İntikam TAEJİN

ON-SEKİNCİ BÖLÜM

"Uyanmanı bekledim, bu beni gece boyu uykusuz bıraktı. Özlem beni rahat bırakmıyor, bu gece nasıl uyurum. Ertesi sabah nasıl bir haber doğacak?
Yağmur misali aşk bestesi mi?
Yoksa aşka susamak mı?

Sen benim gerçekleşmeyen isteğimsin, ruhum sana hasret. Hadi gel."

Gece babasını aramıştı Jin ve babası da Taehyung'un yanında kalmasını istemişti. Şimdi ise yoğun bakımın önündeki koltuklara oturmuş ve Taehyung'a bir şey olmaması için, içinden tanrıya dualar ediyordu. Ne olduğunu anlamadan bir kaç hemşire ve dün gece gördüğü doktorun koşarak odaya girdiğini gördü.

"N-ne oldu? O iyi mi bir şey söyleyin?"
Jin de onlarla birlikte kalkıp korkuyla, onlara sorular soruyordu. Kimse bir şey demeden koşuşturuyor ve kendi aralarında konuşuyorlardı. Jin delirmek üzereydi, her odada çıkan kişi kendisine bir şey demediği için. Jin gözlerinden akan yaşlarla onları izliyordu camdan.

Taehyung ani bir atak yaşıyor ve vücudu titriyordu, eğer bunu atlatamasa komaya girecekti. Taehyung'un titreyen vücuduna iğne yapmak için, bir kaç erkek hemşire zor bela tutuyordu sabit kalsın diye.

Doktorun iğnesi üzerine, titreyen vücut yavaşça durmuştu. Jin, Taehyung'a bir şey olma ihtimali ve korkuyla dizlerinin üstüne düşmüş ve hıçkırıkları boş koridorda yankılanıyordu.

Odadan çıkan doktorla hızlıca kendini toparlamayıp, ayağa kalkmaya çalıştı. Doktor Jin'in kollarından tutup karşısındaki sandalyelerin birine bıraktı.

"O iyi mi?" Sesiz çıkan sesiyle sordu doktora. Taehyung'un son durumunu çok merak ediyordu. En son titrerken görmüştü ve o görüntüye daha fazla dayanamamış, bırakmıştı kendini yere.
"Bay Kim Taehyung'un şu anda durumu gayet iyi, iç kanama riskini atlattı. Sadece bir atak geçirdi, ama şimdi gayet iyi. Yeni bir serun taktık, bittiğinde içeri girebilirsiniz." Dedi.

"Çok teşekkür ederim." Diyip başıyla da eğildi Jin. Ardından ayağa kalkıp cama doğru yürüdü ve elini cama koyup, Taehyung'a dokunurmuş gibi okşadı. 'O iyi.' Dedi içinden. Çok korkmuştu ona bir şey olmasından.

----

Bay Kim sabah Jin'le konuştuktan sonra, aklına Min Yoongi gelmesiyle onu aramış ve Taehyung'un vurulduğunu söylemişti. Daha sonra Yoongi'ye hastahanenin adresini de mesaj olarak göndermişti.

Bay Kim polis bir arkadaşına sormuştu, soruşturma nasıl ilerlediğiyle ilgili. Arkadaşı da 'polislerin araştırmalarına bakılırsa vurulma anı kameraların olmadığı bir bölgede, vurulduğu için kimin vurduğunu daha bulunmamış. Ama hala kameralara bakıldığını' söylenmişti.

Bay Kim kimin olduğunu bilmeden kendi çapında araştırmalar yapıyordu. Hastahaneye gitmek için evinden çıkmıştı.

Bir saat sonra, Jin'in babası Bay Kim gelmişti hastahaneye. Ve doktora son durumunu sormuştu. 'Tehlikeyi atlattığını ama çok iyi bakılması gerektiğini' söylemişti doktor.

Yoğun bakıma giderken, yolda Min Yoongi ile karşılaşmıştı ve yanında Jin'in arkadaşı Hoseok. Onlara gülümseyerek selam vermişti, ama ikisi ona nefretle bakmamak için zor tutuyorlardı kendilerini.

-"Merhaba Bay Min?"

-"Merhaba Bay Kim, nasılsınız?"

-"Iyiyim. Taehyung için çok endişeliydim, ama şimdi durumu daha iyi olduğunu öğrendim. Doktorun yanından geliyorum, Jin nerde Hoseok?"

-"Ilk geldiğimiz de Jin biraz kötüydü, ama şimdi iyi ve yoğun bakımın önünde."

Hoseok konuştuktan sonra tutuğu eli sıktı. Yoongi, Hoseok'un sinirlendiğini anlamıştı, ufak bir baş selamıyla, "Biz birer kahve alıp geliyoruz Bay Kim." diyip oradan uzaklaştılar. Yoongi bütün olanlar için, Bay Kim'i suçluyordu ve kardeşi içinde çok endişeliydi.