Dikkat Eksikliği ile Tanıştığım An Ve Değişen Hayatım

19 0 0
                                    

Ben 8 yaşında yani 2.sınıfı bitirip Eskişehir'e gittiğim zaman halam benden şüphelenmişti. Çünkü hiçbir şeyi dinlemediğimi fark etmiş ve bir işi yapmam gerekir iken hep başka şeyler ile ilgilendiğimi görmüş. Tabii ki çocuğum o zamanlar. Hiçbir şey bilmiyorum. Neyse uzatmadan devam edeceğim. Devlet hastanesinde psikiyatrist bana bir test yaptı ve halamı çağırdı. Doktor halama DEHB'den muzdarip olduğumu anlatmış. Daha sonra doktor beni yanına çağırdı ve 2 saatlik bir görüşme yaptı. Daha sonra beni Bursa'da ki en ünlü çocuk hastanesine yolladı: Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne. Esin Hanım vardı. Benimle konuştu,annemler ile konuştu. Daha sonra raporumu çıkarttı ve o gün bana belki hayatım boyunca kullanacağım ve hayatımı değiştiren o ilacı yazdı. Adını vermek istemiyorum aslında. Kullananlar tahmin etmiştir. Bu ilaç ( biraz bilimsel olacak kusura bakmayın) beynimizde yer alan frontal lob adı verilen ve beynimizin odaklanma ve duyguları kontrol etmeye yarayan bölümünde oluşan bir hasar sonucundaki aktiviteleri düzenlemeye yarar. Normal olarak bir eczaneden alınamaz bu ilaç. Sinir sistemi uyarıcısı olduğu için kırmızı reçetede satılıyor. Neyse burayı geçelim. Hikayeye devam ediyorum. 3.sınıfa başladım. Bu ilacı kullanmaya başladıktan sonra ilk önce ders notlarım düşmeye başladı. Çok kötüydü. Daha sonraları ise arkadaşlarım ile sorunlar yaşamaya başladım. Her arkadaşım ile kavga ediyordum. Bazen onları dövüyordum. Fakat öyle bir arkadaşım vardı ki ( Osman seni seviyorum canım arkadaşım😍😍) o beni bu halimle bile seviyordu. Aslında isteyerek sinirlenmiyordum ve birilerini dövmüyordum. Daha sonraları her zaman oyunlardan atılmaya ve yaptığım en ufacık bir hatada bile küfürler yemeye başlamıştım. 4.sınıfa kadar bu hep böyle geçti. 5.sınıfa geldiğimde yeni arkadaşlar edinmeye başlamıştım. 2.döneme kadar her şey normaldi. Fakat bir arkadaşımı defterimin arka sayfasına yazdığım bir yazının aynısını bir soruya cevap olarak verdiğimde arkadaşımın bana kopyacı ve yalancı,fırsatçı diyerek iftira atmasına kadar. O gün sinir krizi geçirmiştim. Ve arkadaşımın gözlüğüne doğru sağ tarafından çok ağır bir tokat atmıştım. Anında disipline gittim. Bu olaya rağmen haklı olduğumu düşünen arkadaşlarım yanımda idi. 6 kişi. Ancak 7.sınıfa gelene kadar. Onlar ile de kavga etmeye ve gönüllerini kırmaya başlamıştım. Herkes beni sinir ediyordu. Çünkü herkes sinirini kontrol edemememden faydalanıp beni sinir ediyordu. Şu sinirini kontrol edemeyip negatif duygularını çok düzensiz bir şekilde boşaltmak çok kötü bir his arkadaşlar. Emin olun bunu yaşamak istemezdiniz. Kendinizi ve ilişkilerinizi düzeltmeye çalışırsınız fakat bu hastalık hiçbir şekilde izin vermez. Aslında ikinci bölümde söyleyeceklerimi şimdiden söylemeye başladım. Son söyleyeceklerimi de söyleyip ikinci (asıl) bölüme geçeceğim. Bu halim maalesef 8.sınıfın sonuna kadar devam etti. Mezun olduğumda bile arkadaşlarımın bana çok kırgın hissediyor fakat onlardan özür dileme cesaretini bulamıyordum. Aslında bu döneme kadar hiçbir arkadaşımdan özür dileyebilme cesaretini bulamadım. Kırdığım ve özür dileyemediğim arkadaşlarım hepinizden teker teker özür diliyorum. Benim gibi bir arkadaşa sahip olduğunuz için herkesten özür diliyorum. İçtenlikle söylüyorum bunu. Neyse ikinci bölüme geçelim.
Sayfayı çevir hadi...

DEHB'Lİ HAYAT VE DEHB HAKKINDA HER ŞEYWhere stories live. Discover now