Fatih Melih Öztürk Paşalar

6 0 0
                                    

Bir gün, New York' ta bir gurup iş arkadaşı, öğle vakti yemek molasında dışarıya çıkarlar. Gurup içerisindekilerin biri Kızılderilidir. Yolda yürürken Kızılderili, onca insan kalabalığı, siren sesleri, yoldaki iş makinalarının çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında "Kulağıma neşeli bir cırcır böceği sesi geldi. Onu arayacağım" der.

Arkadaşları, bu kadar kalabalığın, gürültünün arasında cır cır böceği aramasına gülerler,bu hareketine pek anlam veremezler. Kızılderili'ye "Bu kadar gürültünün arasında böyle bir ses duyman mümkün değil" derler ve yollarına devam ederler.
Kimse inanmasa da içlerinden biri, Kızılderili'yi yalnız bırakmamak için onunla kalır.

Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da peşinden..Az sonra gökdelenlerin gölgesindeki bir tutam yeşilliğin ortasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar.

Arkadaşı, Kızılderili'ye "Senin insanüstü güçlerin mi var. Bu sesi nasıl duyabildin" diye sorar.

Kızılderili "Bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya lüzum yok" "Beni takip et, sana nasıl olduğunu göstereyim.." der.

Kalabalık bir kaldırıma gelirler. Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırıma atar..
Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, ceplerinden para düşürüp düşürmediklerini kontrol eder.
Kızılderili, arkadaşına döner..

"Önemli olan, neye kıymet verdiğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin!."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 05, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Fatih Melih Öztürk PaşalarWhere stories live. Discover now