(Mira)
Koridora çıktım maskeli yedi ile. İçlerinden biri lafa başladı:
"Yeniden tanışmak sanırım en iyisi ben Jin içlerinde en yakışıklı olan"
Ben de gülümseyerek devam ettim.
"Ben de Mira"
"Suga"
"İsimlerinizi bilecek kadar tanıyorum sizi ama bazıları çok kaba olunca size de kaba davrandım özür dilerim"
Diye Taehyung'a kötü olduğunu düşündüğüm bakışlarımı gönderdim. Karşılığında da gözlerini devirdi.
"Asıl Tae hyung adına biz özür dileriz"
"Önemli degil" deyip kafa salladım. " Bugünlük sizden ben sorumluyum. Ve benim gitmem gereken bir düğün var. İsterseniz gelebilirsiniz"
"Biz böyle mi gelicez. Yani bunlar pek iyi değil" dedi Jimin üstündeki kot ve beyaz gömleği göstererek."
" Bence sizinkiler iyi yani sorun değil ama ben değilsem iyi olur uzun bir yolculuk geçirdim bunlarla. Ben hemen hazırlanır gelirim. "
..
.
.
.
Bavulumdaki elbiseyi aldım ve odadadaki tuvalette üstümü değiştirdim. Abartılı olmayacak şekilde makyajimı yaptım.
Sadece eyeliner ve kırmızı ruj sürdüm. Ne kadar makyajı sevmesemde arkadaşımın düğününe gidiyorum sonuçta.
" Abla nasıl olmuşum?"
"Bugün tüm bekarlar peşinde olacak"Daha fazla dayanamayıp gülmeye başladım.
"Uzun zaman sonra bu kadar içten gülmemiştin. Gülmek yakışıyor. Mira bir şey daha onu orda görebilirsin sonuçta Burak'ı kuzeni."
"biliyorum. İlla bir gün karşılaşıcaz zaten. En yakın arkadaşlarımı yalnız bırakmamam ondan daha önemli. Hem onu unuttum sadece bana yaşattıkları aklıma gelince ona harcadığım zamana üzülüyorum."
"Anladım. Git artık ve mutlu olmana bak"
.
.
.
.
.
.
.
.
"Ee kimin düğünü noona? Korece'yi nasıl öğrendin? Kore'de mi yaşıyorsun? Ne iş yapıyorsun? Army misin? Kaç yaşındasın? ""noona mı yaşlı mı duruyorum ordan Jungkook ssi. Sadece Mira de. Sorularına gelecek olursak doğrusu ARMY değilim. Arkadaşım şarkılarınızı dinletmiş ve sizin isimlerinizi öğretmişti. 96 doğumluyum."
"O- ben hariç hepimizden küçüksün"
"Evet de senin bu heyecan ne?"
"ilk defa bir Türk arkadaşımız oluyur. Ve gerçekten Türk kızlarını güzelmiş"
Maknae ama yine de insanı utandırmayı başarıyor. Güldüm ve " Teşekkürler ama gerçekten arkadaş mıyız Jungkook"
"evet yoksa olmaz mı"
"Arkadaş olmak istiyorsan oluruz"
"Sen dahil değilsin o güzeller arasında hemen sevinme"
Arkadan duyduğum soğuk sesle kaşlarımı çattım ve aynadan bakıp cevap verdim.
"Ben de sana teşekkür etmedim"
" Ee Mira diğer sorulara cevap vermedin."
"Tamam Kore'de tıp okudum ve şu an oradaki bir hastane de çalışıyorum. Korece öğrenmeye lisede başladım sonra şimdi düğününe gideceğimiz kişi ve Yun teyze sayesinde geliştirdim daha sonrada okumak için Kore'ye gidince baya ilerledi ama yine yanlışım olabilir kusura bakmayın lütfen"
"Hayır geyet iyi konuşuyorsun"
"teşekkürler J-hope hyu- pardon oppa. Oppa bana biraz uzak bir kelime sorun olmazsa Hyung desem"
"nasıl istersen öyle seslen"
"teşekkürler yoongi Hyung. Aisshh unutuyordum beni iki dakika bekleyin almam gereken bir şey var"
Diyip hızla arabadan indim. Ne mi alıcam. Tabiki düğünlerde olmazsa olmaz hediye..
Altın.....
.
.
.
.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü ๛ KTH
Fanfiction" Biri sana uçabilmek için kanatlarını nasıl kullanacağını öğretir. Uçmaya onunla devam edersin. Ama sonra etrafına bir bakarsın ki kanatlarını senden koparıp gitmiş. İşte o zaman sen hızla yere çakılırsın, ve kendini düşmekten kurtaramazsın. " Başl...