"Nerde benim ninja kılıklı sevgilim?" An itibariyle endgame setini basmıştın. Sesini duyan Ronin kılığındaki Jeremy kahkahayı basmıştı. Tam da en acıklı sahneyi çekiyorlardı halbuki.
"Hadi ama -senin adın-... Çok iyi bir çekimi batırdın!" Russo kardeşlerden itirazlar yükselirken yapacak bir şey yok işareti yaptın. Çoktan ortam bozulmuştu. Tam tabiriyle çekimin içine etmiştin.
"Suç bana mı kaldı şimdi? Hem siz bana sevgilimin Ronin halini göstermeyin hem de suçlu ben olayım. Vay be. Vaaay beeeee!"
Onlar hala söylenirken Jeremy sana gelip sarılmıştı. Ona sarılmanın keyfini yaşarken Russo'lara dil çıkarmıştın.
Ne olmuştu yani seti bastıysan?
"Hey ben sana resim atacaktım zaten -senin adın- seti basmasaydın da olurdu. Merak etme bundan sonra Jeremy ne yaparsa yapsın ben sana yetiştiririm."
"Yardımlarını her daim kabul ederim Rob.. ama bugün seti basmasaydım size bu enfes donutları kim getirecekti?" Robert'ın donutları elinden kapmasıyla tüm ekip başına üşüştü. Russo'lar da dahil. Birde gelmene laf ediyorlardı!
"Bir dakika bir dakikaa... Benim sevgilime o resimleri sen mi attın Robert? Senin yüzünden kavga edecektik be adam manyak mısın sen?" Evans'ın çığlıklarına herkes şoka girmiş bakıyordu. Sizde dahil.
"BİRİSİ ŞUNUN SEVGİLİSİNİ ARASIN DAHA FAZLA KOŞABİLECEĞİMİ ZANNETMİYORUM!!!" Robert arkasında Chris'le koşarak yanınızdan geçince kahkaha atmıştın.
"Bırak şunları benimle ilgilen biraz." Diyen Jeremy'ye döndün. Sana tatlı tatlı gülümsüyordu. İki haftadır yüzünü bile görememiştin ve hasretinden alev almak üzereydin.
"Özlemim anlatılamayacak boyutlara ulaştı Bay Renner. Dilerseniz kuytu bir köşeye gidelim de uygulamalı olarak göstereyim?" Jeremy büyük bir kahkaha attı sana cevap olarak. Yeni saç kesimini anca bugün görüyordun. Ve kesinlikle bu tarzına bayılmıştın. Gerçi sen ona her haliyle bayılıyordun.
"Hayran kaldın değil mi?"
"Size hayran olmamak ne mümkün?" Başını göğsüne yaslayarak sıkı sıkı sarılırsın ona. Jeremy saçlarına öpücük kondurmakla meşguldü o sıra.
"Şu kuytu köşe meselesinde ciddi miydin ya? Eğer ciddiysen sana başka bir şeyler daha gösterebilirim." Yüzüne yan sırıtışını oturtmuş gülerek sana bakan sevgilini görünce yutkunmadan edemedin. Fesat anlamıştın. Sen her şeyi fesat anlardın gerçi. Jeremy'nin belindeki elini göğsüne çekerek kimsenin görmesine müsade etmeden aranızdan aşağıya doğru indirdin. Olayın gittiği yeri yeni anlayan Jeremy gülerek yaramazlık yapan elini tuttu.
"Göstereceğim şey o değildi."
"2 hafta bizim için aşşırı uzun bir süreydi biliyorsun değil mi? Ayrı kalma rekorumuzu kırdık resmen! Şimdi ben delirip üzerine atlamadan hemen beni kuytu yakalanmayacağımız bir yere götür." Jeremy'de seni çok özlemişti ve bu dediğini yapmayı senden daha çok istiyordu.
Etrafa kaçak bakışlar attı. Hala Downey ve Evans arasında bir savaş vardı. Kimileri onları ayırmaya çalışırken kimileri de onlarla ilgilenmeyip donutları sömürüyordu. Sizin üzerinizde kimsenin gözü yoktu.
Jeremy elini tuttuğu gibi yeşil fonların arkasından bir yerden geçirdi sizi. Uzun bir koridordan koşarken kaçmanın ve kavuşmuş olmanın verdiği heyecanla içiniz pırpır ediyordu.
Bir anda durup hemen sağınızda kalan odanın kapısını açtı Jeremy. Hızla içeriye girdiniz. Bir an nefeslenip birbirinize baktınız. 2. saniye girmeden çoktan dudaklarınızı birleştirmidiniz. Jeremy ellerini senin kalçalarına koyup az önce kapattığı kapıya yasladı seni. Bir eli senden uzaklaşıp kapıyı kilitledi.
Kendini zorlukla geri çekip nefes aldın. Bir iki nefes alarak tekrar yapıştın dudaklarına. Heyecandan elin ayağına karışmıştı. Üzerindeki kostümden onu kurtarmaya çalışıyordun ama ellerin titriyordu. Sanki ilk defa öpüşüyormuş gibi heyecanlıydınız.
"Hay ben bu kostümü yapanı! Çıkart şunu hemen." Jeremy gülerek seni yere indirdi. Bir iki adım geri çekildi.
"Tam orta yerinde fermuarı vardı aslında -senin adın-.." Göstere göstere yavaşça fermuarı indirirken açılan her santimle gözlerin kararıyordu.
"Bir daha benden bu kadar uzak kalmana asla izin vermem." Diyerek kostümden kendisini sıyırdığı anda Jemery'nin üzerine atladın! Arkasında koltuk olmasaydı şuan baya yere yapışmıştınız. Hızla dudaklarını öpüp boynuna geçtin. Dudaklarını göğsü boyunca dolaştırırken ellerin daha da aşağılara iniyordu. Onu avuçladığın anda büyük bir inilti çıktı ikinizden de.
Ellerini hızlı tutarak Jeremy'nin pantalonunu çıkartın. Kalçasından aşağıya indirmiştin bile. Boxerın üzerine gezdirdin ellerini bir süre ona işkence edercesine. Jeremy senin her hareketinle inliyordu. Daha hiç bir şey yapmamıştın bile. Parmaklarını boxerın iki yanına geçirmiş tam indiriyordun ki kapının ordan gelen çığlıkla ikinizde korkuyla oraya dönmüştünüz.
"Ay özür dilerim resmen iş üstünde bastım sizi." İkiniz eliyle gözlerini sözde kapatımış ama aradan size bakan Elizabeth'le neye uğradığınızı şaşırmıştınız.
"-senin adın-a dövmemi gösteriyordum bende tam." Boğazını temizleyerek konuştu Jeremy en sonunda. Sense şokla ona döndün. Dövme mi yaptırmıştı bide? Yav bee çok havalı...
"Son hatırladığımda dövmen kolundaydı kasıklarında değil." Diyerek gülen Elizabeth'e eline geçen ilk yastığı fırlattın.
"Hemen çık şu odadan pis cadı!"
"Dur biraz! KAPIYI NASIL AÇTIN BEN ONU KİLİTLEMİŞTİM!" Jeremy aldığı gazla ayağa kalktığında sende onun önüne geçtin. Ne var üzeri çıplaktı!
"Arkadaşlar ben kızıl cadıyım unuttunuz mu? Kilitli kapılar bana işl..." Bu sefer attığın yastık tam suratının ortasına gelmişti.
"Oww biricik kızıl cadım bunun geldiğini görüp de durduramadın mı?" Jeremy kahkaha atarak sana sarıldığında aklın başka yerlere gitsede tuttun kendini. Büyük bir irade örneğiydin o anda.
Tabi eve gidince Jeremy'nin üzerinde tüm manyakca fikirlerini uygulayacaktın orası ayrı mesele. 2 haftanın acısını çıkartman gerekliydi!
"Bende iyilik yapmaya gelmiştim buraya. Neyse içimdeki iyi insan yine de iyilik yapmamı söylüyor hadi yine iyisiniz. Russo'lar bugün tatil verdiler. Seti basman işe yaradı yani."
O an aklımda tek şey vardı.
İçinde çıplak olan Jeremy'nin bulunduğu yatak odanız...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
