Ayçiçeği Ressamı | Texting

34

"Anneni çok sevdim."

Girdiğimiz orman yolunda konuştuğumuz şeyler anneme geldiğinde "Ben de çok severim, onu ve terliğini." diyerek onayladım Cem'i. Güldü.

Yalan söyleyemezdim, Allah görüyordu. Çok yakışıklı olmuştu, ayrıca anlaşarak giyinmişiz gibi o da beyaz tişört ve mavi kot pantolon giymişti.

Evlenmemiz için bir sebep daha...

Düşündüğüm şey sırıtmama neden olurken aşağı doğru sarkan söğüt dallarının altından geçip boş bir alana ulaştığımızda ağzım açıldı. Öyle ki hamburger yerken bile bu kadar açmıyordum ben ağzımı.

Her şey çok güzeldi, ben Papatya'nın yerinde olsam Çağrı'yı buradan sonra götüreceğim yer nikah dairesi olurdu.

Gözlerim yeşil gözleri boş alanda dolaşan Cem'e kaydı, o da bana böyle bir sürpriz yapardı inşallah. Gerçi, pek romantik biri değildim ama olsun, bana böyle bir şey yapmalıydı.

Cem'in yakın arkadaşı İlkay bizi fark eden ilk kişi olurken gözleri direkt bana kaydığında sırıttım ve ayağa kalkan İlkay'a sımsıkı sarıldım.

"Merhaba, görümce."

İlkay'ın ardından ayağa kalkan Enes bu sözlerimi duyduğunda Cem'e bir bakış atıp gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken bu daha çok sırıtmama sebep olmuştu.

"Merhaba..."

İlkay geri çekilirken gülerek selamıma karşılık verdiğinde cümlesini bitirmediğini çok güçlü olan altıncı hissimle anlamıştım.

"Cem'in gelecekteki eşi."

Arkamdan tanıdık bir öksürük sesi geldiğinde yanaklarım sırıtmaktan ağrımaya başlayacak zannetmiştim. Gözlerimin önünde neon yazılarla beliren "Görümce 1: Kafeslendi." yazısından başımı iki sallayarak kurtulduğumda Enes bana bir baş selamıyla "Hoş geldin." demişti.

"Eee, Papatya ve Çağrı ne zaman gelirler?"

İlkay sandalyelerden birine oturduğunda ben de onun yanına oturdum. Arkamdan Cem'in "Hemen satıldık." diye homurdandığını duysam da umursamadım. Şu an görümcemle konuşuyordum, gelecekteki eşim hasretime dayansındı birkaç dakika.

"Bilmem, yavaş gelirler büyük ihtimalle. Çağrı'nın içinde Papatya olan bir arabayı yirmi kilometre hızla falan süreceğini düşünüyorum."

İlkay omuz silkip soruma cevap verdiğinde Çağrı'nın aşkı derin bir iç çekmeme ve arkama dönüp Enes'in kafasına sertçe vuran Cem'e bakmama neden olmuştu.

Hayaller hayatlar videolarının baş karakteri gibi hissetmiştim kendimi bir anda.

Neyse, canım! Benim gibi deliye normal bir insan katlanamazdı zaten.