43.Bölüm/•

430 50 11
                                    

Multimedia: Sisil🖤

Bence bomba gibi bir bölüm oldu🔥 İyi okumalar♥️

— — —
Bazen zamanı durdurmak istersin. O zamanı durdurmak istediğin bazenlerde ya çok mutlusundur ya da kötü bir olay olacaktır. Ben şu an mutluluktan zamanı durdurmak istiyordum.

Gururun, büyük salıncakta arkamda oturmuş olması beni... nasıl desem? Beni huzurlu hissettiriyor mu denilir? Ya da Mutlu hissettiriyor mu deniliyor? Heyecanlı hissettiriyor mu deniliyor?

Bu duygu karmaşası bana huzursuzluk değilde rahatlama hissi veriyordu. Çok değişik...

Büyük salıncakta arkamda gurur oturuyordu. Ayakta beli ağrıyana kadar durunca,  kıyamamıştım.

Kollarıyla beni sarmalamıştı ve kafasını omzuma yaslamış derin nefesler alıyordu. Bende onun boynuna sarılıp derin nefesler almak istiyordum. Ama bazı şeyler izin vermiyordu. Mesela şimdi gurur bana kendini gösterse onu sarılır ve asla bırakmak istemezdim.

Benim için, dış görünüş bir yaştan sonra ölmüştü. Hiç bir insanı dış görünüşüyle analiz etmemeliydik. Çirkin diye hakaret ettiğiniz insanlarla dalga geçemez ve onun hakkında çirkin düşüncelerini söyleyemezsiniz. Çünkü o kişinin içinin ne kadar güzel olduğunu bilemeyiz. Ne kadar acı çekmiş olduğunu bilemeyiz. Gurur benim için çirkin ya da yakışıklı diye tabir edeceğim bir insan değildi. Çoğu insan için çirkin olsa bile benim için en değerli ve en güzel insan olurdu. Çünkü ben onun içini görmüştüm. İçine inanmıştım, hissetmiştim. Beni içindeki kalbine almıştı. Ve ben ona inanıyordum.

Bazen güvenmek inanmaktan daha da önemliydi. İnançımdı, Gurur benim.

Ve ben zamanı durduramadım.

Gurur biraz kıpırdandı. Gözlerimi gökyüzünden çekip ellerine baktım. "Ne oldu? Rahat değil misin?" Diye sordum. Gülümsediğini hissettiğimde utandım.

Bana biraz daha yaklaştı ve yanağımdan Derince öptü. Yanağını çekmeden konuştu. "Çok rahatım," Dedi. Bir kez daha öptü. "Fakat gitmem gerek." Dedi ve dudaklarını yanağımdan çekti. Dudakları... kalındı.

Zaman dursun!

"Hı," dedim ve sertçe yutkundum. "Hemen mi gideceksin?" Dedim utanarak.

"Şu sesini yavru kedi gibi çıkarma. Gidemem."

Gitme.

"Yok," dedim içim acıya acıya. "Gitmen lazım. Baban hasta. Sana ihtiyacı var." Dedim. Gözlerim niye doluyor?

"Hıhı," Dedi beni biraz daha sarmalarken, kafasını boynuma gömdü. "Babamın bana ihtiyacı var."

Benim de sana ihtiyacım var.

"Hadi kalk." Dedim kalbim çok hızlı atıyordu. "Babanın ihtiyacı var." Dedim tekrar.

Sonra bir şey oldu.

Gurur elini kalbime götürdü. "Buranın bana ihtiyacı yok mu?" Dedi.

Kalbim biraz daha hızlı attı.

Kalbim ilk defa bu kadar kendinden geçmişti.

Sertçe yutkundum. Konuşamadım.

"Buradan gitmek istemiyorum." Dedi. Sesinde özlem vardı.

"Seni yanımdayken bile özlemem beni delirtiyor. Seni göğsüme gömmek istiyorum." Aklına bir şey gelmiş gibi Kafasını Omzumdan kaldırdı. "Ameliyatla yapabiliriz, değil mi?"

Gülümsemem kahkahaya döndüğünde o'nun da güldüğünü duydum.

"Zaten minicik bir şeysin." Dediğinde gülümsemem durdu. Ve kaşlarımı çattım. "Valla bak, bu benim aklıma yattı."

Ellerine vurduğumda şok olmuşcasına duraksadı. Bir kaç defa daha vurdum.

"Noluyor, kızım?" Dedi şaşkın sesiyle.

"Sensin minicik! Aklına yatmışmış! Git aklına beyin yatır! Zeka yatır!" Diyip belimde sımsıkı sarılmış kollarını ayırdım ve ayağı kalktım.

Ses gelmediğinde kaşlarımı kaldırdım. Dönemiyorum da!

Birden kahkaha atmaya başladı. Ben yerimde sıçradığımda az kalsın gurura dönüyordum.

"Biraz daha gülersen sana dönerim!" Dediğimde birden sustu. Yüzümde Zafer sırıtışı genişledi.

Gururun ayağı kalktığını bana arkadan sarıldığında anlamıştım. Bir kez daha irkildiğimde, "Gitmek istemiyorum. Bana bir çare bul, hanım!" Dedi sitemli sesiyle.

Sertçe yutkunduğumda gözlerimi kapatıp açtım.

"Baban hastanede? Kardeşinin sınavı var?" Dediğimde sıkıntıyla derin nefes aldı.

"İkna olamıyorum!" Dedi.

Son çare, Sisil. Hadi söyle gitsin!

"Sonra yine gelirsin?" Dediğimde gurur dondu.

"Ne?"

"Duydun işte!" Dedim utanarak.

"Bu bir teklif mi?" Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Gurur şimdi gitmezsen eğer karşıma çıktığında üçüncü tekmeyi de atarım!" Dediğimde duraksadı.

"Sen ciddi misin?"

"Gayette ciddiyim."

"Nereye tekme atıcaksan?" Dedi korka korka.

Sırıttım. "Bilmem."

"Şu an gözümün önünde telefonda iki nokta ve parantez var." Dedi. "Korktum lan!"

"Kork benden," diyip kıkırdadım. "Hadi git! Baban bekliyor, allah allah!"

"Ama yine gelicem?"

"Sen bilirsin." Diyip omuz silktim.

Gurur yanağıma yaklaştığında gözlerimi kapattım. Beni yine öptü.

Kalbim kendinden geçti.

Ben yine utandım.

Kulağıma fısıldadı. "Lütfen," Dedi. Anlamadığımda devam etmesi için sustum. "Lütfen, benim olmadığım bir yerde utanma. Çünkü senin en güzel olduğu zamanlardan biri utandığı an." Devam etti. "Ve ben buna şahit olamayınca kendimi öldürmek isterim." Diye sonladı konuşmasını.

Kalbim... siz biliyorsunuz.

Derin bir nefes aldım, kendime gelebilmek için. Ben kendime gelemeden Gurur devam etti. "Seni, gözlerinde boğulmak isteyeceğim kadar çok seviyorum." Diyip bir kez daha öptü.

Yine Derin nefes aldım.

"Allah'a emanet ol, sisilim."

"Sende Allah'a emanet ol." İnançım.

— — —

Öffffff alev aldı buralar djskjsşajsşsksldm

Nasılsınız ballar? İnşallah bölümü beğenirsiniz, seviliyorsunuz♥️

Instagram/ _Gecens

Gurur | Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin