5◾EŞSİZ

1.4K 86 5
                                    

                         ~5.Bölüm~

Geçmiş kanatır da peki ya gelecek?

Kadın sadece baktı. Ne diyebilirdi ki? Beni kırmadılar, beni elleriyle yangına mı attılar diyecekti? Kadın yaralıydı. Yaralarından kanlar fışkırıyordu. Bi türlü kabuk baglayamıyordu. Geçmiş onu kanatıyordu. Bir türlü bırakmıyordu yakasını.

Adam kadına baktı. Yaralıydı, bunu görüyordu. Kadın göstermiyordu ama o görüyordu. Gözlerinde görüyordu. Gözleri kanıyordu kadının. Bu kadının sırtında kimsenin taşıyamayacağı yükler vardı. Adam o acıyı sırtlanmak istiyordu sırtındakilere ragmen.

Kamyonun içindeki herkesi çıkardılar. İnsanlar bir nefes aldı. Hepsi iliklerine kadar minnettardı onları kurtaran bu insanlara.

Yaralılara tek tek bakıldı. Herkesle özel ilgilenildi. Ve daha sonra evlerine
gönderildi.

Fakat kadının kafasında bir soru vardı.

Neden bir kişiyi bulmak için kurulan bir çete ona odaklanmak yerine sürekli farklı şeylerle ugraşıyorlardı?

Bu sorunun cevabını ögrenecekti. Ama daha zamanı degildi. Hala söylenmeyen birsürü şeyler vardı. Belda büyük günün artık gelmesini istiyordu.

Onlarda oyalanmadan eve gittiler. Herkes kendi odasına gitti. Sadece Evran kaldıgında
-Viski varmı diye sordu ifadesizce.
-Dolapta bir bardakta bana koy. Dedi ve yukarı çıktı Evran. Belda arkasından boş boş bakıp kafasını saga çevirdi sabır dilenircesine. Daha sonra dolaba yönelip viskiye baktı. Son derece kaliteli bir viskiydi.Bir bardak çıkarıp  kendine doldurdu daha sonra bir koltuğa oturup bacak bacak üstüne atıp şömünede yanan odunları izlemeye başladı.

Evran üstünü degiştirip aşşagı indi. Önce mutfakta tezgahın üstüne baktı. Hiçbirşey yoktu. Kaşları çatıldı. Kadının yanına gitti. Masanın üstüne baktığında da birşey göremedi. Kadına baktığında istifini bozmadan şömineyi izliyordu. Adam gülecek gibi oldu. Kadının her hareketinin ilgisini çektiğini söylemiş miydik?
Gün geçtikçe daha çok hoşuna gidiyordu kadın. Zorlamasına ragmen dur diyemiyordu.

Adam bozuntuya vermeden bacagını açarak arkasına yaslandı. Bir süre birşey konuşmadı. Kadın bardagından bir yudum daha alıp tekrardan masaya bıraktı. Adam eğilip bardagı tek eliyle kavradı ve dudaklarına götürdü. Kadın içten içe şaşırsada sadece baktı.

Adam kadının rujunun tadını alınca içinde birşeyler koptu. İlk defa kalbi oldugunu hissetti. Tüm organları titrerken gözlerine baktı kadının.
Masmavi gözlerine baktıkça daha çok bakası geliyordu. Bir iç çekti ve viskiyi kafasına dikti.
Kadın sabırla gözlerini kapattı ve kalkıp bir bardak aldı viskiyide alıp geri döndü.
Sertçe bardagı masaya bırakıp içki doldurdu.
Daha sonra eski pozisyonuna dönüp Viski sini yudumladı. Adam onu kalbindeki tebessümle izliyordu.
Herseferinde daha çok şaşırıyordu kendine. O kalbine duygularına pranga vurmuştu. Şimdi bu duygularda neyin nesiydi.

Neden bu kadının her hareketi ondan daha çok etkilenmesine neden oluyordu?

Kendine anlam veremiyordu adam.
O acımasızlıgıyla, duygusuzluguyla anılan bir adamdı.
Şimdi bu saçma duyguların onu dibe çekmesinden korkuyordu.

Aşık mısın ona sorusuna saçma sapan konuşma ben Evran Kaner im diyordu ama aklında hep birşeyler cevapsız kalıyordu.

Oda bardagına viski doldurup kadını incelemeye başladı. Gece gibi saçları,yandan gördügü mavi gözleri,kırmızıya boyadığı kalın biçimli dudakları, biçimli kaşları, elmacik kemikleriyle tam anlamıyla baş yapıtı. O Tanrıça gibiydi. Öyle güzel öyle ihtişamlı.

Yaşam KırıntısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin