Biraz sonra yola çıkacağım. Birkaç gün yokum. Biraz ara verip internete bakmayı düşünmüyorum bu birkaç gün. Bu arada diğer hikayeme de bölümler atacağım. Gelene kadar okuyabilirsiniz onu da.
Tam bugün bu hikayeli atalı 1 ay oldu🖤 O kadar tesadüf oldu ki aslında yayınlamam ben bile şaşırmıştım. 'Nasıl geldi aklıma ya?' diye düşündüm hatta. 😏
Kısa bir hikaye olacaktı. Hatta finali yazmış olmalıydım şimdiye ama daha onların anlatacakları bitmemiş olacak ki hala aklımda bir yerlerde fısıldıyorlar bana. Ben de elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum.Bu sürede yazmak için kenimi yeterli görmeyip yazıp yazıp sildiğim çok oldu ama gerçekten yorumlarınızla bana cesaret verdiniz. Attığınız bir yorumla siz bilmeseniz bile bir bölüm yazmama vesile oldunuz, gerçekten. O yüzden iyiki varsınız diyorum her fırsatta. Yine söylüyorum. İyiki, iyiki varsınız. Var olun hep. 💓
32 dakika önce:
Hastaneden çıkıp hemen karşıdaki taksi durağına koştum. Nerede bulacağımı bilemesem de Rima' yı bulmalıydım. Mert' in aramasından sonra Rima' nın başına bir şey geleceğinden emindim artık. Merve' nin okulda bir şeyler konuştuğunu duymuş ve okul kapısının önünde de babasının iş yerinde çalışan güvenlikçilerden gördüğünü söylemişti. Aklımda bunları bir araya getirip bir neden arasam da bulamamış; daha çok gerilmiştim.
Aklıma nihayet ona mesaj atmak geldiğinde cebimdeki telefonu çıkarıp hızlıca Rima ile olan konuşmayı açtım. Parmaklarım ekranın üzerinde hızlıca hareket ederken endişeyle dudağımı ısırdım.
portakallıkek: Nerdesin
Yaklaşık 30 saniye sonra çevrimiçi olmuştu. Yazmasını bekleyemeyip tekrar mesaj attım hemen. Onunla acilen konuşmalıydım.
portakallıkek: Çabuk cevap ver
lütfenrima: Sahilin kenarındaki bir kafedeyim. Noldu?
Taksiye binerken 'Of!' diyerek hızlıca kapattım kapıyı. Sabah Merve' nin biriyle sahile gitmek ile ilgili bir şey konuştuğunu hatırlamıştım. Şoföre sahilin yanındaki kafelere gideceğimi söyleyip tekrar mesaj atmak için telefonun tuş kilidini açtım.
portakallıkek: Hiç bir yere ayrılma ben gelene kadar
Çevrimdışıydı.
Görmemişti.
Ağzımdan bir küfür uçtuğunda kafamı ellerimin arasına alıp saçlarımı karıştırdım.. Parmaklarımı saçlarımdan çekip endişeyle kıtlattıktan sonra Mert' i aradım tekrar.
19 dakika önce:
Sahilin en başından sonuna; yan yana dizilmiş olan olan tüm kafelere tek tek bakmıştım. En sonunda bulamayınca Merve' yi bile aramıştım ama cevap vermemişti. Çaresizce ne yapacağımı düşünürken içimi kaplayan simsiyah kötülük neredeyse ağlamama sebep olacaktı. Onun başına bir şey gelmemeliydi. Söz vermiştim çünkü. Onu koruyacaktım, her zaman yanında olacaktım ama daha söz vereli 1 saat bile olmamıştı ki; çaresizce onu arıyordum.
7 dakika önce:
Çaresizce etrafta onu ararken ileriden Kaan' ı gördüm. Saçları karışmış; üstü başı dağılmış vaziyetteydi. Derin bir nefes çekip altımdaki kumların izin verdiği hızda koşarak yanına vardım. Yüzü daha da kötü vaziyetteydi. Kaşının ve dudağının kenarı patlamış, kanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
portakallı kek •texting
Historia Cortaportakallıkek: Ben bayılıyorum aslında keke bakma öyle dediğime portakallıkek: Portakallı olacak ama portakallıkek: Bir de turuncu saçları olmalı tabii portakallıkek: Güneşte parladığında saçları; güneş bile onu kıskanıp karartmak isteyecek etrafı p...