Alec;
"Güzel, tekrar unutulmadan önce eve gidiyorum size iyi eğlenceler. " diyerek ragnor kapıdan çıktı.
"Pekhala ben yemekleri yapmaya başlasam iyi olcak." Dedi izzy. Jace ve clary gözlerini kocaman açtı.Isabelle onaları dinlemeden mutfağa gitti.
Jace omuz silkip clary'nin elini tutup onu kendine çekti." Seninle yarım kalan bir işimiz vardı diye hatırlıyorum." Dedi jace.
Clary kıkırdayıp onu öpecekken araya girdim ." Kendinize bir oda bulun yoksa kusacağım." Dedim.
Jace gözlerini devirdi." Senin yok diye kıskanma kardeşim. Olmuyorsa biraz gönül eğlendirebilirsin. Hadi clary." Dedi jace ve clary'i kendisine yakın duracak şekilde yukarıya çıktılar.
Bir gün şu çocuk elimde kalacaktı. Gözlerimi onlardan çevirip magnusun tembel sırıtışı ve 'Seni kapana sıkıştırdım' diyen gözleri ile karşılaştırdım.
" Sana karşıma çıkma dediğimi hatırlıyorum. " desim bıkkınca. Magnus omuz silkti." Ne diyim canım sıkılınca seninle uğraşıp bunun geçtiğini fark ettim." Dedi magnus.
İyi halt etmişsin. " İyi yapmışsın şimdi izninle odama bir daha rahatsız edilmemek üzere çıkıyorum." Diyerek merdivenlere yöneldim.
Magnus da arkamda kuyruk gibi peşimde dolanıyordu."Amacın ne senin ? " dedim merdivenlere çıkarken.
" Canım sıkıldı işte. " dedi magnus. Onun oyuncağı gibi olmuştum resmen. Odama girdiğimde magnusda peşimden gelmeye çalıştı ama onu durdurdum. " Buraya kadar iyi geldin, hadi kızlara yemek yapmakta yardım et sen." Diyip kapıyı yüzüne kapattım.
Hemen ardından, " Yemeğine zehir atayım da gör sen kime yardım ediyormuşum." Gibi bir homurdanma duydum. Bunu duymamla birlikte yüzümde bir sırıtış belirdi.
Hayatımda gördüğüm en enteresan insanlardan olabilirdi.
Ya da şirin ?
...
Yemek bittikten sonra herkes kendi halinde takılmaya başlamıştı. Yemeğimi yerken magnus bana dik dik baktığından kendimi biraz rahatsız hissetmiştim.
Saat biri gösterirken herkes yataklara dağıtılmıştı." Magnus misafir odasında giysiler var onları giyebilirsin iyi geceler ! " diye sesledi isabelle.
"Teşekkürler." Dedi magnus ve oturduğu koltuktan kalktı. Bende bu sırada dışarı çıkmak için kapıya yöneldim." Nereye gidiyorsun ? " diye sordu magnus.
"Gece yürüşüne çıkacağım. " dedim. Magnus kafasıyla onayladı.
"İyi gecler." Dedi magnus ve misafir odasına yöneldi. Omuz silkip kapıdan çıktım.
Magnus;
Alec'in gittiğinden emin olduktan sonra salona geri döndüm.Bir an için kapıya bakıp öylece durdum.
Onu takip mi edecektim ?
Hayır saçmalamaya başladım. Tabii ayaklarım aynı fikirde olmayacak ki kapıya doğru yavaşça yürümeye başladım.
Onun özel hayatına girmem ne kadar mantıklı olurdu ? Doğru olmazdı.
Ama bunu umursamıyordum sanırım. Kapıyı olabildiğince nazik bir şekilde açıp dışarı çıktım.
Alec köşeden sola döndü. Hala vazgeçme şansım vardı. Artık bu düşüncenin mantıksız gelmesi normal miydi?
Yavaşça onu takip ettim. Bir kaç sokak daha ilerlemiştik ve ben görülcek bir şey olmadığını görünce geri dönecektim ki birden Alec bir apartmanın yangınmerdivenine çıkmaya başladı. Gözlerimi kısarak onu izledim. Apartmanın tepesine çıktı ve birden apartmanın tuğlalarından yapılmış korkuluklarının üzerine çıktı.
Gözlerimi kocaman açtım.Ne yapıyordu ?! Hızlıca merdivenleri çıkıp atlamak üzere olan alec'e bağırdım." Alec ne yapıyorsun ?! " diye bağırdım.
Alec bana anlamayan gözlerle baktı." Magnus ? Burda ne işin var ? " dedi Alec.
Evet benim burda ne işim vardı ? " Ben...asıl senin burda ne işin var ? Az kalsın intihar ediyordun." Dedim kollarımı göğsümde kavuşturarak.
Alec kaşlarını çattı." Hayır , sadece şehri izleyecektim." Dedi Alec.
Öylece kalmıştım." Sen beni mi takip ettin ? " dedi alec sırıtarak.
"Ben...ee şey." Dilim dolanmıştı Alec sırıtıp oturdu. "Oturabilirsin." Dedi alec yumuşak bir şekilde.
Sesimi çıkarmadan yanına oturdum. " Neyi merak ediyorsun ? " dedi Alec Aşağıdan geçen arabaları seyrederken.
Omuz silktim. " Neden o ilaçları kullanıyorsun ve neden nedenini bana söylemiyorsun ? " dedim hızlıca.
"Bipolar hastalığını bilir misin ?" Diye sordu Alec. Öylece kalmıştım.
Kafamda binlerce teori vardı fakat bunu tahmin etmemiştim. " Belirli evreler olur. İlk önce uzun süreli bir depresyon ve daha sonra çılgınlık. Depresyondan sonraki evrede her türlü çılgınlığı yaparsın. Tabii her hasta o evrede farklı şeyler yapabiliyor. Çok para harcayabilir , partilerde dolanabilir, sekse yatkınlığı veya gaza gelip bir binanın tepesinden eli kolu bağlı atlayabilir. "
"Benim sorunum ise bahsettiğim bu evre. Bu saydıklarımın üçüde olabiliyor. Bu hastalığın ilaçları var fakat bende hiç biri işe yaramıyor. Bundan dolayı bende uyku ilaçları kullanarak uyumaya başladım. Fakat o kadar kullanıyordum ki başım zonklayarak kalkıyordum. Bende ağrı kesiciler almaya başladım. Şehir, şehir geziyorum çünkü bu evreler her an olabiliyor. Bende yük olmamak açısından gidiyorum." Dedi Alec sakince.
Bir yandan bana bir parlaklık gelmişti bir yandan da hüzün. Underhill'i de sormak istiyordum fakat onun üstüne daha fazla gitmek istemiyorum.
Ya da daha fazla soru sormak... Ortam o kadar gergindi ki." Ne diyeceğimi bilemedim.... Ama açık sözlü olacağım o garip evreni görmek isterdim." Dedim pisçe sırıtarak.
Alec bir kahkaha attı." Türünü sormama gerek yok sanırım." Dedi Alec kıkırdarken. Gülümserken başımı olumsuz anlamda salladım.
" Tahmin edebilecek kadar akıllı olduğunu düşünüyorum." Dedim gülerek. Ardından karşı caddedeki bara baktım.
Gülümsedim."Evet bu konuşmanın üstüne biraz içmeye ne dersin?" Dedim.
"Ne kaybedebilirim ki ? " dedi Alec.
Barda geçenleri de yazmak isterdim fakat çok üşeniyorum djsksksj
Acaba gaza gelip diğer bölümü de mi yazsam 😂
Ayrıca Alec'in hastalığı anlatım biçimi kendi tarzında. O iki evrenin adı vardı ama unuttum. Bende zaten kuzenimde bu hastalık var diye biliyorum :/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DON'T FUCKED MY LİFE - Malec
Фанфик"Neden olmadığın biri gibi davranıyorsun ki?" Dedi magnus onun yanına oturarak."Eğer böyle olmazsam kendimi nasıl koruyacağım? İnsanlar beni nasıl sevecek?" Dedi alec. Magnus ona doğru yaklaştı."Seni olduğu gibi sevecek biri mutlaka vardır."