifin yüzü mahremidir."
Şimdi ise bu yakışıklı adam Dragon Üniversitesinin önünde motoruna yaslanmış, yeni hedefini bekliyordu.
Manyak ama zengin öğrencinin biri, sırf takıntılı olduğu üniversite profesörünün sevgilisi olup olmadığını öğrenebilmek için ona yüklü miktarda para vermişti. Zhao Yunlan bir hafta boyunca profesör hakkında bilgi toplayacaktı. Kendisi statüsü yüzünden profesöre yanaşamıyormuş falan filan."Elimde fotoğrafı bile yok nereden bulacağım ben bu adamı?" diye mırıldandı kendi kendisine. Bahsi geçen manyak, profesör hakkında bilgi olarak sadece adını vermişti ve dış görünüşünden bahsetmişti.
"Sahip olduğu güzellikle onu tanımamak imkansız. Bembeyaz teni, kestane saçları, delici fakat masum bakışları..." ve daha birçok övgü dolu betimleme. Zhao Yunlan gözlerini kısıp ilerideki kalabalığı izlemeye başladı.
"Şimdiki oğlanlar çok garip." diye mırıldandı huzursuzca. "Kendilerinden büyüklere, hatta kendilerinden büyük hemcinslerine bile sulanabiliyorlar. Yok öyle güzelmiş, yok böyle güzelmiş. Koca adamın neresi güzel olabilir lan?" huzursuzca homurdandıktan sonra öğrencilerden birisine bu mükemmel profesörü sormak için doğruldu. Ona en yakın olan öğrenciye ilerlemek üzereyken gözü kapıdan çıkan kişiye takıldı.
"Buldum seni Shen Wei." diye fısıldadı çapkınca gülümserken. Az önceki homurdanmalarını tek tek geri almak istiyordu. Kendisine doğru yürüyen adam bırak erkeği, insan olamayacak kadar güzeldi.
Duruşundaki asalet uzaktan bile kendisini hissettiriyordu. İnce vücudu ona soylu bir prens havası katıyordu. Özenle taranmış kestane rengi saçları hafif dağılmıştı. Uzun kirpiklerinin altında saklanan kehribara yakın göz rengi güzelliğine güzellik katıyordu. Bembeyaz teni, güneş ışığıyla yıkanmış kar taneleri kadar güzeldi, pürüzsüzdü.
Mizahının arkasına saklanarak örtbas ettiği tüm duygular bir anda gün yüzüne çıkabilmek için birbirleriyle yarışır hale gelmişlerdi. Uzun zamandır ihtiyaç duyduğunda bile ulaşamadığı duyguları kıpır kıpırdı.
Hayranlığını atlattı ve üzerini hızla düzeltip kendisine doğru ilerleyen Shen Wei'nin önüne dikildi."Merhaba, siz Profesör Shen olmalısınız?" diye sordu kibar bir şekilde. Shen Wei yüzündeki ciddi ifadeyi bozmadan kibarca başıyla onayladı. "Ah, kabalığımı mazur görün. Adım Kun Lun, gazeteciyim. Dragon Üniversitesi hakkında bir araştırma yapıyorum."
"Memnun oldum Kun Lun. İsmim Shen Wei." ardından Zhao Yunlan'ın kendisine uzattığı eli tuttu ve kibarca sıktı. "Sana nasıl yardımcı olabilirim?"
Pekala, bu ikiliden kesinlikle kopamıyorum. Umarım One More Time hikayemi sevdiğiniz kadar bunu da seversiniz.
Umarım beğenmişsinizdir!Bu arada, bölümler haftada bir gelecek!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
For A Week (Weilan BxB)
FanfictionÖzel Dedektiflik Bürosu'nun kudretli ve zeki şefi Zhao Yunlan hayatında aşka yer olmadığına emindi fakat yakışıklı yüzünün ve taklit ettiği duyguların arkasına sığınarak yaşadığı hayat bir gün aniden son buldu. Profesörüne saplantılı olan bir genç b...