BÖLÜM, 8

11.1K 520 11
                                    

     ....KALBİMİN KARASI....

Poyraz Karadağlı'yı karşılarında gören kızlar büyük bir şok yaşamışlardı.
Poyraz, yavaş ve korkutucu adımlarla onlara doğru yaklaştı.
Nazlı, Poyraz yaklaşırken elini sol göğsünün tam üzerinde ki   yaraya götürdü.

Poyraz Karadağlı'nın hiç acımadan açtığı yaraya.
Eliyle üzerinde ki kıyafeti sıktı.

Poyraz'ı gördüğü andan itibaren o yara şimdi açılmış gibi sızlıyordu.

Gözlerini kapatıp yüzünü buruşturdu.
İşte o an Poyraz'da sol göğsünün üstünde bir acı hissetti.

Nazlı'nın yüzüne baktığı andan itibaren, kızın eli yaranın üzerinde dururken sanki ikisi aynı anda aynı acıyı çekmişti.

Poyraz, afallamıştı.Nazlı'nın gözleri kapalıydı. Hala acı çekiyormuş gibi yüzünü ve alnını buruşturmuştu.

Poyraz Karadağlı' ydı o. Kalbini  annesi ve babasının kavgasının bitmesi için dua ettiği küçük odasında bırakan çocuk.
O kötü günlerden sonra kimseye acımayan çocuk.

Poyraz, daha fazla düşünmek istemiyordu. Başını iki yana sallayarak kendine geldi.
Ona korkuyla bakan kızları görmezden gelerek Irmak'a çevirdi bakışlarını.

"Geçmiş olsun teyzesicim. Ayrıca başınız sağolsun" dedi.
Kızların şaşkın bakışları arasında konuşmaya devsm etti.
"İnanın geç duydum. Yoksa daha erken gelirdim"
Nazlı, Poyraz'ın annesiyle kibar bir şekilde konuşmasını ağzı açık bir şekilde izliyordu.

"Bu arada adım Poyraz Karadağlı. Kızınızın ve Ece'nin okuldan arkadaşıyım.
Ben Nazlı ve Ece arkadaşlarımdan iki yıl önce mezun oldum değil mi kızlar? Konuşsanıza dilinizi mi  yuttunuz?"

"Eee evet"dedi Nazlı, kekeleyerek.
Ece, ağzını bile açamamıştı korkudan.
 
"Demek aynı okuldan tanışıyorsunuz? Geldiğin için çok sağol. Tanıştığımıza memnun oldum"

"Buyurun sizi evinize bırakayım.
Arabam az ilerde.  Size yardım edeyim." diyerek Irmağa arabasına kadar eşlik etti.
Kızlar da ses çıkarmadan peşlerinden gitti.
Arabanın yanına geldiklerinde arka kapıyı açarak Irmak'ın oturmasına yardım etti.

Nazlı ve Ece de onlarla beraber arabanın yanına gelmişlerdi.
İki kız sessizce olacakları bekliyordu.

Poyraz, Nazlı'ya bakıp,
"Sen ön koltuğa gel arkadaşım" dedi ve suratında sinsi bir gülümseme oluştu.

Bu halini de Nazlı'dan başkası fark etmedi.
Nazlı, itiraz bile edemedi. Yavaş ve korkak adımlarla ön koltuğa geçip oturdu.
Ece'de Irmak'ın yanına oturduktan sonra Poyraz, arabayı çalıştırıp gaza bastı.

Akşam vakti trafik yoğun olduğu için çok yavaş ilerliyorlardı.
Bu durum Nazlı'nın gerilmesine neden oluyordu.
Bir taraftan Poyraz'ın dönüp dönüp sürekli ona bakması kızı delirtiyordu.
Kırmızı ışıkta duran Poyraz, torpitodan bir şey alma bahanesiyle Nazlı'nın yanına iyice yaklaştı.
Elini kızın bacaklarının çok yakınında olan torpidoya uzattı.

Nazlı, donup kalmış kıpırdamıyor hatta nefes bile almıyordu.
Poyraz, biraz doğrulup dikiz aynasından arkaya baktı. Irmak ve Ece, ikisi de yola doğru bakıyorlardı.
Kızmızı ışık yanıyordu hala.Yeşilin yanmasına yirmi saniye vardı hatta on dokuz.
Nazlı'ya biraz daha yaklaşarak.
"Üçüncü cezana hazır mısın taşralı?"dedi.

KALBIMIN KARASI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin