Hacker//Tamamlandı

Ani Karar

Multimedia:Elçin

Elçin

Birden yüzüme değen soğuk suyla uyandım.

"Haağ ya noluyo be."

"Elçin artık kalkar mısın? Sabahtandır seni uyandırmaya çalışıyorum."

"Ya Ceren ne diyim ben sana. Öfff hem saat kaç?"

Gözlerini devirerek "Elçin'cim saat şu an öğlen üç. Kalkmazsan yurttaki bütün yemekleri kaçırırsın ben sana söyliyim."

Gözlerime  gelen soğuk suyu baş ucumdaki peçeteyle sildim ve telefonumu elime aldım.

Yağız'dan 10 cevapsız arama
Yağız'dan 6 tane Whatsapp mesajı
Mert'den 3 tane Whatsapp mesajı

Tabiki de ilk önce Yağız'ın yazdıklarına girmedim. Mert'in mesajını merak edip açtım.

Mert: Elçin günaydın.
Mert: Biz Cerenle barıştık sayılır.
Mert: Ama onu ikna etmem lazım sence Ceren'i nasıl ikna edebilirim.

Aslında Ceren zaten dünden hazır bir kere yemeğe çıkarsa yeter dedim içimden ve yazmaya başladım.

'Mert Ceren zaten seni seviyor. Biz kızlar sevdiğimiz erkekleri süründürmeyi severiz. O zaten dünden hazır seni affetmeye. Onu yemeğe çıkarırsan ve iki güzel söz söylersen yada çikolata alırsan hemen seni affeder.'
Bunu yazdıktan sonra telefonu kapatıp lavaboya gittim. Aynada kendime baktığımda göz altlarım morlukları beni rahatsız etti. Ve gözlerim şişmişti. Neyse yüzümü yıkadım ve çıktım. Ceren yatakta uzanmış kitap okuyordu.

"Ceren dün neler oldu benden sonra?"
Elindeki kitabı kapatıp masanın üstüne koydu.

"yani aslında pek birşey olmadı. Yağız biraz üzüldü. Kızım sana ne oldu dün ya. Neler söyledin öyle?"

"Ya Ceren bende bilmiyorum valla kendime engel olamadım. Freni çektim gidiyordum. Sonra çarptım zaten. Ama beni biliyorsun Ceren ben çok kıskancım. Sevdiğimi kıskanırım."
Allah kahretmesin ağzımdan attım herşeyi offf gerçekten ağzıma kilit takmalıyım artık bugün ilk işim o olucak sanırım. Kızarmaya başladım sanırım. Ceren'in diline düştüysem kurtulmam imkansız. Şimdi başımın etini yiyecek yaa.

"Elçin sen ne dedin? Sen Yağız'ı seviyormusuun?"

"Off Ceren ne sevmesi ben arkadaşça seviyorum onu biliyorsun Yağız benim tipim değil." O kadar güzel yalan atmıştım ki. Dünyadaki en inandırıcı yalanı atmış olabilirim umarım Ceren yer.

"Tabi tabi kesin öyledir. Gerçi Yağızda dün bize birşeyler anlattı ama senin arkadaşın ya çokta ilgilendirmez seni di mi Elçin'cim."
Ceren gerçekten beni sabah sabah(Gerçi sabah değil ama olsun.) beni sinir etmeyi başardı.

"Yani aslında umrumda değil zaten ama merak ettim ne dedi?"

"İyi peki madem anlatıcam ama bir şartım var."

"Üff ne Ceren ya söyle. Valla seninle nasıl arkadaş oldum hala çözemiyorum. Hayır tatlısın herkesle iyi anlaşabilme yeteneğin var ama gerçekten çok sinir ediyorsun beni."

"İyi tamam ben anlatmıyorum."

"Ya lanet olsun söyle ne şartın var."

"Soracağım soruyu gerçekten doğru söyleyeceğine yemin et."

"Ne acaba? Tamam söz hadi söyliyicem neyse doğrusunu."

" Yağız'ı seviyor musun ?" Allah kahretsin bir de söz verdim. Neyse söyliyorum bee.

"Evet seviyorum ama bunu birinden duyarsam o an arkadaşlığımı bitiririm. Sen be dedi anlat hadi."

"Tamam anlatıyorum ama cevabını unuttum sanma ona sonra gelicem. Neyse sen gittikten sonra çok üzüldü. O gerçekten seni seviyor. Bize dün de söyledi. 'Elçin'i çok seviyorum ama sanırım o beni sevmiyor. Beni istemiyor. Benim ona baktığım gibi bana bakmıyor.' dedi Elçin o kadar içerlemiş ki dediklerini gözleri bile doldu."

"Aptal bu çocuk gerçekten beni tanımıyor. Ben birini sevsem bile bunu ben söylemedikçe kimse anlamaz. Anlayamaz."

"Sonra bana şey dedi,şey yani."

"Ceren uzatma söyle hadi."

"Tamam. 'Ben yarın son kez Elçinle buluşucam ve bir daha onun karşısına çıkmıyıcam. O zaten beni sevmiyor. Ben onu gördükçe kalbim ağrıyor dayanamıyorum. İki gün sonra gidiyorum.' dedi benle Mert'e."

Duyduklarım karşısında şok olmuştum. Nasıl olur? Yağız gidiyor. Yok hayır gidemez. Olmaz izin vermem buna. Gözlerim dolmuştu.

"Elçin iyi misin? Elçiin. Heyy burda mısın alo. Kızım daldın yine."

"Gerçekten bunu mu dedi sana."

"Maalesef ki evet maviş. Çocuğa biraz ilgi gösterseydin gitmezdi."

"Dur bir dakika hâlâ şansım var."

"Evet var. Hadi kalk da birşeyler ye. Ölüceksin açlıktan."

"Tamam sen git geliyorum."

Yağız

Gidiyorum yarın. Bugün son kez Elçinle buluşucam. Ona gidiceğimi söyliyicem. Pek umursayacağını sanmıyorum ama neyse. Özledim şimdiden onu. Gitmememe rağmen açtım İnstagram fotoğrafını. Sadece onu izledim bir süre.
(İnstagram fotosu yukarıdadır.)

Mert

Elçin'in attığı mesaj beni hem güldürdüm hemde mutlu etti. Çünkü yazabileceğim tek kişi o'ydu.
Yağız gidiyordu ona gerçekten üzüldüm. Zaten üniversite sınavına bir ay kaldı. Girmesi beni üzdü. Onunla çok güzel hayaller kurmuştuk 10.sınıfta. Ben Cerenle o da Elçinle evlenecekti çifte düğün yapacaktık falan filan.
Aklıma Ceren geldi hemen on mesaj attım.

Ceren

Elçin'in bu durumu beni gerçekten üzdü. Yağız'ı sevdiğini bilmiyordum. Şu an ikisi içinde çok kötü bir durum. Ama Yağız onu buluşmak için çağırıcak. Hâlâ ilişkileri için bir şansları var. Bunları düşünürken Mert'den mesaj geldi.

Aptal Sevgilim: Güzelim bugün ***** restorantta saat 20:00 da seni bekliyor olacağım 😉

'Tamam.' yazdım ve telefonu kapattım.

Elçin

Biraz bahçeye çıktım. Yemek yemek istemiyorum içim hiç yemek almıyor bu aralar. Hava almak için bahçeye çıktı.Ceren'in anlattıkları hâlâ kulağımda yankılanırken telefonum çaldı. Allahım nolu Yağız olsun derken gözlerimi telefona çevirdim ve arayan Yağız dı.

"Elçin merhaba nasılsın?" dedi o boğuk sesiyle. Üzgün olduğu sesinden belliydi.

"İyi Yağız sen nasılsın?"

"Bende iyiyim. Şey diyicem sana bugün saat 17.00 gibi bizim okulun yanındaki kafede buluşalım mı söylemem gereken şeyler var."

"Olur. Gelirim."

"Tamam o zaman görüşürüz."

"Görüşürüz."

Gözüm telefonumdaki saate kaydı. Saat 16:15 di. Hemen bahçeden odaya çıktım. Abartılı şeyler giyinmeyeceğim. Bizim okulun yanında kafe sonuçta. Mavi yırtık kot pantolum ve beyaz üstünde yazı olan tişörtümü giydim. Saçımı açtım ve ruj sürüp çıktım.

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir yoldayken anca bu kadar yazabildim. EMEK VAR BİR VOTE ATIN BE💜