1.7

285 29 23
                                    

Saat neredeyse gecenin 2' si. Ben de uyku tutmayınca yazayım dedim.

Umarım beğenirsiniz.

Diğer bölümle ilgili spoi vereyim mi? Bölüm sonunda belki yazmışumdır. Sonuna kadar okuyun 😏

Hatalarım olduysa kusuruma bakmayın.

Keyifli okumalar🧡

Oturduğum banktan salladığım ayaklarımı toplayıp bağdaş kurdum. Ne kadar kırgın da olsa kalbim; attığı mesajla yine onun için atmaya başlamıştı hızla. Bana aşık olduğunu söylemişti. Bana aşık olmuştu.

Telefonun ekranındaki mesajı tekrar okuyup kalbimin üzerine yerleştirdim telefonu. Gülümsüyordum ve bunu durduramıyordum. Mutluluk her hücreme hücum ederken, savunmasız kalan hücrelerim savaşamamış; kendilerini mutluluğa teslim etmişlerdi.

Havaya bakıp yaşaran gözlerimi ovuşturdum. Ağlıyor muydum, bilmiyorum?

Telefonumun titremesiyle tekrar açtım mesaj kutusunu. En son mesajına cevap verememiştim. Ne diyeceğimi bilmediğimden yazıp yazıp silmiştim sürekli. En sonunda da vazgeçmiştim. Atmamıştım bir şey.

portakallıkek: Sen böyle gülüyorsun ya

portakallıkek: Seni nasıl öpmek istiyorum bir bilsen

portakallıkek: Yanına gelip öpsem mi seni?

Gülümseyip hızlıca cevap verdim. Yüzümü nasıl güldüreceğini iyi biliyordu.

rima: Burda mısın?

rima: Git

rima: İstemiyorum seni

Hala gülümsüyordum ve eğer burdaysa beni böyle görmesini istemezdim. Bu yüzden yüzümü düşürmeye çalıştım. Ama olmamıştı. Gülümsüyordum ve durduramıyordum bunu.

portakallıkek: Değilim

portakallıkek: Senin için özelleşmiş gözlerim sayesinde

portakallıkek: Nerede olursan ol seni görebiliyorum

rima: Yalancı

rima: Burdasın

portakallıkek: Gerçekten değilim

portakallıkek: Bu arada

portakallıkek: Sana aşığım demiş miydin daha önce?

portakallıkek: Sana baya aşığım ben ya

Telefonumu yanıbaşıma koyup karnımı tuttum. Ne zaman yuttuğumu bilmediğim kelebekler içimde bir yerlerde kanatlarını çırpmaya başlamışlardı.

Telefonum tekrar titreyince elime alıp mesajını açtım hemen.

portakallıkek: Aşığım sana

Kalbimin hızına yetişemeyip derin bir nefes aldıktan sonra telefonu cebime attım ve oturduğum banktan kalktım. Kendimi hazırladıktan sonra koşmaya başladım. Sağ tarafa dönüp ana caddenin yanındaki kaldırımda koşmaya başladığımda bir taraftan da arkama dönüp bakıyordum. Eğer parktaysa gerçekten peşimden geleceğini düşünmüştüm. Bir süre daha koştuktan sonra arkamda kimsenin olmadığını görünce adımlarımı yavaşlatıp soluklanmaya çalıştım. Bir elimi belime yerleştirip diğer elimle koşarken düşüp; kulaklarımın üşümesine sebep olan kapşonumu düzelttim.

portakallı kek •textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin