Yolun Sonu

57 16 86
                                    

Karanlık ormanda ağaçlara çarpa çarpa koşuyorum. Neden koştuğumu bilmesem de koşuyorum? Birden beyaz bir ışık beliriyor ışığa doğru ilerliyorum. Işığın tam ortasında 'inci tanem' dediğim hatırlayamadığım karımı görüyorum.

"İnci tanem burada mısın?" Karım gülümseyip elini uzattıyor. Sorgusuz sualsiz uzattığı elini tuttuyorum.

"Zamanı geldi yürek yangınım." Sesi fısıltı gibi çıkıyor.

"Neyin zamanı geldi inci tanem?" Karanlık, aydınlığa kavuşuyor. Ay yerini güneşe bırakıyor.

"Gerçek kanlı notların sahibini hatırlamanın zamanı geldi." Karım bir yeri gösteriyor. Gösterdiği yere baktığımda uzun boylu, siyah saçları beline kadar gelen, simsiyah gözleri nefretle harmanlanmış kadın ile göz göze geliyorum.

"Hatırladın mı beni?" Bu sefer kendimi bir evde buluyorum. Etrafıma baktığımda tanıdık gelen oda ile kaşlarım olabildiğince çatılıyor. Beyaz gardolap, yatak, yatağın hemen yanında siyah komodinin üzerinde duran karımın defteri, mavi renge boyanmış duvarlar. Yeşil çiçeklerle kaplı halı. Burası bizim odamız.

"Kimsin sen?" Yatağın başında duran adamın sesi yankılanıyor. Adamın karşısında bir kadın duruyor. Yüzünü göremiyorum. Üzerinde pembe bir elbise var.

"Kim olduğumu öğreneceksin ama biraz önce içtiğin suyun içinde bulunan ilaç kanına karıştırdığı an bunları unutacaksın. Tekrar hatırladığında ise ben burada olmayacağım." Kadının sesi kulaklarımda yankılanıyordu. Sonra adam yere düşüyor. Adamın yüzüne baktığımda kendimi görüyorum. Kalbim göğüs kafesimi parçalayacakmış gibi atmaya başlıyor. Kadın yüzüne yavaşça dönüyor. Simsiyah gözleri deniz mavisi gözlerim ile çakışıyor.

"Sen?" Sesim soru sorar gibi çıkıyor. Onu hatırlamıştım.

"İşte şimdi bizi bulabilirsin." Kanlı notların sahibinin yanında birden karım belirliyor.

Hızla yattığım yerden ayağa kalktım. Başımda bekleyen Ece birden yerinden sıçradı. Odaya göz gezdirdiğimde Ece ve benden başka kimsenin kalmadığını farkettim.

"Neler oldu?" Sesim çatallı çıkmıştı. Derin bir nefes aldım.

"Zeynep, kanlı notların sahibinin, sana söylediklerini söyleyince bayıldın. Zeynep, kanlı notların sahibi mi gerçekten?" Zeynep, kanlı notların sahibi olduğunu iddia eden kadın olmalıydı.

"Zeynep kim?" Sesim biraz önceye rağmen güçlü çıkmıştı.

"Kanlı notların sahibi olduğunu iddia eden kadın aynı zamanda Ateş'in üvey kardeşi. Babalar bir, anneler ayrı." Ateş'in neden yıkıldığını şimdi anlamıştım. Gözümün önüne bayılmadan önce yaşananlar geldi.

"Oyun bitti Ufuk Öztekin." Kanlı notların sahibi olduğunu iddia eden kadın, tam karşıma geçti.

"Yalan söylüyorsun değil mi?" Ateş, kanlı notların sahibi olduğunu iddia eden kadının karşısına geçti. Şimdi Ateş'in arkasında kalmıştım. Ateş'in arkasından çıkıp yanına geçtim. Bu ses yabancıydı, duyduğum sese hiç benzemiyordu.

"Yalan söylüyor olmalı, duyduğum sese hiç benzemiyor," dedim. Odada bulunanların dikkatini çekmiştim.

"Neden yalan söyledin?" Ateş'in demir kadar sert sesini duydum. Kanlı notların sahibi olduğunu iddia eden kadının siyah gözlerine öfkeyle bakıyordu.

Bitmesin Hikayemiz (Hayalet Serisi 2) #Tamamlandı#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin