"Merak etmeyin Bay Kim, Taehyung güvende"
Kulağıma dolan, uğultulu, anlamsız sesler beni rahatsız etmiş, göz kapaklarımı delip geçen ışık, yüzümü buruşturmama sebep olmuştu.
"Şu anda bir oteldeyiz, Taehyung yatıyor"
Sızlayan kemiklerimi hareket ettirip yatakta oturur pozisyona gelmiş, yüzümü ovup saçlarımı karıştırmıştım.
Üzerimde Jungkook'un olduğunu, yoğun erkeksi kokusuyla belli eden siyah bir gömlek vardı. Kıyafetlerim neredeydi bilmiyordum. Pek de umrumda değildi açıkçası.
"Kim olduğunu göremedim. Acemi bir tetikçiydi"
Biraz olsun kendime geldiğimde yataktan kalkmış, yavaş adımlarla sesin geldiği yöne ilerlemiştim. Başım fazlasıyla dönüyordu. Bir yerlere tutunarak ilerlemek zorunda kalmıştım.
"Kısa süre takip edildik ama izimizi kaybettirdim. Eve gelmem fazlasıyla tehlikeli olurdu. Sizi de tehlikeye atmak istemed-"
"Jungkook" sesimi ben bile zor duymuştum ama Jungkook anında kafasını arkaya çevirmiş, kapıya yaslanmış, zar zor ayakta duran bedenimi süzmüştü.
"Uyandı efendim" demişti bakışlarını benden çekmeden. Sonra arkasını yavaşça dönmüş, aynı yavaşlıkla yanıma gelip telefonu bana uzatmıştı. Telefonu elinden alıp kulağıma götürmüş, karşımdaki yakışıklı yüzünü izlemiştim.
"Taehyung?" Jungkook'un gözleri, ben onun yüzünü incelerken sadece gözlerimdeydi. Kaşlarını belli belirsiz çatmıştı. Böyle çok daha erkeksi görünüyordu.
"Efendim baba"
Elimi sırtımdan çekip karşımdaki iri adamın, çıplak göğsüne dokundurmuştum. "İyisin değil mi?"
"İyiyim" demiştim. Sıkı göğsüne avcumu bastırıp hafifçe okşamıştım. Sanki taş heykelleri okşuyormuşum gibi bir his vermişti bana. Fazlasıyla sert ve şekilli bir gövdesi vardı. Sadece bakmaktan bile zevk almıştım.
"Böyle bir durumun içinde kaldığın için özür dilerim"
"Özrün, annemi geri getirmiyor" demiştim kısık bir sesle. Ellerim daha aşağılara inmiş, karın kaslarında gezinmişti. Çok fazla kaslı adamla birlikte olmuş, ellerim arsızca kaslarında gezinmişti ama hiçbiri bana bu kadar zevk vermemişti. Bu adamda farklı bir şeyler vardı. Sadece kokusu bile bende afrodizyak etkisi yaratmıştı.
"Taehyung... Bu konuya girme"
"Neden? Aynı şeyin bana da olmasından mı korkuyorsun? Söylesene, ne zamandan beri umrundayım?"
"Her zaman umrumdaydın"
Uzunca nefes vermiştim. Parmaklarım adonislerine indiğinde dudaklarım arasından ufak bir kıkırtı çıkmıştı.
"Her zaman mı? Beni sevdiğini bile sanmıyorum. Sen sadece yalnız kalmaktan korkuyorsun"
Birden Jungkooktan uzaklaşmış, yüzüne bile bakmadan arkamdaki odaya girip kapıyı kapatmıştım. Söyleyeceklerimi duysun istemiyordum. Bana zaten yeterince acıyordu.
"Peki ya hiç düşündün mü? Sen yalnız kalmaktan bu kadar korkarken, dokuz yaşında annesini kaybeden bir çocuğun yaşadığı yalnızlık hissini, beni hiç düşündün mü baba? Sen kendini odana kapatmış yasını tutarken, anne sevgisinden yoksun kalan oğluna hiç sevgi gösterdin mi?"
Cevap alamamıştım. Anlamıyordu. Bana bir kere içten bir şekilde oğlum deyip başımı bile okşamamış bir adamın anlamasını bekleyemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cute Bitch •taekook•
FanficŞirin bir sürtük? Kesinlikle. [Feminen Taehyung içermektedir]