Rüzgar ın Anlatımından
Güneş ile sahil kenarındaki bankalardan birine oturduk. Başını omzuma yasladı. Öylece konuşmadan otuyoruz. Meleğim benim .
Güneş : Birşey sorabilir miyim ?
Rüzgar : Tabi
Güneş : Hakan benimle arkadaşlığını bitirmeni istemiş kabul etmemişsin ya birşey yapsaydı sana
Rüzgar : Hiçbir güç seninle ayrı olmama yetmez ben sana söz vermiştim hep yanında olcaktım unuttum mu
Güneş : Teşekkür ederim sen benim tanıdığım en iyi insansın
Rüzgar : Sen de bir Meleksin :-)
Güneş : Abartma :-)
Rüzgar : Cidden doğruyu söylüyorum
Güneş : İlk günlerde sana söylediklerini çabuk unutmuşsun:-)
Rüzgar : Dediğin gibi unuttum ben onları :-)
Güneş : :-)
Rüzgar : Peki bende sana birşey sorabilir miyim?
Güneş : Tabi sor
Rüzgar : Benden gerçekten nefret mi ediyosun?
Güneş : Hayır onları kızgınlıkla söylemiştim ben. Dediğim gibi sen farklısın . Eğer senin yerinde başkası olsaydı daha farklı şeyler yapardım.
Rüzgar : Ne gibi farklı şeyler ?
Güneş : Bence bilmek istemessin :-)
Rüzgar : O zaman ben bilmemeyi tercih ederim. :-) (Güneş birden titremeye başladı)
Güneş : Hava soğudu ya
Rüzgar : Hayır hava çok sıcak da sen üşümüssün ellerin buz gibi olmuş.(Alnına bir öpücük kondurdum) Senin ateşin de var Güneş
Güneş : Ayy kendimi kötü hissediyorum ya .
Rüzgar : Gel eve gidelim.
Güneşin elinden tutup arabaya bindirdim. Sonra eve doğru gitmeye başladık. Eve geldiğimizde kapıyı Nermin Teyze açtı. Güneş i odasına çıkardık. Yatağına yattı. Hala titriyo.Emin Amca odaya girdi.
Emin Amca : Noldu
Nermin Teyze : Güneş hastalanmış biraz
Emin Amca : Kızım sen gelme birkaç gün işe evde dinlen çok kötüysen doktora gidelim
Güneş : Gerek yok birkaç gün dinlensem geçer
Rüzgar : Ben gideyim artık
Güneş : Gitme
Rüzgar : İşe gitmem lazım
Güneş : Gitme lütfen
Emin Amca : Sende izinlisin Rüzgar kal burada
Rüzgar : Teşekkürler Emin Amca
Nermin Teyze ve Emin Amca odadan çıktı. Güneş baya kötü görünüyor.
Güneş : Annem babam nerde ?
Rüzgar : İşe gittiler
Güneş : Şükran Ablaya söyler misin çorba yapsın bana
Rüzgar : Ben yaparım
Güneş : Sen yapamazsın bırak yapsın Şükrane Abla
Rüzgar : Niye yapamazmışım görürsün bak nasıl yapçam :-)
Güneş : İyi bakalım :-)
Aşağıya inip mutfağa geldim. Şimdi güzel bir çorba yapmam lazım. Bence mercimek çorbası yapalım.
Evettt Hanımlar bugünkü programımıza hoşgeldiniz. Bugünde sizlere mercimek çorbası nasıl yapılır onu göstericem. Sıvı yağı tencereye alınarak yemeklik doğranan soğanlar hafif pembeleşinceye kadar kavrulur. Daha sonra un ilave edilerek kısık ateşte kavurmaya devam edilir. Salça kullanılacak ise salça ilave edilir, kavrulduktan sonra küp küp doğranmış havuç ve iyice yıkanıp suyu süzülen mercimekler ilave edilir. Üzerine 1 lt su eklenerek karıştırılır ve tencerenin kapağı kapatılır. Mercimekler ve havuçlar yumuşayana kadar kısık ateşte pişirilir.
Çorba piştikten sonra el blenderı ile güzelce ezilir. Karabiber, tuz ve isteğe bağlı olarak kimyon eklenir. Kıvamı koyu gelirse size bir miktar su ilave edilerek bir taşım kaynatılır. Bu arada küçük bir tavaya iki yemek kaşığı tereyağı alınır, kızdırılır ve bir tatlı kaşığı kırmızı toz biber eklenerek ocaktan alınır. Çorba servis kasesine alındıktan sonra üzerine kırmızı biberli sos gezdirilir ve bir dilim limon ile servis edilir. Afiyet olsun.
Oktay Usta gibi adamım ya . Neyse Güneş Hanımı daha fazla bekletmeyelim . Çorbayı bir haseye koyup Güneş un yanına geldim.
Rüzgar : İşte çorbamız geldi.
Güneş : Birşey söyliyim mi ?
Rüzgar : Söyle
Güneş : Zehirlenirim diye çok korkuyorum. :-D
Rüzgar : Şaka yaptın olarak kabul ediyorum üstüme alınmıyorum canım :-D
Güneş : Peki içelim bakalım. (Çorbadan bir kaşık aldı.) Rüzgar bu çok güzel olmuş.
Rüzgar : EE yemek işinden anlarım biraz. :-)
Güneş : Eline sağlık ya :-)
Rüzgar : Afiyet olsun güzelim.
.
.
.
Rüzgar : Eee napalım şimdi?
Güneş : Film izleyelim.
Rüzgar : Tamam nerde filmler ?
Güneş : Kitaplığın en altında bir kutu var onun içinde
Rüzgar : Tamam buldum.EE ne izleyelim.
Güneş : Duygusal birşeyler olsun
Rüzgar : Ağlamaya çok meraklısın galiba
Güneş : Ne alakası var
Rüzgar : Şaka yaptım ya . Aynı Yıdızın Altında diye bir film var onu izleyelim mi ?
Güneş : Olur
Aşağıya mutfağa indim . Patlamış mısır, cips ,kola, çikolataları aldıktan sonra yukarı çıktım. Güneş in yanına uzandım. Laptopu kucağıma aldım. CD yi takıp izlemeye başladık.
.
.
.
Film bitti.
Güneş : Bak kız kanser oğlan da da tümör var.( Ağlayarak )
Rüzgar : Aaa niye ağlıyosun şimdi ya .
Güneş : Bilmem
Rüzgar : Ağlama güzelim film sadece bu
Güneş : Peki
Birden telefonum çaldı. Arayan Annem
Rüzgar : Alo - Ne olamaz - Ne zaman - Peki tamam görüşürüz
Güneş : Noldu?
Rüzgar : Hatuce nine geliyormus. Babamın babaannesi .
Güneş : Yuhh Yaşıyomu o daha ya . Şeyh pardon
Rüzgar : :-) Sorun değil. Kendisi 93 yasında herşeye karışır. Annemle hiç anlaşamazlar. O gelince annem kaçıcak yer arar. Bana da karışır biraz tepkimiz o yüzden yani. Bir görsen sanırsın 20 yaşinda her yeri gezer.
Güneş : :-) Süpermiş ya peki nerde oturuyodu.
Rüzgar : Ankarada . Bizi özlemiş burda kalıcakmıs bir süre
Güneş : Kolay geldin o zaman sana :-)
Rüzgar : Sağol . Ah Hatice Nine Ah .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELECEĞİM OLUR MUSUN?
Literatura FemininaSevmek , mesafelere engellere tüm zorluklara rağmen sevmek gerek . Gözlerine baktığında kendini görmek en ufak bir zorlukta çekip gitmemek sevmek .