11.BÖLÜM: MAHZEN

231K 6.3K 739
                                    






11.BÖLÜM: MAHZEN


Tehlike her zaman çekicidir. Yasak, yasak olmasaydı kimse böylesine içli dışlı olmazdı.

Ablam benim ne hissedeceğimi umursamadan hareket etmişti. İç dünyasında ne yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Babamın o belli düzeyde çıplak fotoğraf mevzusundan haberdar olduğunu düşünemiyordum. Hele Reha bunu tehdit için kullanırsa... Ablam gerçek bir aptaldı! Nasıl güvenebiliyordu?

Ben bunları düşünürken Reha'nın gözleri kafeteryanın dışında bir yere takılı kalmıştı. Sanki tanıdığı ancak pek hoşlanmadığı biriyle göz göze gelmiş gibiydi. Gözlerini zorla oradan alarak bana döndü. "Sende kör olmalısın." Ardından ayağa kalkıp gittiğinde arkasından bakakaldım.

Suyumdan bir yudum alarak kendimi sakin kalmam konusunda telkin ettim. Çok geçmeden ayağa kalkarak dışarı çıkıp biraz hava almaya çalıştım. Okulun küçük bahçesinde yürüyerek banklardan birine oturdum. Ders aramı doldurmak adına zaman geçirmeye çalışıyordum.

Telefonumda biraz vakit geçirdikten sonra ekranı kilitleyerek baget çantama attım. Etrafı izlerken birinin yanıma oturmasıyla başımı sol tarafıma çevirmiştim. Elvin denilen kızı gördüğüm an gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Hadi ama! İşte şimdi başlıyorduk.

"Sizi Reha'yla konuşurken gördüm. Baya hararetliydiniz. İçimden bir ses beni çok eğlendireceksiniz diyor. Ablan bu habere çok sevinecek." Elindeki telefonunu gözüme sokmak istercesine dibime getirdiğinde çektiği fotoğraflarımızı görmüştüm. Dakikalar önce kafeteryada Reha'yla konuşurken çekilmiş fotoğraflarımızdı. Yüzlerimiz birbirine yakından bakıyorken ikimizde dirseklerimizi dizlerimize yaslayarak eğilmiştik. Gözlerimi kısarak ona baktım. "Ama seninle bir anlaşma yaparsak, ablana bu durumdan bahsetmem. Biraz daha konuyu açarsak; bana bir konuda yardım edeceksin. Bende ablana bu minik sırrı söylemeyeceğim." Sözleri üzerine kahkahalarla gülmek istedim. Her şeyden önce ablam Reha'yla bir ilişki içerisinde değildi. Keza bende aynı şekilde. Sadece konuşurken çekilmiş fotoğraflarımız kime neyi kanıtlayacaktı? Gerçekten bu saçmalıklarla daha fazla uğraşmak istemiyordum.

"Seni ciddiye alamıyorum. Alt tarafı konuşurken fotoğrafımızı çekmişsin. İnsanlar birbiriyle konuşabilir. Nerede yaşıyorsun sen? Dağda ilkel yaşamda falan mı? Ablama bunu göstersen ne olacak? Ortada yanlış bir şey göremiyorum ben. Gerçekten bunu görmesinden korkacağıma inandın mı? Ah! Çok korktum! Sakın ablama Reha'yla konuştuğumu söyleme."

Çehresi sahte tebessümüne ev sahipliği yapıyordu. "Sen ablanın nasıl takıntılı bir ruh hastası olduğunu bilmiyorsun herhalde. Karşımda yer almanı önermem. Ama sen bunu seçmekten geri durmuyorsun. Burada karşı çıkmayı biliyorsun, Mahzen'de ne yapacaksın?"

Kaşlarımı çattım. "Ne Mahzen'i?" Elvin'in gözleri irice açıldı. Sessizce ettiği küfrü duymuştum. "Sen bunu bilmiyor muydun!" Korkulu gözleri beni tarıyordu. Panik ve endişe ile ne yapacağını şaşırmıştı. Fakat asıl anlamadığım, neden bu kadar gerildiğiydi.

Elvin şokla mırıldandı. "Haberin bile yok!"

Karşımda şokla bana bakan kadının yaptığı yanlışı bulup, o yanlışı kullanmak için an kolluyordum. "Söylediklerimi unut. Bak ben bu fotoğrafları ablana göstermeyeceğim sende Mahzen'i benden duyduğunu kimseye söylemeyeceksin. Tamam mı?" Çok aceleciydi ama ben daha yeni başlıyordum.

"Hala bunun umurumda olmadığını anlamadın mı? Biz şu anda aynı konumda değiliz. Ben, senden üstünüm. Şart koşacak sen değilsin, benim. Anlıyor musun?"

Karanlığın Aç Çocukları SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin