Tik. Tak. Tik. Tak. Zııırr!
Gözümü açıp alarmı kapadım. Sırtüstü yatıp tavandaki asmış olduğum şiirleri okudum. Bunu hep yaparım, hiç sıkılmam. Şiirler bittikten sonra uykum tamamen açılmıştı. Yatağımdan doğruldum. Karşımda kitaplığım vardı. Kitap okumaya bayılırdım!
Yüzümü yıkamak için banyoya gittim ve tekrar odaya geldim. Annem uyanmış olacaktı ki burnuma kızarmış ekmek kokuları geliyordu. Üzerimi değiştirip mutfağa indim. Evimiz dubleksti. Apartmanımızın son iki katını dubleks olarak planlamışlar. 5.kattaydık. Aslında yüksek sayılmazdı ama ben balkona çıkmaktan biraz korkuyordum.
Mutfağa gittiğimde annem; mutfağın balkonunda harika bir kahvaltı hazırlamıştı. Balkonun bir kenarında babaannem, diğer kenarında babam karşılıklı oturuyorlardı. Ben babaannemin yanında, annemse babamın yanında karşılıklı oturuyorduk. Kız kardeşimse kendine ayrılan yerde oturuyordu. Kahvaltı bitmişti. Yukarı çıkıp çantamı aldım ve tekrar aşağıya indim. Her günüm, bir önceki günün aynısıydı sanki! Bundan sıkılmıştım.
Kitap almam gerekiyordu. Bunun için de dışarı çıkmam lazımdı. Otobüs durağına gittim ve inmem gereken durakta indim. Karşımda daha önce görmediğim bir şey gördüm. Yeni açılmış olmalıydı. Beni kendisine çekiyordu. Daha içine girmeden anlamıştım benim için yeni bir başlangıç olacağını... Bir saniye bile durmadan hemen içeri girmeliydim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA KİTAP
AdventureYaşamdan çok şey beklememeyi öğrenmek lazım. Mutluluğu değil belki ama huzuru yakalayabilmek için... Benim yaşamdan beklentim yoktu. Benim huzurum; edebiyatım vardı sadece. Ve sonra... Haydi başlayalım!