-SON PİŞMANLIK -

8 2 0
                                    

Merhaba benim adım defne 17 yaşındayım  izmirde yaşıyorum ve tekerlekli sandalyeye bağlı yaşıyorum daha 9 yaşındayken ailem ile geçirdiğimiz bir kaza sonucu ayaklarımdaki sinirlerin kaybolmasına  sebep olmuşum ve şimdi yürüyemiyorum bu konu ile ilgili hep alay konusu olurum sanıyordum ama hiç bir zaman öyle olmadı insanlar nazik ve saygılıydı .
Mesela kitabımı düşürdüğümde bana  alıp geri veriyorlardı yada yemeğimi benim için alıp , beni yokuşlardan çıkarıyorlardı buda benim dünyayı hep tozpembe sanmama sebep olmuştu ...
Her şey güzeldi.  lisenin kötü bir yer olmadığını düşünmeye başlamıştım , ta ki o güne kadar !
Çınar ve şımarık arkadaşlarının gözleri bir süredir benim üzerimdeydi ama onları pek umursamadım ta ki çınar masama gelip yemeğimi eliyle masadan aşağıya itene kadar korku ile sıçradığımda herkez bize bakıyordu
" sakin ol " dedim kendi kendime "şimdi biri onu durdurur "
Ama kimse bize doğru adımını atmadı onun yerine hepsi öylece duruyordu  gözlerinde korku vardı çınardan mı korkuyorlardı?
Hızla etrafta hoca var mı diye göz gezdirdim ama nöbetçi hoca bile yoktu sadece öğrencilerle dolu bir yemekhanede yanlızdım çınara baktığımda yüzünde sinsi bir gülümseme vardı
" gel seninle bir gezintiye çıkalım "dediğinde ,
" istemiyorum " dedim 
" ama yapma küçük hanım çok küçük bir gezinti "
Dedi ve ellerini tekerlekli sandalyemin kollarına koydu ardından  sürmeye başladı
" ISTEMIYORUMMM!"
" BIRAK BENİ !!!"
" YA YARDIM EDİN LÜTFEN LÜTFENNNNNN ! "
Çırpınışlarım hiçbir işe yaramamıştı insanlar bana acı içinde bakıyorlardı ve ben o anda ne yapacağımı bilememiştim arkadaşları da peş
imizden geliyordu ki çınar
" siz kalıyorsunuz kimse gelmesin"
Dedi ve onlarda durdu
'Beni nereye götürüyorsun?"
Dedim ağlamaklı sesimle
" süpriz !"
Dedi karşılık olarak bu çocuk delirmiş dedim içimden kendi kendime ama ben bu çocuğa hiç birşey yapmamıştım ki ?
Neden bana böyle davranıyordu
Biraz daha ilerledikten sonra kapısı her zaman kapalı olan ama ne hikmetse bu gün açık olan yangın merdivenlerinin önünde durduk
" hazır mısın?"
Dedi beni korkutan sesi ile
"Hayır " dedim kendi kendime beni oradan atacak değildi ya ?
" neye hazırmıyım?"
" düşüşe !"
Dediği anda hıçkırıklar kendi kendine döküldü dudaklarımdan
Sandalyenin kolunda olan kolunu tuttuğum an yüzünde sanki bir yumuşama sezdim ama hemen eski haline döndü
" lütfen yapma ! "
Diye yalvarmaya başladım
Bu çocuğunun serseri olduğunu biliyordum ama bu kadar da değildi bir anda beni yavaşça itmeye başladı korku ile çığlıklar atıp son kez yardım dilenmeye başladım ama hiçbiri fayda etmedi beni ittiğinde , önce hissiz olan bacağım kıvrıldı fakat ardından sandalyem ters döndü boynum merdivenlere çarparken suratıma defalarca demir darbeleri yedim ardından yuvarlanarak merdiven boşluğuna doğru düştüm son kez de kafamı tutunma yerlerine çarptım ve yavaşça bilincimin kapandığını hissettim ...
...
Uyandığımda hastanede olduğumu anlamam kısa sürdü kollarıma baktığımda hafif morluklar olduğunu gördüm boynum sanki iki gün boyunca klima karşısında uyumuşum gibi ağrıyordu bunlar beni şaşırtmamıştı ufak morluklar olacaktı biliyordum beni şaşırtan şey orada o hastane odasında başucumda ağlayan 1 adet çınar olmasıydı
" senin ne işin var burda ?"
Diye sorduğumda buruk ve kırılgan bir ifade ile bana baktı ve kalkıp sarıldı
Kendimi ondan kurtarmaya çalışırken bir yandan da bağırıyordum
" yinemi zarar vereceksin bana ha !"
" yardım edin!!!"

" ya biri yardım etsin artık !"

Ben haykırırken şişmiş gözleri ile bana baktı ve
" DUR!" Dedi
Ölmemişsin ! ben ... çok pişmanım ! Lütfen beni affet defne" gibi birşeyler mırıldandığını  hatırlıyorum ama hiç taviz vermeden yüzüne bir tokat attım o anda durdu yüzünde
Öfke beklerken o sadece bana baktı hüzün içindeydi  ayağa kalktı ceketini aldı ve koşarak uzaklaştı o sırada odaya hemşire girdiğinde ,
" AİLEM NEREDE ?"
Diye sordum
" ailenize haber verilmedi ama sanırım dışardaki adam sizinle görüşmek istiyor "
Dediğinde
" kim ?"
Diye sordum
" okul müdürünüz olduğunu söylüyor "
Dediğinde
" içeri gelsin " dedim
Kesin çınara vereceğimiz cezayı soracaktı bana bende hiç acımazdan defolsun gitsin bu okuldan diyecektim sadece bu  kadar ile de kalamayacaktım büyük bir dava açacaktım  ona hele bir annem ve babam da gelsin işte o zaman karışacaktı ortalık ...
Okul müdürümüz olan selçuk hoca içeri girdiğinde  doğruldum
" ah defneciğim ! Vah defneciğim !
Çok üzgünüm bu nasıl bir ihmalsizlik bu nasıl bir vahşet bu nasıl bir caniliktir ?!!!!"
Selçuk Hoca yanımdaki sandalyeye oturup bunları  söylemeye başladı .
Ben ise onu dinliyordum
" bak defnecim biliyorum çok kötü şeyler yaşadın bu gün hemde bu halinle,"  dedi yanımdaki tekerlekli sandalyeyi gösterirken
"Ama senden bir ricam var "
Dediği anda
" nedir hocam ?"
Dedim sonrasında bana öyle şaşıracağım bir şey söyledi ki ağzım açık kaldı
" çınar benim oğlum belki biliyorsundur belkide bilmiyorsundur mesele de bu değil
Sana söz veriyorum ben onu adam edeceğim ama lütfen sen onu şikayet etme "
" ama hocam bana yaptığı şey kaldırılacak birşey değil "
Diye kendimi savundum
" biliyorum kızım ama köpek gibi pişman olacak  söz veriyorum "
" ne değişecek?"
Dediğimde başını önüne eğdi
" çınarın böyle olmasının sebebi sevdiği kızın gözünün önünde ölmesi ,"
Dediğinde içimden ufacık ta olsa ona acıdım ama hemen sonra toparlandım
" bir şartla ondan şikayetçi olmam !"
Dediģimde
" söyle hemen ne istersen kızım "
Dedi bende benim gibi olanları düşünerek
" o okulun kasasında tuttuğunuz paranın bir kısmı ile tekerlekli sandalye satın alacaksınız "
" tamam yapacağım "
" anlaştık ve birdaha bana dokunmasın oğlunuz !"
" asla buna izin vermem !"
O sırada kapı sert bir şekilde açıldı içeriye annem ve babam girdi ve baan doğru koşup sarıldılar
Annem , " güzel kızım ne hale gelmişsin !"
Derken babam
" nasıl oldu bu ?"
Diyordu bense müdürün gözlerine bakıp
" sınıfa geçerken sandalyem kaydı, düştüm   "
Dedim ...
Selçuk beyin gözlerinde bir rahatlama belirdi
Birkaç saat sonra her şeyi halletmiş , hastaneden çıkmış ve eve varmıştık
" ben hemen sana bir ıhlamur kaynatayım kuzum "
Annem beni bırakıp mutfağa gittiğinde bende yavaşça ve babamın yardımı ile yukarıya çıktım babam odamdan çıktıktan sonra aynanın karşısına geçtim ve hıçkırarak ağlamaya başladım annem yanıma gelip bana sarıldı ve" geçecek " deyip elindeki ıhlamuru bana verdi ben ise hıçkıra hıçkıra o geceyi çıkardım ...

Çınar ...

Sabah uyandığımda annem ile babam çoktan çıkmıştı benimde kafamı dağıtma isteğim gelince okulu boşverip bizimkileri aradım ve içmeyi teklif ettim tabikide kabul ettiler ve sonra 1 saat sonra bizim mekanda buluştuk içkiyi fazla kaçırdığımız bie gerçekti ama üstüne birde uyuşturucu almak bizi iyice kötü etkilemişti hayatımda ilk defa ağzıma sürdüğüm o lanet madde bir kızın ölümüne sebep oluyordu maddeyi aldıktan sonra bayağ kötü hissediyorsunuz ve herşeyi yakıp yıkmak istiyorsunuz insanları parçalamak istiyorsunuz , hemde en masumları ...
Defnede öyleydi onu o lanet olası merdivenden itmeden önce maddenin etkisinde olmasaydım belki bunlar yaşanmazdı ama uyanması ve sağlıklı olması benim için büyük bir mucize ve şükür sebebimdi...
O andaki korkusunu hatırladıkça kalbim bayağ bir acıyordu daha önce birsürü insana bağırmıştım vurmuştum ama defne ' ye yaptığım şeyi hiç kimse haketmiyordu , etmezdide
Hele onun gibiler asla ...
İçim rahat edemeyince hastaneye onu görmeye gittim ama bana orda tokat attı ben ise hiç birşey söylemedim , söylememeliydim de zaten resmen ona aynı şeyleri yapacakmışım gibi yardım çağırdı ilk defa birinin benden korkması canımı bu kadar yakmıştı ben ise kalkıp kaçtım oradan ...
Uzaklaştım... tek yapabildiğim eve gidebilmek oldu korku ile babamı bekledim annem olanlardan habersizdi ...
Babam eve geldiğinde defnenin şartını ve beni şikayet etmeyeceğini söyledi o kız bu durumda bile başkalarınımı düşünüyordu ve ben bu saf güzelliģe kıymıştım o gece içim içimi yediği için evinin adresini öğrenip gittim ve camından onu izledim uyuyordu ama bir süre sonra uyandı ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı sadece o anda onunla aramın iyi olmasını diledim belki o zaman camı tıklamaya cesaretim olurdu , belki o zaman o da camı açardı
Belki o zaman yanına oturup onu teselli edebilirdim ama imkansızdı
Onun bu halde olmasının tek sebebi BENDİM ...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 30, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

"ENGELLER " Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin