HAIRDRESSER / SOPE

Episode / 20

*Şükür duası edebilirsiniz

*Yorum istiyorum -_-

*İyi okumalar bebeklerim <3

MİN YOONGİ

"Siktirin gidin başımdan." Saçımı boyarken kafamda dırdır eden Jimin ve Taehyung a söylenmiştim.

"Ama Hyung, Jungkook bizi dinlemiyor. Nolur onu ikna et. Okul balosuna bizimle birlikte gelsin." Jimin yalvarır bir tonda konuştuğunda elimdeki boya fırçasıyla ona doğru dönmüştüm.

"Bakın, bir haftadır Hoseok u görmüyorum ve bu akşam onunla buluşacağım. Bu yüzden isterseniz bana bulaşmayın. Çünkü karşısınızda sevgilisini bir haftadır görmeyen ve çatmak için yer arayan bir birey var."

Jimin ısrarlarının işe yaramayacağını anladığında omuzlarını düşürmüştü ki araya Taehyung girmişti.

"Ama benim biricik Hyung um..." Elimdeki fırçayı almış ve saçımı o boyamaya başlamıştı. Siyah renginden sıkıldığım için sarıya boyamaya karar vermiştim.

"...Jungkook u bir tek sen ikna edebilirsin. Ayrıca Jungkook bu günlerde çok asosyalleşti. Belki de bu balo ona iyi gelebilir. Haksız mıyım?"

Şöyle bir mantıklı düşündüğümde onlara hak vermiştim. Jungkook bu aralar kendini iyice eve kapatmıştı. Okula gidiyor ve okuldan geri eve geliyordu. Ekstra bir yere çıkmıyordu. Eskiden arada bir Jimin le takılırlardı ama Jimin de Taehyung ile sevgili olduktan sonra onunla da görüşmemeye başlamıştı.

"Aslında bakarsan haklısın." Verdiğim cevaptan dolayı ikisi de sevinçle birbirlerine bakmışlardı.

"Ee... konuşacak mısın onunla?" Jimin tekrar lafa atlayıp sorduğunda başımı olumlu anlamda sallamıştım.

"Ne zaman sizin şu balo?"

"3 gün sonra, bizim okulun spor salonunda yapılacak. Belki Jungkook u biriyle tanıştırırız. Flört falan ederler."

İkili sinsice güldüğünde göz devirip Taehyung un elindeki fırçayı geri alıp saçımı sarıya boyamaya devam etmiştim.

"Tamam şimdi def olun hadi." dediğimde Taehyung bana gözlerini kısarak bakmıştı. "Hyung ben burada çalışıyorum."

"O zaman sevgilin gitsin." Direttiğimde Jimin de gözlerini kocaman açmıştı. "Ben de senin kardeşinin en yakın arkadaşıyım. Beni kovuyor musun yani?"

Aynadan ona umursamaz bir şekilde bakmıştım. "Evet."

"İyi. İstenmediğim yerde durmam ben de." Diye havalandığında, "Bir zahmet, kapı bu tarafta." Diyerek kapıyı işaret etmiştim.

Jimin egolu bir şekilde önden Taehyung ise onun arkasından gülerek çıktığında ben de saçıma son kez boya sürmüş ve beklemeye başlamıştım.

O sırada kuaförün kapısı açılmış ve Taehyung içeriye elinde bir demek çiçekle geri girmişti. "Hyung bunlar sana gelmiş."

Kaşlarını çatıp merakla Taehyung a baktığımda yanıma gelmiş ve çiçeği bana vermişti. Demetin üzerindeki küçük notu görünce içimden ilk olarak Hoseok un adını geçirsem de notun sonundaki isimle dona kalmıştım.

JaeSun?

Tanrı aşkına bu adam bana neden kafayı takmıştı?

Tamam ilk öpücüğüm sikik bir barda ona gitmişti ve birazcık flörtleşmiştik ama ona geçenlerde sevgilim olduğunu söylemiştim.