2. Bölüm: -Öfkenin Dişleri-

200 17 19
                                    

Model - Sarı Kurdeleler

Kimse yeni yara açamaz artık,

Çok canım yandı acımaz artık,

Bugün düşerse yarın kalkar,

Bu kız kendine acımaz artık.

İyi Okumalar!

☯☯☯----------💖----------☯☯☯

Adımlarım bastığım zemini döverken ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. Bedenim sinirden ıslak bir şekilde soğukta kalmış gibi titriyordu. Sinirlerimi kontrol edemediğimi biliyordum ve vücudumdan dökmediğim her sinir zerresi içten içe dağılmama neden oluyordu. Bana bunu nasıl yapabilirdi, kocaman iki yılı nasıl yok sayardı? Aklım almıyordu. Bir el boğulduğum düşüncelerin içerisinden beni çekip çıkarırken kitlenmiş çenem beraberinde açıldı.

"Elini çekmezsen seni gebertirim!"

Sesim sandığımdan çok daha yüksek çıkıp yakınımda olan insanları sessizleştirmişti. İnsanların bakışlarının tenime yaptığı baskıyı hissetsem bile umursamadım. Gözlerim kolumu sıkıca tutan parmakların sahibine doğru tırmandı ve çenesinin altına kadar uzanan koyu kestane saçlara sahip kadının endişe dolu ela gözlerine varınca durdu.

"Ahu, peşinden koşup sana seslenmekten boğazım ağrıdı. Gel oturup konuşalım."

Sarf ettiği kelimeleri duymak ya da oturmak istemiyordum. Çevremdekilerin de canını acıtmak istiyordum. Onları en hassas yerlerinden vurup parçalara bölmek istiyordum. Bunun yanlış olduğunu bilsem bile dilim ağzımın içerisini yılan misali sokup duruyor ve kendimi tutmam konusunda bana engel oluyordu.

"Karaca hiçbir şeyini istemiyorum. Kendimi aptal yerine koymadan önce bana söylemen gerekiyordu. Aptal kurallarını bir kere olsun benim için bozup yanımda kalman gerekiyordu ama hayır! Tabii ki mükemmeliyetçi kuralların yüzünden kalkıp işe gittin ve hayatına devam ettin değil mi? Şirketteki herkes biliyordu ama kimse ağzını bile açmadı. Hayatlarınızın kısacık bir anı bozulacak diye ödünüz kopuyor bir şey söyleyemiyorsunuz. Hepiniz korkağın tekisiniz. Sende gidip diğerlerine katıl ve pembe diziden fırlama hayatınızı yaşamaya devam edin."

Kelimeler dilimden zehir gibi akarken Karaca'nın tek kelime dahi söylemesine izin vermemiştim. O da susmayı seçmiş, nemlenip göllenmeye başlayan gözleriyle bana bakmakla yetinmişti. Kolumu tutan parmakları üst dişleri alt dudağına gömülürken gevşedi ve beni bıraktı. Sırtımı ona dönüp içimdeki fırtınanın beni nereye götüreceğini bilmeden ilerlemeye başladım.

↢⁛⁛⁛⁛↣

Ahu iç dünyasındaki karmaşayı çekiştirdikçe daha çok düğümlenmesine neden oluyordu. Yürüdüğü yol onu deniz kenarına getirmişti. Sahil boyunca yürüyüp tuzlu ve yosun kokan havanın onu sakinleştirmesini bekledi fakat umduğunu bulamamıştı. Martıların çığlıkları ve dalgaların sesi onu sakinleştirmek yerine olduğundan daha sinirli hale getiriyordu. Tüm bunların üzerine sakinleşemediği için iyice sinirleniyordu. Parmakları göğsünden ağzına doğru kabaran boğucu histen ötürü boynunu sıvazladı. Kendine biraz sert davranmış ve tırnaklarının tenine değen yerleri arkasında kabarık kırmızı şeritler bırakmıştı. İnsanların seyrekleştiği ilk yerde bir bank bulunca çantasını bankın üzerine çıkarıp attı. Ellerini ensesinin arkasında birbirine kenetleyip dirseklerini kafasını çevreleyecek şekilde kulaklarının iki yanına kapattı. Böylece dış sesleri daha az duyuyordu ve bu onun için iyiydi çünkü kafasının içerisindeki sesler ona yetip artıyordu bile. Bankın önünde attığı kısa voltalar midesini bulandırınca bedenini çantasının yanına oturttu. Deri ceketini üzerinden çıkarıp yanına bıraktı ve hafif esen rüzgârın tenini öpmesine izin verirken gözlerini kucağına bıraktığı kollarına dikti. Kolunun her kenarına dağınık şekilde konumlanmış beyaz ve pembe yara izlerini seyrettikçe çatık kaşları olduğundan daha fazla çatıldı. Bu izlerden nefret etse bile fiziksel acının sinirlerini yatıştırdığını bildiği için her kendini kaybettiğinde yeni izlerle kendini lanetlemeye devam ediyordu. Aldığı anlık kararla alt kolunun sırtını dişleri arasına koydu ve sinirleri dişlerinden tenine akarken çenesi titremeye başlayana kadar kolunu ısırdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 08, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Manik Bir DepresifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin