kısa bir geçiş bölümü oldu ama araya çok minnoş detaylar ve önemli bir kısım sıkıştırdım. soru cevap şeyiyle uğraşıyorum, o yüzden bunu yayınlayalım aradan çıksın istedim.
umarım geçiş bölümlerini de seviyorsunuzdur ama bu kadar çok olmasından rahatsızsanız lütfen belirtin. ❤️
shawn mendes ft camilla cabello - Senorita
"Bu kim?" dedi Draco, meraklı bir sesle, öğretmenler masasının ortalarında bir yeri işaret ederek.
Aynı yere baktım. Gözüm önce, uzun öğretmenler masasının merkezinde, gümüşi yıldızlar serpiştirilmiş koyu mor cüppesi ve buna uygun şapkasıyla, yüksek arkalıklı altın koltuğunda oturan Profesör
Dumbledore'a takıldı.
Başımı çevirdim.
Dumbledore'un başı, yanında oturmuş, kulağına bir şeyler fısıldayan kadına doğru eğilmişti.
Sürtüğün, birinin evde
kalmış teyzesine benziyor olduğunu düşünmemek elde değildi.
Tıknazdı, kısa, kıvırcık ve fare
kahverengisi saçları vardı, cüppesinin üzerine giydiği ponponlu hırkanın
rengine uygun, korkunç bir pembe saç bandı takmıştı. Midemin gerçekten bulandığını hissediyordum.
Sonra kadehinden bir
yudum almak için başını hafifçe çevirdi ve solgun, kurbağa gibi bir yüz ve bir çift pırtlak, torba torba gözlerle karşılaştım.
"İyi misin, rengin attı? Katie?" dedi Draco yavaşça. Başımı hızla çevirip zar zor yutkundum. "Vişneli meyve suyunu uzatır mısın?"
Kırmızı içeceği bardağına döküp bana uzattı. Bir yudum aldım ve bardağı yarıladım. Güzeldi.
"İyiyim, ve o Dolores Umbrigde." Asıl şimdi iyi değildim işte.
Etraftaki fısıldaşmaları duymamak için sağır olmanız gerekirdi. Slytherin masası haricinde tüm masaların Harry ve bana bakarak birbirlerini dürtüğünü görebilirdiniz.
Slytherin'in bir kısmının gerçeği bilmesine rağmen Harry'le dalga geçeceklerini tahmin edebiliyordum, şimdilik benden tırstıkları barizdi.
Dumbledore, kolları iki yana ardına kadar açılmış, dudaklarında geniş bir
gülümsemeyle ve çınlayan bir sesle, "Yeni gelenler," dedi, "hoşgeldiniz!
Eski kurtlar - sizi yine görmek ne güzel! Nutuk çekmenin de bir sırası
vardır, ama şimdi sırası değil. Yumulun!"
Dumbledore zarif bir şekilde oturup, tabağıyla arasına girmesin diye uzun
sakalını omzundan arkaya atarken, takdir dolu kahkahalar ve ani alkışlar yükseldi - çünkü yiyecekler yoktan var olmuştu; beş uzun masa etlerin,
böreklerin, sebze tabaklarının, ekmeklerin, sosların ve sürahiler dolusu balkabağı suyunun altında gıcırdıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PURUS ϟ
Fanfiction▶Harry Potter AU Hayran Kurgusu.◀ 『 Purus, Katie isminin anlamı olan Saf kelimesinin Latince'sidir.』 KDB, sizin bildiğiniz üzere Katie Diana Black, babasının gözlerine sahip bir kız çocuğuydu. Gözleri griydi. O buydu. Gri her şeyiydi. Ne beyaz olmay...
