Diğer gün telefonumun sesiyle kalktım. Patronum arıyodu. Sık sık aramazdı ama heralde çok önemliydi. - Alo efendim noldu? - Jisoo sana acil işimiz var. Çabuk gel. - Peki ama nolduğunu söyler misiniz? - Kim Holding gelicek. Sunum yapman lazım. - Peki.
Tam kapatıcaktım ki; - Niye diye sorma ama üzerine düzgün şeyler giy.
Yüzüme kapamıştı. Zaten düzgün giyiniyodum. Ben bunları düşünürken Jennie kalkmıştı. - Patronun dediklerini duydum. Güzel giy. - Nasıl? - Tamamm ben ayarlarım.
Kalkıp bana 1-2 parça kıyafet çıkardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Ayağında topuklu olduğunu düşünün.) Aralarından en sadesini seçmiştim. Napıyım? Bir de topuklu giymiştim.
Şirkete geldiğimde patron yanıma gelmişti. -Bu mu giydiğin şey? - Sade ve şık işte. - Peki diğerlerine göre iyi zaten.
Patronumuz kadındı ve sürtük diyebilirdim. Salak kadın. (Kadını seksi bir şey hayal edin. Şimdi diğer idollerden koyamam sjjsjs)
Beni hemen sunum odasına götürmüştü. - Bak şimdi verdiğim şeyleri ezberliyosun. Yoksa seni işten atarım. - Am- - Lafımı ikiletme. Benim çok işim var. Daha kendime bakmam lazım. - Ne? - Soru sorup durma. Gelen kişiyi görünce anlarsın.
Yanımdan ayrılmıştı. Bu ne diyodu böyle? Ama Kim Holding geliyodu. Herhalde o salak Taehyung gelmezdi.
Ezberliceklerimi bitirdikten sonra saate baktım. 2 saat geçmişti. Çokta kötü değildi. Dışarı çıktığımda Min Ji(patron) salağı birisiyle konuşuyodu. O elbise mi değiştirmişti?
Biraz daha baktıktan sonra içeri geri girdim. 10 dakika sonra geldiklerini anladım. Bu Taehyung'tu. Beni daha görmemişti. Yanında tatlı bir çocuk vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
En sonunda beni görünce gülümsemesi silindi. Bende ona bakarak gülümsedim ve elimi uzattım. - Merhaba ben Jisoo. Bugünki sunumu ben yapıcam.
Elim havada kalmıştı. Yüzünü başka tarafa çevirmişti. Tam elimi indirecekken yanındaki çocuk elimi sıkıp; - Merhaba bende Jimin. Tanıştığımıza çok memnun oldum. Siz ona bakmayın. - Ben de memnun oldum.
Taehyung'un sinirli bakışlarıyla Jimin elini hemen çekmişti. Bu çocuktan niye herkes korkuyor?
Ben sunumumu bitirince Jimin; - Aslında size bir şey söyliyecektik.
Min Ji: - Evet dinliyoruz. - Bu sunumu üstlenen kişiyi holdingimize alıcaktık. - Yani Jisoo mu olucak? - Sonuçta öyle oldu. Hem beklediğimizden iyi çıktı. Taehyung: - Kendi adına konuş. Ben çokta beğenmedim. Bir dahaki sefere alırız.
Min Ji: - Taehyung-sshi doğru diyor. Jimin: - Gayet güzeldi. Bende holdingin hissedarı olduğum için karar hakkım var. Sizde isterseniz ge-
Min Ji: - Bence gerek yok. Jimin: - Size sormadım. Jisoo-sshi size sordum. Jisoo: - Çok isterim. Size de uygunsa.
Taehyung sonuna kadar sinirliydi. Ama galiba onu her gün görücektim. En son tokalaşırken Taehyung'a gelmişti. İlk kez o da elimi tutmuştu. Elleri beklediğimde daha soğuk ve kemikliydi. Beni etkilemişti bile.
Tam elimi çekicekken kendine çekmesiyle dibine girdim. Kulağıma yaklaşıp; - Geldiğine pişman olucaksın.
Gitmişlerdi. Neydi bu? Onu geçtimde çok güzel kokuyor? Kahretsin.
Herhalde beni sevmediği içindir. Yoksa ne olucak?
Min Ji yanıma gelip; - Çok şanslısın. 7 yakışıklının yanına gidiyosun. -Çok meraklı değilim.
Akşam Jennie'e her şeyi anlatmıştım. O yine dikkatli olmamı istiyodu. Napıcaktım?
Yeni bölümm. Yorum ve oylarınızı bekliyorum. Şarkı-Christina Perri/A Thousand Years 450 kelime.
