4◾Darmadağın

1.6K 90 3
                                    

                          ~4.Bölüm~

Gözler ardında gizlidir hayatlar. Bunlar darmadağın olanlar.

-Biz aynı yerde yaşarız sende bizden olduğuna göre bizle yaşamalısın dedi Işıl. Sevecen bir tavırla
Belda bir tepki vermedi.
-Kıyafetlerim çoktur dedi Belda sigarasını içerken.
Işıl gülümsedi ve eve bir baktı.
-Bizimde evimiz büyüktür dedi. Belda ona baktı. Mutluluğuna baktı. O hiç mutlu olmamıştı. O dogdugundan beridir bir mücadele içindeydi. Onun hayatını elinden almışlardı.

-Nasıl bu kadar mutlusun dedi ilk defa biriyle sohbet ediyordu Ozan hariç.
-Çok acı çektim çünkü Dediginde gülecek gibi oldu.
-Noldu acı çekmediğimi mi düşünüyorsun dedi Işıl bir sinirle.
-Hayır. Çok acı çektim ama gülemiyorum ben dedi.
-Çok mu acı çektin dedi Işıl merakla.
-Biliyo musun ben hiç güldüğümü hatırlamıyorum.
-Bu imkansız dedi Işıl.
Hafifçe başını salladı Belda.
-Hiç mi.
-Hiç.
-Çocukkende mi?
-Benim bi çocukluğum yok dedi ve daha sonra ne yaptıgımı farkına varıp oradan kalktı.

-Gel dedi Evran gidecek olan Beldayı durdurup. Belda hafifçe ona dogru döndü ve anlamayarak ona baktı.
-Gidicem yarın gelirim dedi sakince Belda.
Evran bir süre cavap vermeyip
Tekrardan gel dedi.
Belda başka bir yöne bakıp derin bir nefes aldı ve Evranın karşısına oturdu. Ona dik bakışlar atarken
-Bana emir vermeyi kes dedi sakince.

Evran aldırış etmeyip kadının deri ceketine uzandı. Belda ne yaptığını izlerken ceketi çıkarmaya çalıştığını anladı. Birşey demeyip çıkarmasına izin verdi. Kolu yanmıştı ama umursamadı.

-Yara aldıgında yara almamış gibi davranmayı kes dedi onu taklit ederek. Belda sadece baktı ama fark etmeden bakışları derinlik kazanmıştı. Evran ilk yardım çantasını açıp kadının omzunu temizledi.
Belda içten içe şaşırdı.

Onu mu düşünmüştü? Ve biz şuan Evran Kanerden mi bahsediyorduk? Hani şu yer altının korkulu lideri olan..

Yarayı iyice temizledi. Daha sonra dikmek için malzemelerini çıkarttı. İgneyi etine batırdı ama kadında bir tepki oluşmadı. Kadın yine adamı şaşırtmıştı.
İkinci kere İgneyi batırdıgında
-Çok derine girme dedi kadın dişlerini sıkarken.
-Sen acıyı hissediyor muydun dedi. Kadın boş boş baktı sadece. Adam dikme işlemini tamamladıktan sonra bir pamuk alıp batikon döktü ve kadına daha çok yaklaştı. Aralarında çok az mesafe vardı.

-O mavi gözlerinin ardındaki boş odayı görüyorum. O sandıgıda. İçinde ne var ögrenicem dedi sakince. Kadın alayla baktı saniyelik olsada.
-Ben o sandıgı yakalı çok oldu. Dedi.
Adam kadının gözlerine yandan derin derin baktı.
-Küllerini birleştiririm o zaman dedi.
-Seni bana böyle anlatmamışlardı dedi kadın gözlerini kısarak.
-Nasıl anlatmışlardı dedi adam alayla
-Dünya yansa umurunda olmaz derlerdi hakkında  öfke haricinde duygu beslemez ama beni merak ediyorsun.
-Dünya yansa umrumda olmaz. öfke haricinde duygu beslemezdim ama seni merak ediyorum dedi.
-Neden
Adam bir süre sadece baktı. Daha sonra
-Çünkü her hareketin dikkatimi çekiyor dedi adeta yüzüne üflerken. Kadın da bir süre baktı sonra kalkıp gitti.
Adam kadının gidişini seyretti.

Gidişi bile güzeldi.

Kim bilir gelişi ne kadar güzeldi?

Kadın eve gidip her zaman yaptıgını yaptı. Şöminesinin karşısına geçti ve viskisini yudumladı.

Sabah olunca bir kot pantolon bir yarım tişört ve deri ceket giyidi. Topuklu ayakkabılarını da giyip silahını beline koydu. Makyajını da halldedip  evden ayrıldı. Arabasına bindi tam çalıştıracakken telefonu çaldı. Bilinmeyen numaraydı. Açıp kulağına koydu.
-Nerdesin dedi. Bu ses Evrana aitti.
-Geliyorum diyip kapattı. Giderken bir tekele ugrayıp kahvaltısını yani viskisini aldı.

Kapı yine gürültüyle açılırken. Sakince içeriye girdi. Büyük boş alanda kimseyi göremeyince durdu. O sırada merdivenlerden Teo indi.
-Gel reis dedi. Belda ona dik bir bakış atıp yukarı çıktı. Sondaki odaya girdiler. Herkesin masada onu beklediğini görünce boş boş bakıp bir sandalyeye oturdu.

Odada büyük bir toplantı masası vardı. Devasa bir sinema televizyonu ve bir masa vardı masanın üstünde sadece bilgisayar vardı. Burası onların plan odasıydı.
- bugün büyük bir iş var yurt dışına kaçırılan kadınları kurtarıcaz.
-Uvv dedi Teo.
-Niye biz süper kahraman mıyız diye sordu Belda. Oda sesizleşirken
-Dün oldukça süper kahraman gibi duruyordun dedi Evran.
Belda boş boş baktı.
-Planı anlatmadan önce şu konuyu halledelim
-Burda kal dedi Evran Belda ya bakarak.
-Niye
-Her çete üyesi bu evde kalır ayrıca sana güvenmiyorum.
-Bu senin sorunun
-Ben güvenmediklerimi yanımda tutarım ki bir sonraki hamlesini anlayım o yüzden burda kalıyorsun.
Belda sadece baktı. Çok az bir süreydi sadece çok az bir süre.

Aslında Evran yalan söylemişti. Onun bir ihanet yapacağını felan düşünmüyordu sadece onun da bu evde kalmasını istiyordu.
-Plan şu. Ben Pusat ve Belda önden gidicez .Pusat arabayı kullanıcak. Bizde tarıcaz.
-Oo en eğlenceli kısım sizde.
-Sizde kadınları kurtaracaksınız.
-Oo tamam o zaman dedi.
-Neden benim yerimi Belda alıyo dedi Deren.
Evran dik dik bakıp
-Nedenini burada söyleyip seni üzmek istemem dedi sertçe. Bundan 3 hafta önce yanlışlıkla bir çocugu yaralamıştı.
Derenin gözleri hayal kırıklıgıyla kapandı.
Teoda ona bakıp Evrana döndü
-Abi dedi kızgınlıkla
-Deren üzülmeni istemiyorum ama biz burada oyun oynamıyoruz her yaptıgımız hareketi 10 defa düşünmeliyiz herneyse konuya dönelim.
Yabancılar muhtemelen Boşnakça konuşuyorlar. Işıl sen halledersin Dediginde Işıl başıyla onayladı.

Evden çıkmadan önce Evran Belda ya efsane bir makineli tüfek verdi. Belda silaha bir göz atıp içten içe hayranlık yaşadı. Silahlara bayılırdı.

üstü açık bir arabaya bindiler.

Hedef araba gözükünce iyice yaklaştılar. Teogil onların önüne geçti ve arabanın üstünden açılan küçük pencereye çıkıp
-Merhabalar AQ dedi ve o an Belda ile Evran silahlarıyla ayaga kalktı.
-Eglence başlasın dedi belda.
Düşünmeden öndeki arabayı mermi yagmuruna tuttular. Belda ilk defa yaptıgı işten zevk alıyordu. Belki Evranla yaptıgı içindi. Kendide bilmiyordu.

Evran durmadan başını Belda ya çevirdi. O an yutkunmasına sebep oldu. Rüzgarın uçuşturdugu saçları, elindeki silahı ve odaklanmış kısık gözleriyle adamı kendinden geçirtti.

Her hali ayrı güzeldi kadının. Ama adamın en çok sevdiği tehlikeli haliydi kadının.

-Abi çogu hasta ama hangi dilde konuşuyorlar bilmiyorum dedi Işıl çaresizce.
Belda ve Evranın kaşları çatıldı. Belda tek hamlede kamyonun içine girdi.
-Galiba Sırpça.
Bir kadın eline çocuguyla aglamaya başlayınca herkes sustu. Kadın birşeyler mırıldandı. Belda duydu.

Konuştugu dilin Sırpça olduguna kanaat getirince yanına çöktü ve Sırpça konuştu.
-Neyi var? Diye sordu Belda
-Dilimi biliyorsun. Çocugum o çok aç ve emmiyor. Lütfen lütfen yardım et dedi. Kadın yalvarırcasına

-Çocugun karnı açmış birşeyler getirin dedi.

-Neyin var dedi bir gence Belda
-Yaram var ama pek önemli degil. Benden daha çok yardıma ihtiyacı olan kişiler var
-Yaran ciddi gözüküyor. Enfeksiyon kaparsa senin için kötü olur.

-Nerde kaldı doktorlar dedi belda.
-Hah geldi dedi Teo.
-Onun yarasına bak. Dedi ve kalktı Belda. Tam çıkacakken biri seslendi.
-Neden bize yardım ediyorsunuz dedi bir kadın.
-Biz türkler yardım severizdir dedi ve kamyonun arkasından indi. Cebinden çıkardı sigarayı zipposuyla yakıp içine çekti.
-Nasıl başarıyorsun dedi yanına gelen Evran.
-Neyi diye sordu ona bakmadan.
-Herkesin ilgisini çekmeyi.
Belda bir süre susup devam etti.
-Çünkü güzelim dedi sakince.
Evran gülecek gibi oldu. Belda ona yandan bir bakış attı.
-Size göre güzel olmam bana bahşedilmiş en harika şey degil mi dedi ve sonra alayla kafasını salladı.
-Bana güzel dersen bana hakaret etmiş olursun dedi sakince. Sigarasından son nefesleri çekip iç çekerek gökyüzüne baktı. Daha sonra sigarasını atıp topuklusuyla ezdi.
-Ne geldiyse şu siktigimin suratı yüzünden geldi. dedi fısıltıyla ama duydu Evran. Kaşları çatıldı. Uzun bir süre sadece baktı ona ve en merak ettigi soruyu sordu.

-Kim kırdı, kim öfkelendirdi seni bu kadar?

Yaşam KırıntısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin