Bölüm 1

43 6 2
                                    

Yıl 1119 Bars(Pars) ayının son çeyreği
Balhar köyünde köy liderinin çocuğu oldu.İsmini Han koydular.
Han Magnus Redoak

Yıl 1129 Sıçgan(Sıçan) ayının 2. çeyreği
Gizlice bir büyü testi yaptılar
Han yaşıtlarına göre olağan üstü bir büyü  yeteneği gösterdi.
Annesi ve babası buna oldukça sevindi.

1130 Ud(Öküz) ayının 1. çeyreği
Balhar köyünün liderinin evinde oldukça tuhaf ve kasvetli bir atmosfer hakimdi.
Bu gece akşam yemeğinde annesi Han'a uyku ilacı içirdi.Çocuğu tutup alt kata indirdi.

Mumlarla döşeli zeminde bir daire ve kuzgun motiflendirilmişti.Çocuğu halkanın ortasına fırlatı.Sert çarpmanın etkisiyle uyanan çocuk gözlerini ovalayıp
–Anne birşey mi oldu yoksa yine uykumda mı konuşuyordum.
Annesi iğrenç bir kahkaha attı
–Lanet olası çocuk sonunda senden kurtuluyorum.Tüm güçlerini emip o aptalları atlatıktan sonra kaçacağım hihihihhhhiiii.
–Anne şakamı yapıyorsun hadi babamın yanına gidelim.Hemde rupi yeriz acıktım ben.
–Hahahaaahaaa salak oğlan sonunda sendende bu pis kasabadanda kurtuluyorum.
–Sen annem değilsin.Söyle anneme neye yaptın?  Baba yardım et baba !!!
O anda güçlü bir tekme Han'a çarptı acıyla kıvranırken babasının sesini duydu.
–Kes sesini kokuşmuş maymun hayatım ritüele hazırlan şafak sökmeden gitmeliyiz.
Yarım saatte ritüel tamamlandı. Han'ın yaşam enerjisi dahil tüm enerjisi alınmıştı.Anne baba hanı tuvelete tıktı.

Han  kanalizasiyon'da  sürüklenirken aile onları arayan muhafızların dikatini çekmemek için mühürledikleri gücü serbest bıraktı. 6 kraliyet muhafızı köye atılırken
köy 8 üstadın çarpışması köyü 15 dakika gibi kısa sürede haritadan sildi.8 üstadla beraber.

Han kanalizasyonda sürüklenirken bir nehire ulaştı. 6 gün boyunca sürüklendikten sonra kıyıya vurdu.Aynı günün günbatımında ormanının içinde siyah küçük bir tavşan ortaya çıktı. Bu küçük tavşan günbatımda pırıl pırıl parlayan bir kürke sahipti. Küçük tavşan gelip hanı kontrol etti. Küçük burnu tatlı bir şekilde titrerken Han'ın kulağını ısırdı.Kanı emen tavşan zıplayarak çalılıklardan kayboldu.Bir saat sonra geri geldiğinde ağzında pembe meyveler vardı.

Bunları hepsinden tuhaf bir toz katmanı yayılırken hepsini Han'ın ağzına tıktı.
Han çiynemesine yardım ettikten sonra tekrar çalılıkta kayboldu.

Geri geldiğinde hanın ağzını patisi ile açıp kendi ağzını ona yaklaştırdı.Ağzından bir damla koyu kırmızı kan damlasını hanın ağızına aktardı.
25-30 defa aynı işlemi gerçekleştiren tavşancık hanın etrafında daire çizmeye başladı.
Daire çizdikten sonra parlayan siyah renkli enerji hanın vucudunu bir örtü gibi kapladı.
Küçük tavşan bambuların köklerini kemirip yan yana deviridi.Isırarak küçük çentik açıp bambuları birbirine geçirdi.

Küçük boyutlu bir sal yapan tavşan hanı büyük uğraşlar sonucu salın üstüne yuvarladı.
Hanla birlikte akıntı boyunca ilerlediler.En sonunda  karanlık ve ıssız bir
mağraya geldiler.
Mağranın girişinde bekleyen ayı ve kurt tavşan göz göze gelince
Hanın üstünde olduğu salı mağraya sürükledikten sonra nöbet yerlerine döndüler.
Tavşan zıplayarak kendisine göre kocaman siyah tahtına oturdu.Ardından heycanla hanın kendine gelmesini beklemeye başladı.

Arada seri bir şekilde ayağını yere vuruyor, bazense ayağıyla kulağının arkasını kaşıyordu.Heycanlı bekleyişi tam 3 gün sürdü.

Han yavaş yavaş gözlerini açmıştı.Han'ın bilincinin açıldığını fark etmeyen tavşan kulağını son sürat kaşımaya başladı.Ahh şu uzun kulaklar temizlemesi ne zordu.
Durmadan kaşınıyorlardı.

Gözlerini açan han derin bir nefes aldı.Beyni dahil tüm vücudu uyuşmuştu.
Boğazındaki dev yumruyu yutkunarak yok etmeye çalıştı.

Şu an büyük nemli bir mağradaydı. Mağra zifiri karanlıktı.Göz gözü görmüyordu.
Oturup gözlerinin karanlığa alışmasını bekledi.Mağrayı saran yer yer örümcek ağları uzun süredir insan uğramadığının kanatıydı.

Etrafı incelerken normalde korkup kaçacağı sonra babasına anlatıp kahkahalarla güleceği bir manzara ile karşılaştı.

Siyah bir tavşan kendi boyutlarında bir tahta oturmuş dikatlice ona bakıyordu.
Tavşanın gözlerini baktığında boynundan aşağısı hissizleşmişti.
Gözlerini kaçırıp tahtı inceledi.Tahta giden merdivenlerde uzanan siyah leopar onu ürkütü.

Daha ne olduğunu anlamadan yanına gelen tavşan dişlerini Han'ın anlına sapladı.
Han acıyla kıvranırken derin ve boğuk bir ses duydu.
–Sakin ol çocuk  derin nefes al .
Ne olduğunu anlamayan han yerinde sıçrayıp geri geri giderek mağıra duvarına yaslandı.
–Efendim kimsiniz çıkın ortaya isterseniz hemen giderim.
Derin ve soğuk ses kudretle çınladı.
–İlk sorunun cevabı ben gördüğün siyah tavşanım evlat ayrıca gidemezsin sana anlatıcaklarım var. Ayrıca gidecek bir yerin varmı ki düşmanların kısır büyü kullanarak yaşam enerjini çaldılar.İnsanlar en vahşi hayvanlardır evlat.
Han hizla kafa salladı. Zaten gidecek bir yeri yoktu ayrıca o kadın ve adam dışarda olabilidi.
–Efendim siz çok müteşekirim ne istersen yaparım.Öl de ölürüm
–hmmm Evlat burda kaldığın hergün boyunca beni kanınla besle bende karşılığında sana büyü yolunda rehberlik edeyim.
Han' ın kafası karışmıştı. Bu tavşan kanın ne yapacaktı.
–Evlat kanını alacaksam bilmeye hakın var.Şimdi kulağını aç iyi dinle !

Bu dünyanın var olması 6 milyar yıl sürdü.İlk başta dağlar,kırlar ve ovalar oluştu.
Yaratıcı dünyaya bir yarı bilinç verdi.Canlıları idare edip yeni yaşamlar oluşturması için
İlk önce bilgeliğin kara ejderhası oluştu.
Bin yıl sonra ise ikinci kardeş dev kaplumbağa Dingin  Tortuga oluştu.
Ondan bir süre sonra ise bizim tavu– aman Yıldırım ankası Rai oluştu.
Bir süre sonrada insanlar oluştu.
Ben ise insanların korkularından doğdum.
Daha ne olduğunu anlamadan hepsi bana saldırdı.Onlar binlerce yıl yaşamış ben ise yeni doğmuştum.Tahmin et ne oldu !!

Han ciddi bir ifade ile konuştu.– Efendem onlar binlerce yıl yaşamış 3 kudretli canlı kaçtınız değil mi ? Zaten dövüşmeniz mantıklı olmaz demiş ve bilmiş bir ifade ile kafa sallamıştı.Tavşan ona bakıp arka ayağını öne doğru uzattı.–Ihhhın hepsine tekmeyi bastım tabiki. Han tavşanı dikatle kesip konuştu.
–Efendim o zaman neden burdasınız ?
Tavşan sinirle bıyıklarını oynattı.
–Beni bu ormana  mühürlediler
Tavşanın sinirli haliyle arka ayağın seri şekilde yere vurması ve bıyıkların oynaması Çok komikti.
Tavşan sinirle -O aptal kertenkele olmasaydı tüm dünyayı hükmederdim.
Efenim ejderha ve diğerlerine ne oldu ?
Beni bu aptal ormana mühürlemek için öldüler.

Arada geçen derin sesizlikten sonra
Tavşan aradan geçen zamandan sonra konuştu.
Şimdi bildiğin büyüleri göster analiz edeyim.
Tavşan kutsal bir canlıydı.Han heycanla bildiği bir kaç büyüyü göstermek için hazırlandı.

¶ Yıldırımın kudreti,Atalarımın semaveti,Seni çağırıyorum yıldırım Gol--
Han sözlerini tamamlayamadan aldığı tekmeyle yana savrulmuştu.
Tavşan sinirle -Aptal sözleri unut.Bu saçmalıklar büyünün gücünü düşürmekten başka bir işe yaramazlar.

Ardından bir bilgin edası ile anlatmaya başladı.
Sözler sadece büyünün kontrolunu iyileşmesini sağlar ama karşılığında gücünü ve oluşma hızının düşürür.

Şimdi  sözleri söylemeden büyü yapmak için sözleri söylediğin zamanı düşün.Enerjinin vucuda akmasını taklit et.
......................................................................
Sesiz ağaç ormanın girişine doğru ilerleyen bir gurup vardı.En önde elinde büyük siyah dev gibi topuz tutan adam vardı.Adamın sert şekili keskin hatlı bir yüzü vardı.

Guruptaki herkes gibi adamın tam kalbinin üstüne bir broş iliştirilmişti.
Broşta £¢ sembolü vardı.
Adam gür sesiyle konuştu.
–Dikatli olun içerde hayvanlar çok güçlü ayrıca avımızı çalmak isteyen savaşcılar olabilir.
Adam palasını çekti palanın üstü sarı bir katmanla kaplandı.

Seviyeler
Acemi büyücü
Büyücü yamağı
Büyücü
Büyücü ustası
Büyük usta
Büyücü kralı
Büyücü atası
Ölümsüz aziz

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 28, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kara İmparatorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin