Rüzgar, tatlı tatlı eserken perdeyle ettiği dansın müzikleri yankılanıyordu sessiz odada. Alkyone, uykunun en ağır olduğu zamanlarındaydı ki rüzgarın bütün bedenini ele geçirip üşüttüğünü hissedince gözlerini açtı yavaşça. Yorganı üzerinden düşmüştü ve şortunun örtemediği bacakları meydandaydı. Bir süre açık olan camla bakıştıktan sonra ayağa kalktı ve camı kapatıp tekrar yerine uzandı.
Aklına dolan şeyle gözlerini tekrar açtı ve dikilir pozisyona geldi.
Ama camı yatmadan önce kapalıydı!
Belki de yanlış hatırlıyorumdur, diye düşündü ve yorganı üstüne çekip tekrar uykuya dalmaya başlamıştı ki, bu sefer de kulağına dolan adım sesleriyle gözlerini açtı. Bu da neydi?
Hafifçe ayağa kalkıp parmaklarının ucunda yürümeye başladı. Babası gelmiş olabilir miydi?
"baba?" diye konuştu boşluğa karşı. Ses gelmeyince tekrar konuştu ama bu sefer ses tonu yüksekti.
"baba!?"
Kalbi dört nala giden atlar gibi hızlanmaya başladığında derin bir nefes aldı ve merdivenlerden çıktı.
Babasının oda kapısı açıktı ve içeride biri vardı!
Eline bir vazo aldı ve yavaşça içeri girip bir şeyler karıştıran adamın kafasına atacağı sırada karşısındaki beden tek hamlede bunu engelledi.
Elindeki vazo yerle buluşup tuz buz olduğu sıra sırtında soğuk duvarı hissetti.
Karşısındaki beden elini ağzına yerleştirdi ve konuşmaya başladı.
"bana bak, ses çıkarırsan seni bir çırpıda öldürürüm anladın mı beni?" Alkyone kaşlarını çatarken cevap vermek yerine karşısındaki bedeni süzüyordu.
Başında siyah bir bere ve gözünde de güneş gözlüğü vardı. Sanırım kendisini gizlemek için güneş gözlüğünü kullanmıştı.
Ama atladığı bir nokta vardı.
Hırsızın yanağında küçük bir yara izi vardı ve Alkyone ölse bile bu yara izini unutmayacaktı.
•
taslaklarımda olan kurguyu sizlerle buluşturuyorum canlarım, özellikle de mybabyjeonjk bebeğim için :*
umarım seversiniz<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
thief ⚘ jeon jungkook ✓
Fanfiction"babam hiçbir şey bilmiyor, bir hırs-" aniden kolumdan çekilip bir odaya sokulduğumda karşımdaki bedene çevirdim bakışlarımı. Beni kendisi ile duvar arasına almıştı yine. "bana hırsız demeyi kes!" diye bağırdığında kaşlarımı çattım. "hırsız değil m...