"Nefret değil bu duygu. Bu içimde biriken tek duygu hayal kırıklığı."
Ares:
Elif'in evinin önünde gelmiş zilini çalıyordum. Elif eski sevgilimdi. Elif kapıyı açarken gülümsedim. İçeriye aldıktan sonra direk sarıldı. Sarılmasıyla içimden Öykü'nün geçmesi ise şaşırmadığım bir gerçekti.
Bedenen miydi hoşlantım yoksa duygu yüklü müydü?
Hiçbir fikrim yoktu. Fiziğini çok beğendiğim gerçeğini bir kenara bırak saçları ayrı hoşuma gidiyordu da ben niye bunları şuan düşünüyordum?
Elif beni salona bırakmış kahve yapmaya gitmişti. Sarılmasının bende bir etki bırakmaması onu unuttuğumun gerçeklerinden birisiydi.
Elif ile ayrılma sebebimiz ise birbirimizi üzdüğümüz içindi.
Öykü'yü görmek isteyen bir tarafımı bırakarak mutfağa ilerledim.
Elif telefonla konuşuyordu kahvesini yaparken dinledim.
Elif'in kıkırtısını duydum ardından duymamam gereken kelimeleri. Fısıldıyordu.
"Evet şuan burda. Eskisi gibi olmamız için elimden geleni yapacağım merak etme. Öykü ile olursa canının yanacağını bilmiyor. Yada ondan saklanan gerçekleri. Onu hâlen seviyorum ve Öykü gibi bir kaltağa vermem onu merak etme." Güldü. "Paramın yarısını bir hafta sonra isterim. Öptüm canım bay." Yutkundum.
Ne biliyordu benim bilmediğim? Öykü'yü nereden tanıyordu? Karam karmakarışık vaziyetteydi. Mutfağa yeni giriyormuş gibi girdim.
"Canım?" Elif soru sorarcasına bakıyordu.
"Benim işim çıktı acil gitmem gerekiyor. İyi geceler." Demiş ve kapıya ilerlemiştim. Elif'in soru sormasına izin vermeden apartmandan ayrıldım. Arabama atladım ve Öykü'nün evine doğru sürdüm.
Öykü bana anlatırdı herşeyi. Öykü dürüsttü. Öyle değil mi? İç çektim. Arabamı apartmanın park alanına park ettim. Direksiyona kafamı yasladım düşünceli bir şekilde. Neler oluyordu?
Elif kimdi?
Öykü kimdi?
Ben neden bu kadar kötü olmuştum bir anda? Yıkılmış gibiydim. Neden? Doğruldum. Arabadan çıktım. Asansöre doğru yürüdüm ve asansörü çağırdım.
Birkaç dakika sonra asansör geldi. En üst kata bastım. Asansörden çıktım ve direk bu kattaki tek daire olan Öykü'nün kapısıyla birkaç dakika bakıştıktan sonra zile bastı parmaklarım.Yazar:
Genç adam bitkindi kadında ondan farksız değildi. Kadın sigarasından derin bir nefes aldıktan sonra doğruldu. Kapıya doğru ilerledi ve kapıyı açtı. Adam yorgun bakışlar ile ona bakan kadına aynı şekilde baktı. Dudakları aralandı adamın.
"İçeriye girebilir miyim? Çok önemli bir konu hakkında konuşmak için geldim."
Kadın şaşırdı. Ne konuşacaktı önemli onunla? Kenara kaydı geçmesi için. Adam içeriye girdikten sonra kapıyı örttü kadın. İçeriye geçen Ares direk konuya girdi. Arkasından gelen Öykü meraklıydı. Ares arkasını döndü. Gözleri meraklıydı.
"Kimsin sen? Ne istiyorsun benden?"
Öykü gülümsedi. Gerçekleri öğrenmesi imkânsızdı ama düşmanları birkaç ipucu vermiş olabilirdi.
"Anlamıyorum neyden bahsediyorsun Ares?"
Ares güldü ve yaklaştı.
"Elif Karca ile ne alakan var?"
Öykü duraksadı. Cevabı gecikmedi.
"Neden soruyorsun? Amacın ne?"
Ares yaklaştı gözlerine çok dikkatli bakıyordu.
"Senin amacın ne asıl kimsin ne istiyorsun benden?!"
Gürlemişti. Sonrasında birkaç adım geriye gitti Ares.
İşaret parmağını Öykü'ye doğrulttu. Sesi yüksek çıkıyordu dudaklarından.
"Benden uzak dur Öykü Gündere. Asıl ben sana güvenmemeliymişim belliki!"
Yanından geçip gidecekken durdu ve Öykü'nün kulağında yaklaştı.
"Ben sana babama güvenmediğim kadar güvenmek istemiştim. Koca bir hayal kırıklığı Öykü..."
Ares'in gittiğini sanmış ve dudaklarından heceleri çıkarmıştı ama Ares gidememişti.
"Nefret değil duyduğum duygular hayal kırıklığı. Sana anlatsaydım anlarmıydın ki beni. Paramparça olan bendim Ares." İç çekti. "Sen değil." Mırıldanmış gibiydi ama Ares duymuştu. Ares'in sesini duyan Öykü irkilmişti.
"Belki seni en iyi anlayan benimdir."
Öykü arkasına döndü. Ares ellerini iki yana kaldırdı.
"Nereden bilebilirsin ki?" Güldü Ares. Hep gülerdi Ares.
"Hoşçakal Öykü'm."Öykü:
Gitti. Neden bu kadar üzülmüştüm gitmesine.
Dur gitme demek isteyen bedenimi kontrol ettim. İç çekerek telefonumun yanına adımladım ve telefonumdan Cem'in ismini buldum.
"Babasının arabasını bizim şirkete çağırdığımda hallet. Bindiğinde duramasın ve güm ölüversin. Telefonunu alırım ben. Artı bu konuşmaları halledersin."
Cem güldü.
"Patron diğer plana ne oldu?"
"Ares olmaz sevmiyor sevmiyorum. Bedensel ihtiyaç hepsi. İkimiz içinde. Yarın hallederiz tamammı."
"Haberlerleşiriz patronum. İyi geceler."
Uyumak için odama doğru ilerledim uyku ilacından bir tane attım ve kesintisiz uykuma ilerledim.Ares:
Sinirliydim. Kapıya öyle bir vurdum ki umrumda olmadı elimin acısı. Elif kapıyı açtığında uykulu gözlerle bakıyordu. İçeriye girerken arkamdan geldi.
"Kapıyı neden alacaklı gibi çaldın?"
Arkamı döndüm ve kapı eşiğindeki Elif'e baktım.
Bağırdım.
"Öykü Gündere kim!?"
İrkildi. Omuz silkti.
"Bilmiyorum o kim?" Güldüm. Yaklaştım dibine kadar.
Öykü'ye yaklaştığım gibi yaklaşmadım ona.
"Biliyorsun duydum adını kim Öykü!"
Gözlerime baktı. Sinirlenmişti.
"Git kendisine sor nerden bileyim kimse kim gece gece derdin ne senin?!"
Kandırabilirdim aslında.
"Özür dilerim." Durdu. Yumuşamıştı direk. Gülümsedi.
"Önemli değil." Elimi kaldırdım ve yanağını okşadım.
Gözleri kapanıvermişti. Tuğçe'yi Öykü olarak görmem ve dudakları ile dudaklarımı birleştirmem bir olmuştu.
Kendini bana bırakmıştı. Kucağıma aldım ve yatak odasına getirdim. Dudaklarımız ayrıldı yatağa bıraktım.
Öykü bir anda Tuğçe oldu. Tuğçe gözlerime arzu ile bakıyordu. Güldüm.
"İstiyor musun?" Güldü.
"Daha önce de senin olmuştum. Yine istiyorum."
Eğildim ve kulağına yaklaştım.
"İstiyorsan bana Öykü ile ne alakan olduğunu anlatman gerekiyor. Eskisi gibi olabilir herşey Tuğçe?"
İç çekti.
"Anlatacağım yemin ederim sadece şu anı şuan istiyorum." Durdu. "Annemin üzerine yemin ederim anlatacağım."
Annesi zayıf noktasıydı. Anlatacaktı. Dudaklarımız birleşirken uzun bir gece başlamış oldu.
Ben pislik bir adamdım...*****************************************
Öykü'nün şu konuştuğu Can'ı Cem yaptım çünkü Ares'in ikinci adı Can. Sonradan fark ettim ve Ares'in ikinci ismi ileride yazacağım birkaç bölümde lazım olacak. Değiştirdim o yüzden. Biraz kısa bir bölüm oldu.
Birkaç gündür iyi değilim. Kusuruma bakmayın.
Seviyorum sizleri...
Yazılma tarihi: 29 Temmuz 2019
Saat: Gece 4:21
İyi mi geceler...?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağım #Wattys2019 (ASKIDA)
ChickLit"Gökkuşağında olan bütün renkler onda vardı. Ben ise Simsiyahtım." ●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●● (Kesit) "Siyah hiç bu kadar güzel olmamıştı." Yanağımdaki elini çekmedi ufak dokunuşlarla okşadı. Yüzüne baktığımda gözünden akan yaş canımı yaktı...